Ruhsar Demirel, partisinin Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Müftüoğlu, Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Metehan Özkan, İl Başkanı Cem Kazmaz ve Rize Belediye Başkan adayı Zelkif Akgül ile Gazeteciler Derneği'ni ziyaret ederek, yerel seçimlerle ilgili açıklama yaptı.

Demirel, yerel seçimlere 43 gün kaldığını ifade ederek, "Aday kesin listelerinin ve belediye meclis üyeliklerinin kesin listelerinin teslimi için son günler. 43 günlük sürenin belirleyicisi olacak listeleri hazırlıyoruz. Ülke gündemi ve vatandaşların beklentileri konusunda herkesin fikirlerini dinliyor ve fikirlerimizi paylaşıyoruz. Kadını ve erkeği ile millet adına hizmet üretmek isteyenleri listelerimize aday olmak için davet ediyoruz" diye konuştu.

Demirel, bir gazetecinin "TBMM'de son zamanlarda yaşanan kavgaları, bir kadın milletvekili olarak nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Kadın veya erkek değil de insan olarak bakıyoruz. Meclis normal çalışma saatlerinin dışına çıktığı zaman insan bedenindeki zorlamalar ve ruhundaki gerilim ortalığa yansıyor. Çalışma saatleri kısa olduğunda da bunları görüyoruz. Türkiye'deki en büyük sorun da bu. Toplumdaki gerilimin giderek artması. Burada hükümete, siyasi parti ve onların temsilcilerine çok görev düşüyor. Sayın Başbakan 'öfke de bir hitabet sanatıdır' diyorsa da öfke kontrolü diye de bir durum var."

Milletin temsil edildiği bir yerde uzlaşmacı yapının olması gerektiğini belirten Demirel, şunları söyledi:

"Herkes bizi görüyor ve izliyor. Çok iyi bir örnek teşkil etmediğini düşünüyorum. Çağdaşlaşma derken geriye giden bir hali görüyorsunuz bu tabloda. Buna insanlar üzülüyor ama üzülmemek mümkün değil. Bunun kadını, erkeği yok. Tüm Türk milletini üzüyordur. Biz orada milletin gerçek problemlerini konuşmalıyız. Onlar için sorun olan konuların çözümü için uzlaşmalıyız. Şu an yapılan yalnızca Başbakan ve ona çok yakın olan kişilerin sorunlarını çözmek için yasama süreci. Meclis faaliyetini ancak böyle tanımlayabilirsin. Öncelik milletin önceliği olmadığı için millet adına vekalet etmek isteyen insanların da buna tepki göstermesine sebep oluyor. Bu fiziksel veya sözel kaba kuvvete dönmemeli. Kürsüde fikirlerimizi açıklamalıyız. Bunlar çirkin şeyler. Milliyetçi Hareket Partisi'nin böyle bir şeyi tasvip etmesi beklenemez."