Rizeli Yazar Zeynep Sipahioğlu ile Çaytvhaber'e özel söyleşi

Rizeli Yazar Zeynep Sipahioğlu ile Çaytvhaber'e özel söyleşi

Aynasız Akın ile Laz kızı Berna’yı okudunuz mu? Hayatın onlara oynadığı oyunları peki ya hiçbir şeyin tesadüf değil kader olduğunu. Rizeli yeni yazar Zeynep Sipahioğlu’nun Yazgı Serisinin 2. Kitabı Alnımın yazısı Haziran ayında raflarda yerini aldı. Üstelik 3. Kitabı Fırtınaya Vurgun Tüyap kitap fuarında okuyucularıyla buluşacak. Hem kitaplarını hem de kendini anlatması için Zeynep Hanım ile ufak bir söyleşi yaptık.

 Aynasız Akın ile Laz kızı Berna’yı okudunuz mu? Hayatın onlara oynadığı oyunları peki ya hiçbir şeyin tesadüf değil kader olduğunu. Rizeli yeni yazar Zeynep Sipahioğlu’nun Yazgı Serisinin 2. Kitabı Alnımın yazısı Haziran ayında raflarda yerini aldı. Üstelik 3. Kitabı Fırtınaya Vurgun Tüyap kitap fuarında okuyucularıyla buluşacak. Hem kitaplarını hem de kendini anlatması için Zeynep Hanım ile ufak bir söyleşi yaptık.


 
1 – Zeynep Sipahioğlu kimdir?  Okuyucularımıza kendinizden bahseder misiniz?
 
 30 Ocak 1982 Çayeli doğumluyum. Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ön lisans mezunuyum. Sekiz kardeşiz.  Yedimiz kız. Benden dört yaş büyük bir abim var. 
 2014’ten beri wattpad adlı sosyal hikâye paylaşım sitesinde okur olarak başladım. Bir kaç ay sonra kendi kurgularımı kaleme aldım. İlk hikâyem Diğer Yarım ‘dı. Acemice yazılmış olsa da hikâye hakkında çok güzel yorumlar aldım. Daha sonra Fırtınaya Vurgun’la devam ettim. Asıl adımı duyuran Yazgı watpadda ki adıyla Alnımın Yazısı oldu. İki milyon okunması var.  Aynasız ve Laz kızını çok sevdiler.
 
 
2- İyi bir okur musunuz? Neler okursunuz?
 
 Dürüst olmam gerekirse wattpadla tanışana kadar kitap okuyan biri değildim. Wattpadla okuma alışkanlığı kazandım. Hayatımın dönüm noktası oldu. Okumak insanın ufkunu geliştiriyor. Hayata bakış açınızı değiştiriyor. Size yepyeni dünyaların kapılarını aralıyor.
 
 Daha çok romantik romanları okuyorum. Ve bu aralar şiirlere merak saldım. Özellikle Can Yücel’in şiirleri favorim oldu.
 
 
3-Yazmaya nasıl başladınız? 
 
 Bir arkadaşım kendi çapında roman yazıyordu. Fantastik roman. Ezgi Karayağız. Bana yazdıklarını gönderiyordu. Çok hoşuma gitmişti. O sıralar boş bulduğum her an elimde telefon uygulamadan hikâye okuyordum. Bende yazabilir miyim acaba diye düşündüm. Diğer Yarım’a başladım. Yazdıklarımı Ezgi’ye gönderiuordum. O da bana düşüncelerini söylüyordu. Hikâyedeki ana karakterlerimin birinin adı da Ezgi’dir. Onun sayesinde oldu birazda. Bir kaç bölüm yazıp Wattpadda yayınlamaya başladım. 2014 de. Üç yıl oldu. Ve hiç ara vermeden yazıyorum. 
 

 
4-Hikâyelerinizde özellikle yazdığınız bir konu var mı? Sebepleri nedir…
 
 Yazdığım hikâyeler genelde kader üzerine kurulu. Özellikle Yazgı. Her Müslüman gibi bende kadere inanlardanım. Hayatımızda başımıza gelen hiç bir şey tesadüf değildir. Ya da karşımıza çıkan insanlar. Bazen bir yerde gördüğümüz ya da yazdığımız bir kelime. Bir şekilde hayatımızda karşılaştığını görürüz. Mesela ben Yazgıya iki yıl önce başladım. Bu hikâyeyi yazarken ilk kitapta Parola kelimesi geçer. Aynasızın Laz kızına yardım etmesi için Parolayı söylemesi gereken bir kısım var.  Kitabım Parola Yayınlarından çıktı. Asla tahmin etmezdim. Çünkü o dönem Fırtınaya Vurgun için başka yayın eviyle sözleşmem vardı. Muhtemel bu kitabımda oradan çıkar diye düşünüyordum. Başka bir örnek vermem gerekirse karakterlerim için kullandığım isimler... Zamanla o ismi taşıyan kişilerle tanışma fırsatı buldum.  Kitabımda Yasemin, Merve, Mehmet,  Murat karakteri vardır. Yasemin’le kitabımı yazdığım süreçte tanıştım ve en büyük destekçim oldu. Ve İlk kitabım Kaderimin Yazıldığı gün editörü Yasemin Güler’dir. Merve Kayalı Kürşat kitaplarımın kapak tasarımcısıdır. Kitabım çıkma sürecinde benimle ilgilen ve ilk kitabımın iç tasarımcısı Merve Balkış’tır. İkinci kitabımın editörüde Mehmet Murat Sezer’dir.  Mehmet Murat bu iki isim sadece ikinci kitapta aynı dialogda  geçer. İlginç bir durum aslında benim için. Bunlar hayatımızda tesadüfün olmadığını gösterir. Tevafuk vardır. Her şeyin Allahın bilgisi dahilinde olması.  Bu  ara da ismini zikrettiğim kitabımda emeği geçen arkadaşlara teşekkür ederim.  

 
5-İlk kitabınız Yazgı Serisinden bahseder misiniz?
 
Yazgı tamamen kader üzerine kurulu bir hikâye... Düşüncesizce sarf edilen sözlerin zamanla nasıl hayat bulduğunu okuyacaksınız. Bu düşüncesizce sözleri başkarakterlerim Akın(Aynasız) Berna(Laz kızı) sarf ediyor. Tamamen Karadeniz hikâyesi olmasa da olayın çıkış noktası Rize. Aynasız ve Laz kızının ilk karşılaşmaları Rize de oluyor.  Araya yıllar giriyor ve bu iki insanın kaderleri İstanbul’da kesişiyor. Ve olaylar başlıyor. Duygusal bir hikâye… Yan karakterlerim Derin ve Gökmen var. En az Akın ve Berna kadar sevilen karakterlerdi. Hikâyemdeki tüm karakterlerin hayatları birbirine bağlı, kader bağıyla. Okudukça her şey bulmaca gibi yerli yerine oturuyor. Sizi ters köşelere oturtabilirim.
 
 
 
6- Aynasız ve Laz kızını yazarken en çok hangi kısmını keyif alarak yazdınız?
 
Berna çok utangaç bir kız. Her şeye kızarıp bozaran bir tip hikâye sonuna kadar da hiç değişmiyor. Gerçi sonlara doğru biraz bu durumu yumuşattım ancak yine de utangaçlığını bir türlü bırakamadı. Akın’ın onu bulduğu her fırsatta utandıracak şakalar yaptığı kısımları yazmak çok eğlenceliydi. 
 
Gökmen ve Akın’ın birbirini kızdırmak için yaptıklarını yazarken de çok eğlendim. 
 
Bu hikâyeyi yazarken üç yerde gözyaşlarımı tutamadım. Onları söylemiyorum. Kitabımı okuduklarında o kısımların nereler olduğunu anlayacaklardır. Birçok okurum wattpadda okurken hüngür hüngür ağladıklarını yazmıştı.
 

 
7-Kitabınızda bazı konular var uzmanlık bilgisi gerektiren bunun için internetten mi araştırma yaptınız, uzmanına mı sordunuz?
 
Birçoğunu internetten araştırıyorum. Çok takıldığım konularda doktor arkadaşım var.
 Sevgi Açici ona danışıyorum. Kendisi yeni anne oldu. Sevgilerimi gönderiyorum.
 

 
8- Ufukta çıkması planlanan yeni kitabınız Fırtınaya Vurgun’dan bahseder misiniz?
 
Fırtınaya Vurgun iki yıldır çıkmayı bekleyen bir kitap. Ve bekleyenleri çok var.
Bu hikâye için iki yayın evi değiştirdim. O yüzden bu hikâyemi bir süre geri plana bırakmaya karar verdim. Nasib diyelim.  Tüyap kitap fuarında inşallah Parola Yayınlarıyla raflarda ki yerini olacak. Bende ora da olacağım.
 
Bu hikâyenin bende ki yeri ayrıdır. En az on kere düzenlediğim bir hikâyedir. Çünkü yazdıkça kendinizi geliştiriyorsunuz. Bu hikâye de sadece benim değil arkadaşım Yasemin Şahin’in de çok emeği vardır, her satırını ezbere bilir. O derece. 
Kitap Fırtına Serisi olarak çıkacak. İlki Fırtınaya Vurgun ikicisi Fırtına Esintisi...
Konusuna gelirsek...
 
Trabzonlu bir ailenin hikâyesi, biraz klasik başlıyor hikâye. Dilara ve Kuzey… Abisinin arkadaşına âşık bir kızımız var. Ve ailesi onu başkasıyla evlendirme kararı veriyor.  Düğüne yakın Dilara duygularına yenik düşüp Kuzey’e hislerini söylüyor. Onu öpmesiyle olaylar başlıyor. Çünkü evleneceği çocuk bunları görmüştür. Yine de sessizliğini koruyor. Mert’in intikamı kötü olacak diyor sizi biraz merakta bırakıyorum.

 
9- Geleceğe dair planlarınız nedir
 
 Yazmak benim için gelip geçici bir heves değil. Kendime yazar demiyorum. Daha önümde kat etmem gereken çok yol var. Gerçek iyi bir yazar olmak istiyorum ve yazdıklarım herkese ulaşsın.  
 
Kitaplarım içinse Yazgı Serisi’ni altıya tamamlamayı düşünüyorum. Aynasız ve Lazkızının çocuklarını yazacağım. Şu an zaten serinin 3. Kitabı Umut’un Peşinde’yi Wattpadda yazıyorum.  
 
10 - Son olarak söylemek istediğiniz nelerdir?
 
 Üç yıldır benden desteklerini esirgemeyen arkadaşlarıma ve okurlarıma hikâyelerimi size ulaştırmamda vesile olan Parola Yayınları’na ve benimle yaptığınız bu söyleşi için sizlere çok teşekkür ederim.
 

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.