Ahmed ÇITLAKOĞLU

Ahmed ÇITLAKOĞLU

Teröre yardım ve yataklık madem ki terör suçudur!..

 Mademki ABD teröre yardım ve yataklık ediyor…
Mademki İsrail bir terör devletidir; 
Bu terör devletlerine işledikleri suçun cezasını kimler verecektir?
 
***
PKK ve FETÖ bir terör örgütüdür… 
Bu örgütlerde hiyerarşik yapıya dâhil olanların terör örgütü üyesi olarak cezalandırıldığı gibi, örgüte ve üyelerine bilerek ve isteyerek yardım eden, şahsi veya ailesine ait para veya mal ile yardım ve destekte bulunan kişiler de örgüt üyesi olarak cezalandırılır.
 
Yargıtay’ın bir kararında; “eylem hazırlığındaki teröristlere aracını veren bir kişinin, 'silahlı terör örgütüne yardım' suçundan mahkûm edilmesine” hüküm verildiği bilinmektedir.
 
 
 
***
Peki, Türk hukukunda terörle alakalı bu açık hükümler yer alırken ve uygulanırken, uluslar arası hukukta benzer hükümler yok mudur?
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle; mademki İsrail bir terör devletidir.. Mademki ABD sadece Kuzey Suriye’ye 4 bin TIR’ı aşkın zırhlı taşıyıcılar, tank top nakledilerek orada bulunan terör örgütlerine destek vermiştir!.. Bu terör devletlerine ve terör destekçilerine işledikleri suçun cezasını kimler verecektir?
 
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan İİT zirvesinde yaptığı bu konuşmalarıyla kimlere mesaj vermektedir?
 
Türkiye’deki terör örgütlerinin açıkça bilinen kuruluşlarıyla ve terörist kimliği bilinen hainlerle karşılıklı ticarî ve meslekî bağ kuranlar, hatta iltisaklı olanlar dahi teröre yardım ve yataklıktan takibe alınırken;
Cumhurbaşkanının ifadesiyle terör örgütü bağı tescilli İsrail ve ABD ile karşılıklı ithalat ve ihracat bağı olanlar, turizm faaliyetlerini aksatmayanlar acaba neden takibe alınmazlar?
 
***
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Kudüs kararı karşısındaki tepkilerini, samimi üstün gayretlerini takdirle karşılıyor ve alkışlıyoruz…
 
Keza İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinde alınan kararları da iyi bir başlangıç, gelecek için umut verici buluyor ve alkışlıyoruz…
 
Ancak merak ediyoruz!..
İİT zirvesinde alınan kararlar acaba ABD ve İsrail’e geri adım attıracak mıdır? Veya ne derece etkili olabilecektir?
 
Bilinen bir gerçek ki özelde ABD ve İsrail’in, genelde Yahudilerin derdi; paradır, maddedir… Onların anlayacağı dil ekonomik dildir. Onları disipline edecek müeyyide ekonomik müeyyidelerdir.
 
***
“ABD ve İsrail, bu Kudüs kararından ve terörü desteklemekten vazgeçmediği takdirde ve vazgeçinceye kadar bu ülkelerle olan ticari ve turistik faaliyetlerimizi durduruyoruz… İnatlarında devam ederlerse (belirli bir süreden sonra) ülkelerimizde ABD dolarının kullanımı yasaklanacaktır” gibi bir karar acaba alınabilecek midir? 
 
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle dış politikadaki gayretlerini takdirle takip ediyor, samimiyetinden de şüphe etmiyor ve alkışlıyoruz.
Lakin kamuoyunda da dillendirilen bu suallerin cevabını da merak ediyoruz!
 
Bu merakımız; Hz. İbrahim’in ölülerin nasıl diriltileceği hususundaki merakı gibidir!..
Hani Hz. İbrahim, “Rabbim! Bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster” demişti de Allah da ona “İnanmıyor musun?” deyince, “Hayır (inandım) ancak kalbimin tatmin olması için” demişti. (Bakara, 260)
 
***
Kıssadan Hisse:
Kanuni Sultan Süleyman’dan Fransa Kralı Fransuva’ya dans mektubu:
 “Ey Fransa Kralı Fransuva! 
Ben ki, kırk sekiz krallığın hakanı Kanuni Sultan Süleyman Han'ım…
Sefirim Kebirimden aldığım rapora göre, memleketinizde dans adı altında (Ala Mele İnnas Fuhşiyyat ve Lubiyat yapıyormuşsun) kadın erkek birbirine sarılmak suretiyle insanlar arasında münasebetsizce oynanan bir oyunun oynanmakta olduğunu işitmiş bulunmaktayım…
 
Hemhudut olmaklığımız dolayısıyle, iş bu rezaletin memleketime de sirayeti ihtimali müvacehesinde Name-i Hümayunum elinize ulaştığından itibaren derhal son verilmediği takdirde, bizzat Ordu-yu Hümayunumla gelip men'e muktedirim!”
 
Rivayet olunur ki Kanuni'nin bu mektubundan sonra Fransa'da yüz sene dans yapılmamıştır.
 
“Yılanın başını düşman eliyle ez; düşman galip gelirse yılanı öldürmüş olursun, yılan galip olursa düşmandan kurtulmuş olursun.” (Şeyh Sadi Şirazî)
 
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu 
14 Aralık 2017 / 26 Rebiul’evvel 1439
 
Önceki ve Sonraki Yazılar