'Mutabık değilim. Cumhurbaşkanı haklı'
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, dün Cumhurbaşkanı Gül'ün veto ettiği şike yasasını aynen Köşk'e geri göndermeyi düşündüklerini söyledi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ise aynı fikirde değil. 'Cumhurbaşkanı haklı' diyen Bakan Yazıcı, Gül'ün 'Şike Yasası' olarak anılan kanunu veto gerekçelerini isabetli buluyor.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı Akşam Gazetesi'nden Çiğdem Toker'e yaptığı açıklamada Canikli'nin 'Yasayı aynen Köşk'e göndermekten yanayız' fikriyle mutabık olmadığını söyledi.
Tam tersine Gül'ün 'Şike Yasası' olarak anılan kanunu veto gerekçelerini isabetli bulan Yazıcı, bu görüşünü 'Cumhurbaşkanı haklı' diye yansıttı. Yazıcı Ak Parti Grubu'ndan farklı olarak 'İnatlaşmak olmaz. Zıtlaşma lüksümüz yok. Oturulup konuşulması lazım' dedi.
''ŞİKE PARA TRAFİĞİNİ ETKİLİYORSA... ''
Bakan Yazıcı'nın açıklamaları şöyle:
''Bir kere biz, şikenin çok kötü bir suç olduğunu yeterince iyi biliyor muyuz, emin değilim. Kulüpler başarılı oldukları zaman, Avrupa Kupaları'na gidiyorlar. Orada da başarılı olduklarında, UEFA'dan para alıyorlar mı, alıyorlar. Federasyon'dan alıyorlar mı, alıyorlar. Şike denen fiil, bu sonuçları yani birilerinin parasının bir yerlere gitmesini etkiliyorsa bu suça buradan bakmak lazım.''
''TOPLUM ŞİKEDEN ARINMALI''
Cezaların ölçülü olması gereğine katıldığını belirten Yazıcı şu ifadeleri kullandı:
''Tamam, elbette kimseyi 'asalım keselim' gibi bir durum olmasın. Ama ceza da fiille mütenasip olsun. Rüşvet, irtikap için ne öngörmüşseniz, bu da ona benzer bir fiil olması nedeniyle, bunlara ilişkin cezalara yaklaşık bir ceza olması lazım. Çünkü bu toplumun şikeden arınması lazım.''
''18. MADDEYİ AJİTE EDİYORLAR''
Yazıcı, 'Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un 'seyirden yasaklanma' başlıklı, 18. maddesine dikkat çekiyor.
İddianamenin kamuoyuna yansımasıyla birlikte çıkan tartışmayı 'özellikle ajite etmek' diye niteleyen Yazıcı, 'Böyle yangından mal kaçırır gibi, herkes karakola gidecek, yöneticiyken şuraya giremeyecek diye paniklemenin yeri yok'' diyor.
Ve hukuk tekniği açısından bu sözlerini şöyle açıyor:
''Dün gece bu maddeyi iki kere okudum. Bir kere, seyirden yasaklama mahkemenin kurduğu hükümle bağlantılı olarak düzenlenmiş. Yani önce bir karar çıkması lazım. Öte yandan sadece şike değil; kanunda işaret edilen bütün suçları kapsıyor. Ve 'eğer takipsizlik kararı verilirse seyirden yasaklama kaldırılır' diyor. Bir kere daha iddianame mahkemeye yeni gönderildi. Bakalım mahkeme ne diyecek? Davayı kabul edecekse bile mutlaka bir tensip zaptı yazacak.''
''KENDİ ÖZGÜR İRADEMLE DÜŞÜNCEMİ AÇIKLIYORUM''
Yazıcı, 'Sayın Canikli, dünkü grup eğilimini, Sayın Başbakan'la görüşerek açıklamış olabilir mi?' sorusuna şu yanıtı verdi:
''Onu bilemem. Ama ben birilerini rahatsız edecek olsa da kendi özgür irademle düşüncelerimi açıklıyorum.''
Tam tersine Gül'ün 'Şike Yasası' olarak anılan kanunu veto gerekçelerini isabetli bulan Yazıcı, bu görüşünü 'Cumhurbaşkanı haklı' diye yansıttı. Yazıcı Ak Parti Grubu'ndan farklı olarak 'İnatlaşmak olmaz. Zıtlaşma lüksümüz yok. Oturulup konuşulması lazım' dedi.
''ŞİKE PARA TRAFİĞİNİ ETKİLİYORSA... ''
Bakan Yazıcı'nın açıklamaları şöyle:
''Bir kere biz, şikenin çok kötü bir suç olduğunu yeterince iyi biliyor muyuz, emin değilim. Kulüpler başarılı oldukları zaman, Avrupa Kupaları'na gidiyorlar. Orada da başarılı olduklarında, UEFA'dan para alıyorlar mı, alıyorlar. Federasyon'dan alıyorlar mı, alıyorlar. Şike denen fiil, bu sonuçları yani birilerinin parasının bir yerlere gitmesini etkiliyorsa bu suça buradan bakmak lazım.''
''TOPLUM ŞİKEDEN ARINMALI''
Cezaların ölçülü olması gereğine katıldığını belirten Yazıcı şu ifadeleri kullandı:
''Tamam, elbette kimseyi 'asalım keselim' gibi bir durum olmasın. Ama ceza da fiille mütenasip olsun. Rüşvet, irtikap için ne öngörmüşseniz, bu da ona benzer bir fiil olması nedeniyle, bunlara ilişkin cezalara yaklaşık bir ceza olması lazım. Çünkü bu toplumun şikeden arınması lazım.''
''18. MADDEYİ AJİTE EDİYORLAR''
Yazıcı, 'Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un 'seyirden yasaklanma' başlıklı, 18. maddesine dikkat çekiyor.
İddianamenin kamuoyuna yansımasıyla birlikte çıkan tartışmayı 'özellikle ajite etmek' diye niteleyen Yazıcı, 'Böyle yangından mal kaçırır gibi, herkes karakola gidecek, yöneticiyken şuraya giremeyecek diye paniklemenin yeri yok'' diyor.
Ve hukuk tekniği açısından bu sözlerini şöyle açıyor:
''Dün gece bu maddeyi iki kere okudum. Bir kere, seyirden yasaklama mahkemenin kurduğu hükümle bağlantılı olarak düzenlenmiş. Yani önce bir karar çıkması lazım. Öte yandan sadece şike değil; kanunda işaret edilen bütün suçları kapsıyor. Ve 'eğer takipsizlik kararı verilirse seyirden yasaklama kaldırılır' diyor. Bir kere daha iddianame mahkemeye yeni gönderildi. Bakalım mahkeme ne diyecek? Davayı kabul edecekse bile mutlaka bir tensip zaptı yazacak.''
''KENDİ ÖZGÜR İRADEMLE DÜŞÜNCEMİ AÇIKLIYORUM''
Yazıcı, 'Sayın Canikli, dünkü grup eğilimini, Sayın Başbakan'la görüşerek açıklamış olabilir mi?' sorusuna şu yanıtı verdi:
''Onu bilemem. Ama ben birilerini rahatsız edecek olsa da kendi özgür irademle düşüncelerimi açıklıyorum.''
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.