Ahmed ÇITLAKOĞLU

Ahmed ÇITLAKOĞLU

Çanakkale Zaferinin 104. Yıl dönümü…

 Çanakkale Zaferi; imanın küfre, hakkın batıla, mananın maddeye üstünlüğünün zaferidir.
Çanakkale Zaferi; emperyalist güçlerin hezimetidir.
 
Bu yıl, Çanakkale Zaferinin 104. Yıl dönümünü (geçmiş yıllara göre sessiz sedasız!) yad ediyoruz.
***
Diyanet İşleri Başkanlığı,18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıl dönümünü kutlama etkinliklerinde bir ilk’e imza atıyordu… Başkanlık, Çanakkale Zaferinin 100. Yıl dönümü 2015 yılını “Çanakkale Yılı” ilan etmiş ve 18 Mart Sabah Namazında 81 il ve 957 ilçe merkezinde bir camide Şehitleri anma programı tertiplemişti. Bu fevkalade güzel program, o yıl takdirle anılmıştı.
 
***
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2016 yılında Çanakkale Zaferi’nin 101. Yıl dönümünde yine 2015’teki gibi Türkiye genelinde 81 il ve bağlı 957 ilçe merkezinde merkezi bir camide Sabah Namazında şehidlerimizi dualarla, zikirlerle, tespihlerle yad edilmesine vesile olmuştu… Ana tema; “Şühedanın İzinde Huzur’da Niyazdayız” seçilmişti.
***
Nedendir bilinmez, Çanakkale Zaferinin 100 ve 101. Yıl dönümleri bütün Türkiye genelinde sabah namazında Mülki amirlerin, Emniyet ve askerî erkanın, Sivil Toplum Kuruluşlarının, Siyasî partilerin katılımıyla, tam anlamıyla devlet ve millet kaynaşmasının olduğu şehitlerimiz dualarla, zikirlerle, tespihlerle yad edilirken, 2017 ve 2018 yıllarında Zaferin 102 ve 103. Yıl dönümlerinde bu güzel uygulama terk edildi. (Ancak Türkiye genelinde olmasa da bazı İl ve İlçe Müftülükleri, "Sabah Namazında Huzurda Buluşalım" ana temasıyla önceki yıldaki gibi merkezi bir camide Sabah Namazın anma programları müstesna.)
 

 
Ve maalesef bu yılki 104. Yıl dönümünde de Türkiye genelinde yine böyle sabah namazında Kur’anlı ve duâlı bir uygulama bulunmuyor!..
 
Acaba nedendir?
Diyanet İşleri Başkanlığının şehitlerimizi dualar ve zikirlerle anma programlarına kimler mani oldu?.. Böyle Kur’anlı ve duâlı uygulama kimleri rahatsız etmiş olabilir ki?
***
Çanakkale’yi geçilmez kılan ve muhteşem bir destan yazan Mehmetçiklerimiz, Mehmet Akif’in ifadesiyle iman, irfan, fazilet ve bilgi ile donanmış; karakterli, ahlaklı, kişilikli; vatanına, milletine ve dinine sahip çıkan, dahası bunları yüceltmek için tüm imkânlarını seferber eden Âsım’ın nesliydi… Mehmetçiklerimizi zafere ulaştıran; bir lokma ekmek ve bir tas çorbanın gücü değil imanın verdiği güç ve kuvvetti. 
 
***
Taşının, toprağının şüheda gövdesiyle yoğrulduğu, ağaçlarının şüheda kanıyla sulandığı Çanakkale’yi geçilmez kılan şehitlerimiz ruhları, bizlerden nutuk ve çelenk değil Kur’an ve dua bekliyor!
***
Ya Rabbi! Canını senin yolunda feda eden; varlığını varlığımıza, izzet ve onurumuza adayan bütün şehitlerimizin makamlarını âlî eyle! Bizlere onlarla birlikte haşrolmayı lütfeyle! 
 
Ey Allah’ım! Bizleri, şehitlerimizin yüce ruhlarını taşıyanlardan eyle! Bizleri şehitlerimizin aziz hatıralarına sahip çıkanlardan eyle! Bizleri şehitlerimizin uğruna canlarını verdikleri değerleri yaşayan ve yaşatanlardan eyle! Bizleri bu değerlere ihanetten muhafaza eyle!
 
***
“Âsım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek: 
İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek."
(Mehmet Akif Ersoy)
 
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
15 Mart 2019 Cuma / 08 Receb 1440
 
Önceki ve Sonraki Yazılar