Neden doğal afetlerden ders alınmıyor?

Neden doğal afetlerden ders alınmıyor?

Neden doğal afetlerden ders alınmıyor?

Türkiye’nin en fazla yağış alan bölgesi olan Doğu Karadeniz’de 1928 yılından bu yana 25 doğal afet meydana geldi. Çoğu sel ve heyelanlardan oluşan afetlerde 100’ü aşkın kişi yaşamını yitirmiştir.

Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Heyelan periyodu:

 

En büyük heyelan 1929 yılında Trabzon’un Of İlçesi’ne bağlı Bölümlü Beldesi’nde meydana gelmiş ve heyelanda 146 kişi hayatını kaybetmiştir.

 

·         21 Temmuz 1988’de Trabzon’un Maçka İlçesi’ne bağlı Çatak Köyü’nde meydana gelen heyelanda da 64 kişi hayatını kaybetmiştir.

 

·         20 Haziran 1990 tarihinde Trabzon ile Akçaabat’ta etkili olan sel ve heyelanlarda ise 56 kişi yaşamını yitirmiştir.

 

·         23 Haziran 1990tarihinde Rize’nin Çamlıhemşin İlçesi’nde etkili oldu. Olayda 51 kişi yaşamını yitirirken, 11 kişi de kaybolmuştur.

 

·         7 Ağustos 1998 tarihindeki bir başka afet yine Trabzon’un Sürmene İlçesine bağlı Beşköy Beldesi’ni haritadan sildi. Sel sırasında 47 kişi hayatını kaybetti, hiç kimsenin cesedine ulaşılamamıştır. Hatta ölenlerin anısına Beşköy Beldesi’ne anıt dikilmiştir.

 

 

Sel ve Heyelan bölgesinde yapmış olduğumuz arazi çalışmaları gözlemlenen jeomorfolojik çevresel değişimleri iki temel sebeple meydana geldiği dikkat çekmiştir. Bunlardan biri vadi yataklarına yapılan birincil ve ikincil konutlardır. Diğeri ise bu konutlara ve yerleşmelere, bahçelere hizmet etmek amacıyla bilinçsizce açılan yollar ve yol çalışmalarıdır.  Hatta yapılan arazi çalışmalarında yer yer bu ikinci faktör yol açma çalışmaları esas faaliyet olan vadi yataklarına yapılan birincil ve ikincil konutlardan daha fazla çevresel değişmelere neden olduğu görülmüştür. Bu sözüne ettiğim jeomorfolojik çevresel değişimler; yamaç dengesinin bozulması, vadi şekillerinin değiştirilmesi, yüzey örtülerinin şekilsel değişmelere neden olmaları, akarsu yatağı içerisindeki malzeme birikimlerine neden olmaları sayılabilir.

 

           Özellikle Tarla ve bahçelere ulaşım için yapılan yeni yol çalışmaları mühendislik çalışmalarında uzak ve bu yol çalışmalar bilinçsizce yapılmaktadır. Yine mevcut yolun genişletilmesi çalışmalar için de aynı durum söz konusudur. Heyelan Bölgesindeki yeni yoların tamamı, köy yerleşmelerinin kullandığı tarla ve bahçelere ile orman örtüsünün kaldırıldığı bölgelere ulaşımın sağlanması amacıyla açılmış servis yollarından oluşmaktadır. Bölgenin klimatik ( bol yağış ), jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri nedeniyle heyelan ve benzeri kütle hareketlerine son derece müsait bir sahadır. Burada yapılacak en küçük müdahale çok büyük sonuçlar doğurabilmektedir.

 

Mevcut yolun genişletilmesi çalışması yapılması, geri kazanımı imkânsız olan bir çok kütle hareketlerine ve yamaç akıntılarına neden olmaktadır. Örnek olarak saha çalışması sırasında çekilmiş, Foto1 ve Foto 2'de görüldüğü gibi yeni yol yapımı sırasında yamaç dengesi bozulmuş ve heyelan olmuş ve bu saha üzerinde bulunan bitki örtüsü yok olmuştur.

 

 

Foto.1. 

 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.