Kamu Hizmetlerinde Tasarruf ve Verimlilik Nasıl Sağlanır?

 Devlet nizamının devlet-i ebed müddet çizgisinde daima bir adım ileri gidebilmesi, daima bir basamak yukarı çıkabilmesi için iktisadi istikrar ve istikbalin sağlam temellere oturması gerekir.
Bu temel sadece devletin iktisadi gelirleri olan verginin disipline edilmesi, vergi kaçaklarının önlenmesi, kayıt dışı ekonominin kayıt alınmasından ibaret değildir. Aynı zamanda kamu hizmetleri esnasında, yani gelirlerin giderlere dönüşmesi esnasında nitelikli bir tasarrufu, faydacı bir verimliliği de esas alan bir temeldir.
Daha evvel de “Tasarruf ve Denetleme Bakanlığı Kurulmalı” başlıklı yazımda bu hususu işaret etmiştim ama gündem yoğunluğuna sıkıştı kaldı. Son Bakanlar Kurulu toplantısından sonra basın açıklaması yapan Sayın Bakan Nurettin Canikli Bey’in ifadelerine bakılırsa devletin zirvesi de zaruret arz eden “kamusal tasarruf ve verimlilik” meselesini öncelikli gündem başlıkları arasına almış. Umarım etraflıca çalışmaları yapılıp hayırlı bir şekilde neticelendirilir.
Türkiye 80 milyona yaklaşan nüfusuyla, bölgesel hinterlandındaki nüfuzuyla, tarihsel dokusuna uygun misyonu-vizyonuyla ciddi bir devlet teşekkülü. Böylesi devasa teşkilatlanma ancak saat gibi işleyen bir sistem ile büyür ve gelişir. Fakat mevcut sistem verimliliği göz ardı eden ve israfa teşvik eden girizgâhlara sahip. 5018 sayılı Kanun ile mali disiplin ve saydamlık hedeflense de pratikte bu pek mümkün olmamış gibi duruyor.
Bütçe Kanunu çerçevesinde kurumlar aldıkları bütçeleri yılsonuna kadar nasıl harcıyor, hangi kriterlere göre harcıyor? Sayın Canikli’nin ifadeleriyle cevaplandıralım: “Kurumlar, bütçe kalemleri bir sonraki yıl silinsin istemedikleri için ya da bütçelerini harcamamaları sebebiyle bir sonraki yıl aynı kalemlerde bütçe kesintisi endişesiyle harcamalar yapmaktalar.” İşte böylesi gerekçeler tasarruf ve verimliliğe aykırı bir vaziyet arz ediyor.
Eleştiri nitelikli yazılarımızın klasik ifadesini kullanalım yine: “Peki, nasıl olmalı?”
Elbette ki Kurumlar 3-4 yıllık stratejik eylem planlarını, yıllık harcama plan ve kalemlerini kurullar nezaretinde belirlemeli… Bu çerçevede bütçe payını almalı…
Asıl mesele bütçe temini gerçekleştikten sonraki süreçler. Bütçe harcamaları yüksek tasarruf ve etkin verimlilik esasına göre gerçekleşip gerçekleşmediği. 
Temel mantık birazcık özel sektör mantığındaki gibi olmalı. Yani, gereksiz hiçbir masrafa girilmemeli, gerekli olan hizmetler için ise kaliteye, dayanıklılığa ve verimliliğe önem verilmeli.
İkinci temel mantık ise; hak edene hak ettiğini vermektir. Eşitlik asla adil bir pekiştireç değildir. En etkili pekiştireç ve ilahi adalet; hak edene hak ettiğini vermektir. Elmasla kömürü ayırt etmektir. Bu husus kurumlar için de kişiler için de böyledir. Fakat unutulmamalıdır ki ödülün yaptırım gücü, cezanın caydırıcı gücünden daha dinamiktir.
Yani bir Kurum düşünün. Elindeki bütçe imkânlarını tasarruf ilkelerine göre harcadığı, verimliliği ile de üstün başarı sağladığı halde bütçesinin tamamını suni gerekçelerle harcayan ve verimliği de vasatın altında olan bir başka kurum ile aynı muameleyi görüyorsa iyi, iyi olarak kalmayacağı gibi kötü olanı da asla iyi yapamazsınız.
Sözü çok uzatmak istemem. Olması gerekeni bir örnekle biraz daha somutlaştıralım: Mesela bir kurumun yıllık enerji masraf kalemi 1 Trilyon TL, verimlilik yüzdesi de %90 diyelim. Kurum ve personel ciddi bir tasarruf ve verimlilik hesabıyla 600 Milyon TL ile %110 verimlilik sağladı. Bu durumda tasarruf miktarı olan 400 Milyon TL hazine, kurum ve personel arasında oranlarına göre taksim eden taltif usulü geliştirilmelidir.
Ayrıca tasarruf ve verimlilik esası neticesinde elde tutulan gelirler kamu hizmeti görevini yürüten memurların hayat standartlarını yükseltmede de önemli avantajlar ve kolaylıklar sağlayacaktır.
İstismar, sahtekârlık ve gayrı nizami teşebbüslerin caydırıcı unsurları güçlendirmek koşuluyla bağımsız denetmenler ve kurulların birim oranda belirlenen verimlilik standardına göre değerlendirme yapmaları yerinde ve yeterli olacaktır. 
Tasarruf ve verimliliğin mali disiplini yönüne değindik bu yazımızda. Bir de meselenin personel verimliliğinin tasarrufa tesiri ciheti söz konusu. Fakat köşemizin ebatı sınırlı… Bir başka sefere bu yönde bir değerlendirme yaparız inşallah…
Allah’ın Nusret eli üzerimizden eksik olmasın…
Ahmet ÇİÇEK
Araştırmacı - Yazar
 
ahmtcick@hotmail.com 
https://www.facebook.com/ahmeticicek
https://twitter.com/ahmetcicekBK 
 
Önceki ve Sonraki Yazılar