Rizeli Yazar Banu Kopuz Algül'ün Başarı Hikâyesi

Rizeli Yazar Banu Kopuz Algül'ün Yeni Kitabı “Ayça’nın Kayıp Mührü” Raflarda... Gelin Rizeli Yazar Banu Kopuz Algül'ün Hayat hikeyesine ilk başta bir bakalım.. 1981 yılında Rize’de doğan Banu Kopuz Algül’ün yazı hikâyesi ortaokul yıllarına uzanıyor. Ortaokulu Yalova’da okuyan yazar, Türkçe dersinde yazdığı kompozisyonlarla öğretmeninin dikkatini çeker.

Rizeli Yazar Banu Kopuz Algül'ün Yeni Kitabı “Ayça’nın Kayıp Mührü” Raflarda...

Gelin Rizeli Yazar Banu Kopuz Algül'ün Hayat hikeyesine ilk başta bir bakalım..

1981 yılında Rize’de doğan Banu Kopuz Algül’ün yazı hikâyesi ortaokul yıllarına uzanıyor. Ortaokulu Yalova’da okuyan yazar, Türkçe dersinde yazdığı kompozisyonlarla öğretmeninin dikkatini çeker. Öyle ki öğretmeni kendisine “Bunu gerçekten sen mi yazdın?” diyerek inanmakta güçlük çeker.

Buradan yola çıkarak uzun yıllar günlük tutan yazar, yazıda kendini günden güne geliştirerek kalemini güçlendirir. Ancak yazılarını yayınlatmak kolay bir iş olmadığı için adeta kapı kapı dolaşarak gençlik romanlarını Cağaloğlu’ndaki neredeyse bütün yayınevlerine gönderir.

Yayınevleri kendisini reddetse de Saz Çalan Babasının azmini kendine örnek alır. Babasının saz çalma ve albüm yapma hayalinin peşini bırakmaması gibi o da yazma hayalinin peşini asla bırakmaz. Yayınevlerinden kendisine gönderilen red mektuplarını hâlâ saklayan yazar, bu mektupların kendisine için bir moralsizlik yaratmak yerine motivasyon sağlar ve kararlılıkla adımlarını atmaya devam eder.

“Kiraz Çocuk” adlı çocuk dergisinin editörlüğü ile Kızılay Eyüp Şubesi’nin aylık dergisinin editörlüklerini bir süre yapan yazar, daha sonra yazılarını yayınlamak amacıyla yeniden kendi çalışmalarına ağırlık verir.

Böylece Adem Kılıç ile beraber ortak hazırladıkları “Namaz Sevgisi” adlı kitabı 2011 yılında yayınlanır. 2011 yılından 2016 yılına gelene kadar çeşitli derleme çalışmaları ile editörlük de yapar.

2016 yılında yeniden kitap çalışmalarına odaklanan Algül, bu yılın ortalarında “Rabbim Çok Pişmanım” adlı çalışmasını yayınlar. Aynı yıl, yıllar önce yazdığı romanının artık yayınlama zamanı olduğunu düşünerek ilk romanı olan “Ben Hüznümü Yalnızca Sana Anlattım” raflarda yerini alır.

Çocuklara hikâye okumayı seven yazar, uyku öncesi çocuklarına bazen okuduğu bazen anlattığı hikâyeler, kendisine yeni bir kapı daha açar. Bu kapının adı, çocuk kitaplarıdır. Böylece 2019 yılının ortasında çok eğlenceli ve aynı zamanda öğretici olan “Nasreddin Hoca ile Atasözü Hikâyeleri” kitapçılarda görücüye çıkar.

2019’un Aralık ayında da çocukların hayal dünyalarında ufuklar açarak eğlenceli bir maceraya katılmalarını sağlayan “Ayça’nın Kayıp Mührü” yayınlanır. Çocukların çok severek ve eğlenerek okudukları bu iki kitaba 2020 yılının ilk aylarında bir dedektif hikâyesi olacak ancak adı henüz sır olan yeni bir macera dolu kitap daha eklenecek.