Eğitimci Şair Yazar İlhan KURT'tun Ayasofya'yı Romanı Çıktı !

Eğitimci Şair Yazar İlhan KURT'tun Ayasofya'yı Romanı Çıktı !

Rize Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü İlhan Kurt, şiir kitabı Araf'tan sonra ikinci eseri olan "Ayasofya'nın Gözyaşları " adlı romanını çıkarttı.

 Roman'da bizi Ayasofya üzerinde düşünmeye iten yazar,Ayasofya'nın İslam ve milletimiz adına önemini film tadında anlatıyor.Sürükleyici bir anlatımla kaleme alınınan eser,Ayasofya'nın ruhunu bedenimize işliyor. Kitapta bir kadının Halveti Cerrahi Tarikatındaki iç yolculuğu, bir gencin idealleri ile aşkı arasında kalışı, bir dava adamını Ayasofya ideali. Gizemli arayışlar, sırlı yapılar, ülke adına çalışan veya çalıştığını iddia eden teşkilatlar var. Kitap okuyucuyu sürekli zamanlar ve zeminler arası yolculuğa davet ediyor. Okuyucu her davette. Daha önce ayrıldığı zaman ve yere dönmek için romanın sonraki sayfalarını iple çekiyor.

 
Eğitimci Şair Yazar İlhan Kurt ise eserini şöyle ifade ediyor :Ayasofya millete vurulmuş zihinsel ve ruhsal prangaların sembolüdür. Burada Ayasofya’nın bir cami olarak ibadete açılmasından daha büyük bir mesele vardır. Millete vurulan prangalar ancak o milletin milli iradeyi ortaya çıkarması ile parçalanacaktır. İşte o zaman Ayasof’daki zincirler kırılmış olacaktır. Yoksa milletin zihni emperyalist batının esareti altındayken bir mabed olarak Ayasofya’yı açsanız ne olur. Orası da her hangi bir cami gibi olur. Kafalardaki zincirleri kırmadan Ayasofya’ya verilecek özgürlüğün bir tek güzel yanı büyük sultanın vakfiyesinde yazdığı beddua bulutunu başımızdan dağıtmak olur. Ayasofya üzerine bir çok kitap vardır. Ancak sanıyorum bu konuda yazılmış ilk romandır. Roman olarak yazmamın nedeni daha okunur kılmaktır. İnşallah insanımızın gönlüne Ayasofya’nın gözyaşları damlar da “su yükselir ve bu gemi düze çıkar.”
Kitabın bazı bölümler ise şöyle : "Esaret altında bir şehir,Gülhane Parkı’ndan yola çıkıp Alemdar Caddesi’nden yukarıya doğru sert ve hızlı adımlarla yürüyen bir Fransız taburu At Meydanı’na varınca Ayasofya Camisi’nin avlusuna açılan kapıya doğru yöneldi. Kapının önüne gelince sert bir emirle durdu. Fransız komutan kararlı bir ses tonu ile kapıda nöbet tutan askere seslendi:
Acele burayı boşaltmalısınız alınan karar doğrultusunda bu kiliseye biz yerleşeceğiz.
 Mefkuresini her şeyin üstünde tutan bir imam Ömer Hoca:
Esaret altındaki Ayasofya’nın Sultanahmet’in duvarlarında yankılanan inlemeleri dağlar yüreğimi. Ayasofya’nın gözyaşları dökülür kalbimin orta yerine. Minarelerin hıçkırıkları yüreğimi dağlar. Diz çöker orada dakikalarca ağlarım onlarla beraber, ağlamayı unutmuş milletimin yerine.
 Aşkı ile idealleri arasında sıkışan bir genç Yasin,
"Seni tanıyalı yönüm, yolum şaştı. Seni tanıyalı günüm, gecem karıştı. Seni tanıyalı rüyam ile hülyam çatıştı. Ekmeğime ballı zehir karıştı. Ölümle canlılık iç içe geçti bende. Bedenim yaşarken ruhum öldü sanki. Ah be yangın! Yok muydu tutuşturacak onca yat, kat ve konak geldin de bu viraneyi tutuşturdun? Ah be aşk yok muydu ki yıkacak onca dertsiz ve gamsız gönül vardın bu aşiyanı yıktın!”
Eğitimci Şair Yazar İlhan Kurt’un “Ayasofya’nın Gözyaşları” Roman Kitabını 3 Çivi Yayınevinden veya mgvyayinlari.com sitesinden ve kitapçılardan temin edebilirsiniz.
 
Haber : Abdurrahman AKSU
 


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.