Ahmed ÇITLAKOĞLU

Ahmed ÇITLAKOĞLU

İtirazım var Sayın Cumhurbaşkanım ve Genel Başkanım!..

 Zat-ı âlinizin devlet adamlığı ve liderlik kabiliyetine,  dava adamlığındaki samimiyetinize hiçbir itirazımız yok. Bugüne kadar (hatta ifrat noktasında) canı gönülden hep savunduk, takdir ve tebrik ettik.
 
Lakin etrafınızda ve yakınınızda bulunan ekibinize ise sizlere duyduğumuz güveni hiçbir zaman duyamadık/duymadık, sizlerdeki samimiyeti onlarda hiçbir zaman göremedik. 
Bu sebeple etrafınızda ve yakınınızdaki ekibinize itirazımız var!
 
Son Grup konuşmanızda “Devir ne köken, ne cemaat, ne hizip hesabı yapma devridir. Beton gibi sapasağlam olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Birleşeceğiz, bütünleşeceğiz, kenetleneceğiz ve gümbür gümbür hedeflerimize devam edeceğiz. Kalbi kayan varsa, ne yapıp edip onların da gönlünü kazanacağız” diyorsunuz.
 
Evet, her zamanki gibi güzel söylüyorsunuz. Muhakkak ki, sizler bu sözleri uygulansın diye söylüyorsunuz. 
İşte bizlerin itirazı da tam bu noktada Sayın Cumhurbaşkanım!
“Sizin yakın ekibinizin, milletvekillerinizin böyle bir icraatı yok, böyle bir derdi yok!” diyoruz Sayın Genel Başkanım!
 
Bendeniz, şahsım adına ifade edeyim ki; milletvekillerinin, parti yetkilerinin sizlerin sözleri ve talimatı doğrultusunda bir icraatına, bir faaliyetine maalesef bugüne kadar şahid olamadım, Sayın Cumhurbaşkanım!
 
 
 
Sizler diyorsunuz ki; “seven sevilir, sevmeyen sevilmez!”
Doğru, bizlerde tasdik ediyor ve tekrarlıyoruz bu sözleri. 
Ancak milletvekilleriniz ve yakınınızda bulunan etkili ve yetkililer; bizleri, yani kendilerine rey veren seçmenleri sevmiyorlar, onlardan bugüne kadar bir muhabbet ve sevgi göremedik. Onlar bizleri sevmediği için bizler de onları sevemiyoruz! 
Milletvekilleriniz, kendilerine vekâlet verdiği asillerin, seçmenlerin dertleriyle hemdert olmuyorlar, bizleri dinlemiyorlar. Onlar seçmenleri dinlemez, onların fikirlerine değer vermezler ise, seçmenlerin milletvekilini dinlemesi mümkün olabilir mi? Ve zaten de olamıyor!
 
Sayın Cumhurbaşkanım!
Öyle anlaşılıyor ki, parti tabanında seslendirilen ciddi şikâyetler, yakınınızdaki çemberi aşarak herhalde zat-ı âlinize ulaşmıyor/ulaştırılmıyor olmalı!
 
Sayın Cumhurbaşkanım!
Parti tabanında ciddi manada rahatsızlık var, lakin taban oldukça da sessiz!
Sessizliğin birçok sebebi olabilir… Ancak bizlerin de ortak olduğu, biri; “Söylesek ne olacak ki, kimlere söyleyeceğiz, fikrimizi açacağımız, bizleri dinleyecek bir muhatap mı var” düşüncesi… İkincisi; “itiraz edeni, farklı fikir beyan edeni dışlıyorlar, ticarî ve bürokratik baskı” korkusu.
 
Sayın Cumhurbaşkanım!
Endişemiz o dur ki, partililere ve seçmene karşı bu uygulama böyle devam ederse; “Bu parti bizim partimiz değilmiş, bizleri tanımayanı bizler de tanımıyoruz” tepkisinin sandığa yansıma ihtimalinin bulunmasıdır… Saygılarımızla…
 
“Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.” (Aliya İzzetbegoviç)
 
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
03 Ekim 2017 / 13 Muharrem 1439
 
Önceki ve Sonraki Yazılar