Ahmed ÇITLAKOĞLU

Ahmed ÇITLAKOĞLU

Cezaevlerinde yaşanan mağduriyetler!..

 Şuan itibariyle ülkemizin en önemli gündemi terörle mücadele…
Terör gruplarından da FETO ilk sırayı işgal ediyor.
OHAL kapsamında yapılan soruşturmalarda ve KHK uygulamalarında birtakım usulsüzlüklerin ve haksızlıkların yapılmış olabileceğini Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan’ın ifadelerinden de anlıyoruz.
 
Sayın Başbakan “Toplumda vicdanları rahatsız edecek bir olay yaşanmaması için kılı kırk yaracaksınız” talimatını veriyor.
Demek ki mazlumların ve mağdurların feryadı yukarılara ulaşıyor.
 
Mazlum ve mağdurların dertlerinin ve seslerinin yetkili ve sorumlu şahsiyetlere ulaşmasında şüphesiz basının büyük katkısı var.
Basında bu mağduriyetler dillendirilmemiş olsa, yukarılardaki etkili ve yetkili sorumlular bu meselelerden nasıl haberdar olacak ki?
 
***
Cezaevlerindeki mağduriyetler ne kadar biliniyor?
Özellikle FETO soruşturması kapsamında tutuklu bulunanların ekseri muhtemelen namazında abdestinde olan insanlar… 
Muhtemelen koğuşlarda da aşırı bir yoğunluk olmalı. 
Namaz kılmak isteyenlere acaba abdest almak ve namaz kılmak için imkân tanınıyor mu? 
Hamile olan veya yeni doğum yapmış, çocuğunu emzirmek durumunda olan hanımlara gereken hassasiyet gösteriliyor mu? 
Kur’an okumak isteyenlere imkân tanınıyor mu?
Bu süreçte, tutukluların ibadet ihtiyaçlarına imkân tanımayan, hanımların özel durumlarına hassasiyet göstermeyen veya yanlış yapan cezaevi idarecileri hakkında acaba ne derecede kontrol, inceleme ve soruşturma yapılıyor?
 
***
Bugün taze bir bilgi aldım. Cezaevinde tutuklular arasında müvekkili olan bir avukat aradı.
Müvekkilleri 23 kişilik kovuşta kalıyor… Kur’anı kerim okumak için avukatlarından bilgisayar hatlı hatim cüzü rica ediyorlar. Bu hatim cüzünü gardiyanlar içeri almıyor. Avukat cezaevi yöneticileriyle görüşmek istiyor, görüştürmüyorlar!
 
***
Başbakanın “kılı kırk yarın” talimatı, cezaevlerinde böyle mi anlaşılıyor?
Cezaevlerindeki uygulamalar kontrol edilmiyor mu?
Kontrol edilmiyorsa, kontrol etmeyenlerden;
Kontrol edilip de yanlış yapanlar hakkında işlem yapılmıyorsa, işlem yapmayanlardan; hesap sorulmaz ise disiplin sağlanabilir, mağduriyetler önlenebilir mi?
 
Sayın Cumhurbaşkanı  “Ben sesimi çıkartırsam ne olur, diye düşünürseniz biz yanmışız” derken, bir bakıma mağdurların seslerini de münasip şekilde yetkililere iletmelerini tavsiye ediyor demektir!
 
“Halkın önderi olmak isteyen biri önce kendisini ıslah etmeli, daha sonra başkalarını ıslah etmeye başlamalı ve söz ile diğerlerine edep öğretmeden önce güzel davranışı ile onlara edep öğretmelidir.” (Hz. Ali)
 
Vesselam… 
21 Eylül 2016 / 19 Zilhicce 1437
 
Önceki ve Sonraki Yazılar