Anadolu Yayıncılar Derneği Tarafından Medya Çalıştayı Düzenlendi

Anadolu Yayıncılar Derneği Tarafından Medya Çalıştayı Düzenlendi

Ankara'da Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından "Uluslararası Kültür Turizm ve Demokrasi Kurultayı Medya Çalıştayı" düzenlendi. Programa Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan,Çay TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır, Kanal Fırat, Kanal E Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık, Kon TV Genel Yayın Yönetmeni Nurettin Bay, Kanal Urfa Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Toru, Ordu Altaş TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Deniz, Türkiye ve yurt dışından bir çok gazeteci katıldı.

 Başkent Ankara'da Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından  "Uluslararası Kültür Turizm ve Demokrasi Kurultayı Medya Çalıştayı" düzenlendi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın da katıldığı kurultayda medya konusu ele alındı.

Programa ayrıca, Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, Çay TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır ,Kanal Fırat, Kanal E Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık, Kon TV Genel Yayın Yönetmeni Nurettin Bay,  Kanal Urfa Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Toru, Ordu Altaş TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Deniz, Türkiye ve yurt dışından bir çok gazeteci katıldı.



“Anadolu medyası kurtuluş savaşındaki Kuvayi Milliye ruhuna sahiptir”

Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan ise, “Anadolu Yayıncılar Derneği olarak bugün burada uluslararası bir toplantı tertip ediyoruz. Yerel ve evrenseli birleştirdik. İki gün sürecek kurultayımızda hem yerel medyanın sorunlarını ele alacağız. Hem de ülkemizle ilgili hususları uluslararası gelişmeleri medya mensuplarıyla değerlendireceğiz. Anadolu medyası her zaman milli iradenin yanında yer almıştır. Anadolu medyası ara rejimin yanında yer almaz. Anadolu medyasından darbeci, mandacı olmaz. Anadolu medyası sakız orucu bozar mı, horozdan kurban olur mu diyerek dini hafife almaz. Anadolu medyası kurtuluş savaşındaki Kuvayi Milliye ruhuna sahiptir. Bizler 27 Mayıs darbesine destek vermedik. Biz 12 Eylül darbesinde yoktuk. 28 Şubata direndim, 17-25 Aralık darbe girişimi yapan fetö ye karşı Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşerek, destek verdik. 15 Temmuzda saat 22 den itibaren darbe karşıtı yayınlar yaptık.

ÇAYTV KURULTAYI CANLI YAYINLADI



”BOZDAĞ: GERÇEĞİN SAYGINLIĞINI ARTIRACAK EN ÖNEMLİ UNSUR

Çalıştaya katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Basın ve yayın organlarının vatandaşlarımızı ve bütün insanları doğru bilgilendirmeleri, olup bitenleri doğru aktarmaları gerçekten hakkın, hakikatin, gerçeğin saygınlığını artıracak en önemli unsur. Eğer bu bilgilerde eksiklikler olursa o zaman da bunlar toplumların güç sahibi olmasının önündeki en büyük engel haline gelir. Biz bunu görüyoruz Türkiye olarak. Bugün uluslararası planda Türkiye Cumhuriyeti devletinin aleyhine aslı olmayan pek çok haber, manşet, yorum ve yayına şahit oluyoruz. Türkiye içinde de hem şahsımla hem hükümetimizle hem de bizzat şahit olduğumuz olaylar, gerçeğine vakıf olduğumuz konularla alakalı televizyonlarda, gazetelerde ve yorumlarda gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan nice haber, yayın ve yoruma şahitlik ediyoruz. Bütün bunlar gerçeğin yalan arasında kaybolmasına ve yalanın güçlü olarak toplumda yer etmesine yol açıyor. O nedenle basın ve yayın, gerçeğin topluma hakim olmasında en önemli güçtür. Yalanın, fitnenin, iftiranın, algı operasyonlarının, manipülasyonların önlenmesi konusunda da en büyük engeldir." Basının büyük işler yaptığına ilişkin inancını ifade eden Bekir Bozdağ, "Elbette ki eksikleri, yanlışları olabilir ama totale baktığınızda basın, dünyanın neresinde olursa olsun haksızlıkları bütün insanlığın dikkatine sunan, gerçekleri dile getiren en önemli güçtür." dedi. Açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi.

BAKIR:  “TÜRKİYE’DE YEREL MEDYA KANAYAN BİR YARADIR



Yerel medya ve Türkiye konusu hakkında konuşan Çay TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır, düzenlenen çalıştaydan keyif aldıklarını, kendileri için tecrübe olduğunu söyledi. Yerel medyanın Türkiye’de kanayan bir yara olduğunu vurgulayan Bakır, “Bu buluşmadan çok keyif aldık. Tecrübeler edindik. Türkiye’de yerel medya kanayan bir yaradır. Yerel medya Uzun yıllardır ayakta kalmaya çalışan, sorunları çözülmemiş pozisyondadır. Yerel medya bu sorunları daha erken çözmüş olabilirdi. Yerel medya ile ilgili problemleri anlatırken kendimize de öz eleştiri yapabiliyoruz. Yerel medyanın bu şekilde olmasında çalışanların yaptıklarının da etkisi olmuştur” dedi.

BAKIR: TÜRKİYE’DE YEREL MEDYA KAYA ÜZERİNDE Kİ AĞACA BENZİYOR”



Bakır yaptığı konuşmaya şöyle devam etti: “Türkiye’de yerel medya bir kaya üzerinde ki ağaca benziyor. Bir kaya üzerinde filizlenmiş bir ağaç görürüz. Altı kaya. Toprak yoktur ama ayakta kalmaya devam eder. Ayakta kalmanın tek sebebi vardır. O da meslektaşlarımızın öz veri ile çalışıyor olmasıdır. Kimileri hangi mesai de çalıştığını bilmiyor. Çalışanlarımız da mesai kavramı yok. Büyük bir özveri ile çalışıyorlar.

BAKIR: KAMU SPOTU İÇİN YILLARDIR ÇALIŞIYORUZ



Bugün ekonomik açıdan baktığımızda yerel medyada çok ciddi anlamda sıkıntı yaşanıyor. Devletin adil davranmadığını söyleyebilirim. Kamu spotları için 4, 5 milyon TL harcanır ama yayınlanması için televizyonlara gerekli bütçe ayrılmaz. Kamu spotu için yıllardır çalışıyoruz. Türkiye de gazetelere karşı değiliz. Gazeteler Türkiye’nin önemli dinamiklerindendir. Gazeteler yerel medyanın kamu ilanlarından pay alırlar biz kamu spotlarından pay alamayız. Yayın dayatması gelir.

BAKIR: YEREL MEDYA SORUNLARLA UĞRAŞTIĞI İÇİN YAPILMASI GEREKENLERİ YAPAMAMIŞTIR

Yerel medya bu sorunlalar cebelleştiği için yapması gerekenleri ihmal etmiştir. Teknik yatırımlarla teknolojiyi takip edememiştir. Yayınlarında ekran kalitesine çok önem verememiştir. Türkiye’de hangi kuruluş bir şey kazanmadan kendi alanlarında yatırım yapar. STK’lar bile bunu yapmıyor. Yerel medya yaptırımı yüksek cezalandırmalara rağmen ayakta kalmaya çalışıyor. Bunlar olmasaydı yerel televizyonlar daha güçlü çalışabilirlerdi.

BAKIR: YEREL MEDYAYA TÜRKİYE ÇİMENTOSU DİYE YAKLAŞIMDA BULUNUYORLAR

Yerel medyaya Türkiye çimentosu diye yaklaşımda bulunuyorlar. Yerel medya mensubu bu vatan için sonuna kadar direnir. Biz Anadolu vatanın ne anlama geldiğini çok iyi biliriz. Bu kadar ciddi bilince sahip yerel medyaya devlet biraz daha el uzatsın. Bize para vermesin, bağışta bulunmasın. Bizim önümüzü açsın. Kanun düzenlemelerini devreye soksun.

BAKIR: TÜRKİYE’NİN ÇİMENTOSU HATIRLANMAZ MI?

Mesela seçim zamanlarında yerel medya her şeyimiz diyen partiler seçim dışında yerel medyalara gerek duymaz. Seçim zamanında hatırlar. Türkiye’nin çimentosu hatırlanmaz mı? Türkiye’nin gerçeği Anadolu’dur. BAKIR: YEREL MEDYANIN ÖNÜ AÇILSIN Çimentonun temelini ihmal ederseniz yapı çöker. Yerel medya niçin hala ekran görüntüsünde kalite sağlanamıyor. Yerel medyaya başka yükler yüklemeye devam ediyorsunuz. Kanuni düzenlemeler yerine getirilmese bile biz toplumun hizmetkarıyız. Biz Türkiye’nin menfaati için her şeyi yapmaya devam edeceğiz. Ama Türkiye de yerel medyanın önünü açsın. Kanal Urfa Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Toru ise yaptığı konuşmada 15 Temmuz 2016 yılında yaşanan hain geceyi anlatarak, basının önemine değindi. Toru konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Geçen yıl 14-15 Temmuz’da Konya’daydık. Aradan 1 yıldan fazla zaman geçti. Biz 14 Temmuz’da güzel bir etkinlikle başladık. Pakistanlı arkadaşımla cuma sabahı başbakanımıza giderken tankları gördük. Pakistanlı arkadaşım bu tanklar niye burada yoksa darbe mi olacak dedi. Başkanımız Sinan Burhan Bey de “Darbe sizde olur bizde olmaz” dedi.

“ÖYLE MİLLET Kİ DARBE YAPANLARA KARŞI DARBE YAPMIŞTIR”

Bu millet öyle millet ki darbe yapanlara karşı darbe yapmıştır. Hesaplarını yaptılar ama Allah’ın hesabı kati ve nettir. Hainler hiçbir zaman ferah, huzurlu başarılı olamaz. Ülkemizin ne yapacağını unuttular. Bu millet öyle bir millet ki, tankın altına yatanı düşünün, kamyonda tesettürüyle ablamızı düşünün. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da o gün, “Halktan daha büyük güç görmüyorum. Toplarıyla, tüfekleriyle ne yapıyorlarsa yapsınlar” dedikten sonra olay değişmeye başladı. Hainler geri püskürtülmeye başladı. Allah’a hamd olsun. Böyle millet olmaktan gurur duyuyoruz. O hain gecede, bu ülkenin bayrağını sallanmasında en ufak yararı olan basın mensubu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

“GÜÇLÜ OLMAMIZ LAZIM”

Ortadoğu’da bombalama oluyor. İnsanlar ölüyor kimsenin sesi çıkmıyor. Miamar’da katliam oluyor kimsenin sesi çıkmıyor. Türkün Türk’ten başka dostu yoktur. Ayık olmamız lazım. Güçlü olmamız lazım. Kendi kendimize kenetlenmeliyiz. Bu olaylardan biz ders aldık. Hamd olsun ekonomik büyümede de dünayda üçüncüyüz. Önümüz açık. Türkiye’de darbe olmaz. Dış güçler birleşir ama bu ülkeyi kimse ezdiremez.”



 Kanal Fırat, Kanal E Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık da, yerel medyanın karşılaştığı sıkıntıları birer birer sıralayarak, sıkıntıların çözüme kavuşturulması noktasında istekte bulundu. Akbıyık konuşmasında şunları söyledi: “Meslektaşlarım ayakta kalabilmek için büyük mücadeleler veriyorlar. Duayen abilerimle iyi bir duruma gelebilmek için mücadelemiz sürecek. Başkan Sinan Burhan Bey’in de çok ciddi çalışmaları oldu. Bize güç kuvvet verdi. Teşekkür ediyorum. Yerel medyanın birçok sorunları oldu. Yerel medya uydu problemi ile karşı karşıya. Uydu fiyatlarının yüksek olması önemli bir sorun. Karasal yayıncılığın tamamen bitmesi önemli sorunlarımızdan. Türksat yayınlarının çok yüksek olması yerel medyayı sıkıntıya sokmaktadır.

“HÜKÜMET, UYDU FİYATLARI KONUSUNDA ANADOLU MEDYASINA DESTEK OLMALI”

İzmir gibi bir yerde EGE TV, 25 yıl yayın yapan, ulusal televizyonların öncü aldığı bir yerel medya organı. Yaşanan sıkıntılardan dolayı, oradaki çalışanların gözyaşları ile veda etmesi bizleri duygulandırdı. Önlem alınmazsa belki birçok televizyon kapanacak. Oradaki çalışanlar da gözyaşları ile ayrılacak. Hükümet, uydu fiyatlarını indirme konusunda Anadolu medyasına destek olmalı. Fiyatlar indirilmeli. Umutluyuz. Yetkililer yeni formül arayışları içerisindeler.



“KORSAN YAYIN YAPAN TELEVİZYONLARIN ÖNLENMESİ LAZIM”

Korsan yayın yapan, RTÜK’e tabi olmayan, kaçak film oynatanlar, tatsız şekilde rekabet yapan televizyonlar vardı. Bunlarla bizim rekabet imkanımız yoktu. Son kanun hükmünde kararname ile bunların bir kısmı iptal edildi. Bunlar yine de tamamen temizlenmedi. RTÜK kanunu var. Türkiye’de yayın yapılıyorsa Türk kanunlara uymak zorunda. TÜRKSAT ticari bir yer olduğu için, çok para kazanmak için Balkanlar’dan yayın yapanlara son vermek istemiyor. Bunlar haksız rekabete yola açıyor. Bunların önlenmesi lazım.



“TELİF HAKLARI KONUSUNDA SIKINTI YAŞIYORUZ”

Telif hakları konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Bizim telif hakları konusunda muhatabımız yok. Bu konunu acilen çözülmesi gerekiyor.

“CEZALARDA HAKSIZLIK VAR”

Cezalarda RTÜK tarafından haksızlık var. Ulusal televizyon ile yerel medyaya kesilen ceza aynı. Bu konuda da haksızlık var.

“TÜM SEKTÖRLERE KREDİ VERİLİYOR”

Tüm sektörlere baktığımızda kredilerin verildiğin görüyoruz. Bazı alanların canlanması için hibe verilmeye başlandı. Bizim teknolojimize baktığımızda, teknolojilerin yenilenmesi gerekiyor. Hükümetten yetki bekliyoruz. Yurtdışına gitmiştik orada televizyonların, yerel yönetimlerin desteklendiğini gördük. Hükümet yerel gazeteleri, radyoları, televizyonları desteklemelidir. Kamu spotlarının da yerel medyada hak ettiği yeri almasını istiyoruz. Son olarak ise, Ordu Altaş TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Deniz yaptığı konuşmada yerel medyanın ne kadar önemli olduğuna değinerek, yerel medyaya daha fazla destek olunması gerektiğini belirtti. Deniz’in konuşması ise şöyle: “Anadolu yayıncılar derneği kurulduğu günden bu yana güzel organizasyonlara imza attı. Bugün de güzel bir organizasyona imza atmış bulunuyor.

“YEREL MEDYA, YEREL HALKIN SESİDİR”

Yerel medya ve yerel demokrasi, yerel halkın sesi anlamına geliyor. Bütün halkla sorun çözümlerinde buluştuğumuz noktalarda onlar ulusal yerlere ulaşamadığında biz devreye giriyoruz. Bizim işimiz insan odaklı bir iş. İnsan hayatına sağladığı kolaylıklar bizim işimizin en güzel yanı. Halkın çözümlenemediği sorunlarını gündeme getiriyoruz. Her yere eşit alanda hizmet gitmesini sağlıyoruz. Ordu, yıllarca havalimanı için ciddi mücadele etmiştir. Halkın bu isteği, arzusunu siyasetçilerimizden isteyerek kazandırmışızdır. Ordu sahilinin bozulmamasına sebep olmuşuzdur. Konya’da bir kültür merkezi yoktu. Siyasetçilerin o bölgeye kültür merkezi kazandırmalarını sağlamışızdır.



“YEREL MEDYANIN DİLE GETİRDİKLERİNİ ULUSLA MEDYA DİLE GETİREMİYOR”

Yerel medya, Bursa stadyumunun yapılması gerektiğini anlattı. Bugün güzel eser ortaya çıktı. Bunları ulusal dile getiremiyor. Türkiye’de ön planda olan olaylar aslında ilk yerel medyada ortaya çıkıyor. Yerel medya daha hızlı, daha çözüm odaklı. Siyasilerin şehre kattığı hizmetleri, yatırımları, söylenen farklılıkları da gösteren bir aynayız. Biz vazgeçilmez birer dinamiğiz. Biz reyting peşinde koşmayan sadece çözüm odaklı ve bölgesinin insanına hizmet eden kuruluşlarız.

“YİNE GÖREV BİZE DÜŞERSE YİNE YAPARIZ”

Bütün ulusal kanallar 15 Temmuz’u çok güzel gösterdiler. Belgeseller yapıldı. Yerel televizyonlar da kendi şehrinin kahramanlarını, şehitlerini, gazilerini ekrana taşıdı. 15 Temmuz’da görevimizi yaptığımız söyledik. Bunu olması gerektiği için yaptık. Bu gece yaptığımız çalışmaları görevimiz olarak görmezsek, başka zaman böyle bir girişimin olması durumunda 28 Şubat’lardaki hataya düşebiliriz. Bu ülkenin ferdi olarak görevimiz sonuna kadar yaptık. Yine görev bize düşerse yine yaparız. RTÜK ve TÜRKSAT’tan yerel demokrasi bekliyoruz.”

 
 
 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.