DUYURU..!

Bugün İstanbul "Abdi İpekçi Spor Salonunda" gerçekleşen Nevruz kutlamaları adı altında geçen etkinlik ile ilgili olarak!

Programa katılmama kararımı ve buna sebep tavrımı Perşembe günü açıklamış olmama rağmen bugün hâlâ beni belli taraflara çekiştiren veya bahsi geçen etkinliği düzenleyen mevcut siyasi parti karşıtı biriymişim gibi gösteren medya, yayın organları, siyasi partiler, kişi veya adını saymakla bitiremeyeceğim belli belirsiz kimseler; Daha öncede söylediğim gibi, ben Halkın şarkılarını Halkın karşısında taraf olarak göstermem.

Haddime değildir..Resul Dindar olmakla, insan olmak arasında ince bir çizgidir bu.Anlayabilene..!

Geçmiş dönem Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Ankara'da düzenlenen bir Siyasi etkinlikte de fotoğraflarım kullanılmış ve aynı tavrı ortaya koymuştum.Araştırın..!

Tutunduğum tavır Karadeniz kültürüne, sorumluluklarıma ve bu anlamdaki değerlerime

olan bağlılığım, sâdakatimle alakalıdır.

Ben kültürümün öz değerlerini hiçbir siyasi çatı altında taraf göstermem...

Buna hakkım yoktur...

Karadeniz bir Kültürdür.

Karadeniz bir yaşam biçimidir.

Kimine bir yol, kimine bir yöndür Karadeniz...

Benim, inandığı doğrultuda mücadele eden, daha güzel ve yaşanılır bir dünya için çabalayan, emek veren herkese, her şeye saygım sonsuz olduğu gibi.Bu anlamda yapılanan, örgütlenen ve insanların güvenini, sempatisini, inancını kazanan tüm siyasi partilere ve destekçilerine de saygım sonsuzdur.Fakat bugün derin üzüntü içerisindeyim ve yine anlışılamamak gibi bir çelişkiyle karşı karşıyayım.Hakkımda beni haksız ve hadsizce eleştiren, bir tarafta karalamaya çalışan, bir tarafta kendisine malzeme yapan, öteki tarafta asan, öteki tarafta yücelten.Bugüne kadar hakkımda tek bir fikri olmayan, nerden geldiğimi bilmeyen, sanki bir ananın doğurduğu evlattan saymayan, yaşama ve yaşama tutunabilme değerlerime dil uzatan, ağza alınmayacak küfürler ve hakaretlere mazur bırakan, kendisi gibi olmadığım için öteleyen, kendi düşüncesinde sahiplenen vs herkese söylemek istiyorum.

İlla bir taraf olmak mı doğru, yoksa bir duruşa sahip olmak mı..?

Kendinden olmayanı dışlamak, farklı düşüncelere sahip insanların yaşam hakkına müdahale etmek ve onları savunmasız bırakma çabası ne kadar doğru..?

İnsanları kazanmak mı, kaybetmek mi daha kolay..?

İnanç birlikte mi kazanılmalı, yoksa her insanın kendisinde mi bulunmalı..?

Dünya'daki en büyük servet nedir..?

Çalışan, üreten ve paylaşan insan Halkın kendisi değil midir..?

Hiçbir şey yapmadan, yaşama hizmet etmeden, çevrene faydalı olmadan nasıl bir vicdan sahibi olunabilir..?

Ve daha bir sürü şey...!

Ben her şeyden önce insanım...

Bırakın beni böyle kalayım, Memleketim gibi dimdik durayım.

Rüzgârımı kesmeyin, suyumu, huyumu biçmeyin.

saygılarımla...