Ahmed ÇITLAKOĞLU

Ahmed ÇITLAKOĞLU

Başbakan’dan acı bir gerçeğin itirafı!..

 Başbakan Binali Yıldırım diyor ki; “Başlarken biz yüzde 30 ile başladık, 70 günde yüzde 30'u yüzde 51,4'e çıkardık.”
 
Başbakan Yıldırım, bu açıklamayı 22.dönemden bugüne kadar Ak Parti’de görev alan milletvekillerine verilen iftar yemeğinde yapıyor.
 
Sayın Başbakan, anayasa değişikliği çalışmalarında ne kadar zor şartlarda çalışıldığını ve elde edilen başarının bir zafer olduğunu vurgulamaya çalışırken, bir yandan da acı bir gerçeği ifşa etmiş oluyor! 
 
“Yüzde 30 ile başladık” demek; “16 Nisan’dan 70 gün öncesinde, Ak Parti’nin yüzde 50 civarındaki oyu yüzde 30’lara kadar düşmüştü” anlamına gelmiyor mu?
 
 
 
Anlaşılan o ki, 16 Nisan’dan 70 gün öncesine kadar, kamuoyuna açıklanmayan lakin genel merkezin elinde olan ciddi kamuoyu anket raporlarına göre, parti tabanının yüzde 40’ı Ak Parti’den desteğini çekmiş görülüyordu… 
Seçim sürecinde uygulanan teşvik tedbirleri, reklam çalışmaları, Hollanda ve Almanya’nın Türk düşmanlığının milliyetçilik duygularına tavan yaptırması, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli’nin katkılarıyla bu açık kapatılmıştır.
 
Ancak bu yüzde 21,4’lük açık nasıl ve kimler vasıtasıyla kapatılmıştır?
 
Düne kadar Ak Parti’ye rey verenlerin yüzde 40’ı niçin, hangi sebeplerle partilerinden desteğini çekmişlerdir?
 
Ak Parti’den desteğini çeken, partililere küsen kesim, 70 günlük sürede hakikaten ikna olmuş mudur, ya da nasıl ikna olmuştur?
 
Bu yüzde 21,4’ün içinde o güne kadar Ak Parti’ye rey vermemiş başka partililerin olduğu kabul edilmez mi?
 
Kaldı ki, Başbakan tarafından eski yeni bütün milletvekilinin yüzlerine karşı söylenen “biz yüzde 30 ile başladık, 70 günde yüzde 30'u yüzde 51,4'e çıkardık” sözleri; bir manada “bakınız, sizlerin yüzünden 30’lara düştük” anlamında bir sitem olarak yorumlanmaz mı?
 
***
Hâsılı kelam:
Sayın Başbakanın “Yüzde 30 ile başladık” sözleri, acı bir gerçeğin ifşası ve itirafıdır!
 
Ak Parti’nin istikbali ve istikrarı için;
Parti tabanındaki yüzde 40’lık kaybın sebepleri iyi araştırılmalı…
Bu araştırma, parti içinden değil, parti dışında bağımsız birimler eliyle yapılmalı/yaptırılmalı…
Partililer eliyle yapılacak araştırmanın parti tabanını tatmin etmeyeceği göz ardı edilmemeli.
 
“Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati, ne güneşte, ne ay da ara… Gözlerindeki perdeyi arala!” (Hz. Mevlana)
 
Vesselam… 
Ahmed Çıtlakoğlu
06 Haziran 2017 / 11 Ramazan 1438
 
Önceki ve Sonraki Yazılar