Ahmed ÇITLAKOĞLU

Ahmed ÇITLAKOĞLU

Tesettürlüye kör gazeteler!

 Ulusal gazetelerde haber mantığı:
Tesettürsüz bir kadın, tesettürlü genç bir kıza kıyafetinden dolayı hakaret ediyor ve tekmeliyor…
13 Şubat 2017 Pazartesi günü Maltepe’de minibüste vuku bulan ve karakolluk olan bu hadise 14 Şubat Salı günkü gazetelerin hiçbirinde (ne yandaş ne de yoldaş ulusal basında) haber değeri taşımıyor…
 
Saldırgan kadın 14 Şubat Salı günü mahkemece tutuklanıyor… 15 Şubat Çarşamba, ulusal basında bu “hakaret ve şiddet” hadisesinin “haber değeri” tam ibretlik!
 
Eylül/2016’da da benzer bir şiddet hadisesi vuku bulmuştu; şortlu bir kadına tahammülsüz bir erkek de tekme sallamıştı.
O tarihte saldırgan erkeği afişe edip linç teşebbüsünde bulunan bazı malum gazeteler; bugün dut yemiş bülbüle dönmüşler!
Şortlu kadın saldırganını aşağılayarak afişe edenler, tesettürlü kız saldırganını sanki masum gösterme adına gizlemeye çalışıyorlar.
 
Malum gazetelerden bazıları bu haberi küçük puntolarla geçiştirirken, bazıları ise tamamen körlüğü tercih etmişler.
 
Bu çirkin saldırının hiç haber değeri taşımadığı gazeteler: Milliyet, Cumhuriyet, Habertürk, YENİ ASYA, YENİ MESAJ, ORTADOĞU ve YENİÇAĞ…
 
Milliyet, Cumhuriyet ve Habertürk gazetelerine böyle bir tavır belki çok görülmeyebilir!
Belli ki tesettür hazımsızlığı ve ön yargıları; tesettürlü bir bayana yapılan hakaret ve uygulanan şiddet; şiddeti şiddet olmaktan, hakareti hakaret olmaktan çıkartıyor!
 
Onları anlamak ve kabullenmek tiğnetleri gereği bir derece mümkün de; ya YENİ ASYA, YENİ MESAJ, ORTADOĞU ve YENİÇAĞ gazetelerine ne demeli?
 
Belki çalışanlarından bir kısmının, muhtemelen okuyucularından büyük kısmının da tesettürlülerden veya tesettürlülere saygılılardan oluşan, muhafazakâr bilinen ve manevi değerlere saygılı oldukları zannedilen bu gazeteler;
- Hakarete ve saldırıya uğrayan mağdur tesettürlü genç kızın mağduriyetini mi dert edinmiyorlar?
- Yoksa saldırgan kadının tesettürlüye uyguladığı şiddet; şiddet mi görülmek istenilmiyor?
- Belki de, okuyucularının mağdur kızın mağduriyetinden, saldırgan kadının “kadından kadına şiddet” haberinden haberdar olmalarını istemiyorlardır! Ama neden?
 
***
Bizim bu yazımızda dikkat çekmek istediğimiz husus:
- Tesettür ve tesettürlü kadın düşmanı, kendileri gibi giyinmeyen ve inanmayan kişilerle aynı mekânda birlikte oturma nezaketi gösteremeyen hazımsız ve nezaketsiz saldırgan bir kadının ifşa edilmesi değil, suç teşkil eden yanlış fiilin ifşa edilmesidir!
- Şortlu bir bayana bir hakaret ve saldırı olduğunda tozu dumana katan, yeri göğü inleten gazetelerin tesettürlü bir bayana aynı türden bir hakaret ve saldırı olduğunda kafalarını kuma görme zilletliğinin bilinmesidir.
 
***
Şiddet, şiddettir!.. Şortluya da yapılsa, tesettürlüye de yapılsa; şiddettir!
Saldırgan; erkek de olsa kadın da olsa, şortluda olsa tesettürlüde olsa saldırgandır; eşit muamele yapılmalıdır.
Şortlu da olsa tesettürlü de olsa; onuru ve namusu, hakkı ve hukuku eşit derecede korunmalıdır.
 
İnsanları inancından, kıyafetinden, ırkî ve mezhebî düşüncelerinden dolayı aşağılayanlar, dışlayanlar, o insanlarla aynı ortamda birlikte yaşamayı hazmedemeyenler kınanmalı, kınanması gerekenleri kınamayan ve onları alkışlayanlar da aynı derecede kınanmalıdır.
 
“Bilmeyen öğrensin, duymayan duysun!
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.
Bölücü sapıklar aklına koysun
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.” (Abdurrahim Karakoç)
 
Vesselam…
15 Şubat 2017 / 18 Cemâziyelevvel 1438
Önceki ve Sonraki Yazılar