TAKSİM’de TAHRİR ÖZLEMİ

Saygıdeğer Okurlarım;

Böyle bir gündem ile yazı kaleme alacağım hiç aklımda yoktu. Bir dostuma verdiğim söz ile dersanecilik ile ilgili yazımın devamını getirecektim. Var bu işte bir hayır diyerek girelim söze…

Dört-beş gündür yoğun bir şekilde gündemi kuşatan Gezi Parkı olayları… Tahrir özlemi içinde olanlara fırsat vermiş görünüyor.

Aslında bu Taksim muhalefeti yeni değil, samimi olduklarına inandığım doğasever sıfatlı bir grup Taksim meydanı ile ilgili projelere öteden beri tepkiliydi. Ağaçların sökülmesi gündeme gelince fitil alevlenmeye başladı. Beş gün evvel devlet ve İstanbul yöneticileri hassas bir dönemde olduğumuz idrakiyle uzlaşmacı bir tavır sergileseydiler bu türden olayların yaşanmasına mahal vermemiş olurlardı. Fakat hükümetin ısrarcı ve katı tutumu, İstanbul yönetiminin de basiretini bağlamış ve nihayet illegal gruplara aradıkları fırsat sunulmuş oldu. Derken olay doğa meselesinden çok uzakta isyan havasına dönüşüverdi.

Hükümet, çok güçlü bir destekle iş başına geldi. Güçlü bir devlet olma hevesi ile ülke şantiyeye çevrildi. Aslında bana göre bu anlamda çok da güzel işler başarıldı. İstanbul da ülkemizin gözbebeği, dünyanın imrendiği bir şehir olarak tarihi dokusu ve modern dünyanın şehri olarak yeniden dizayn edilmesi gerekir kanaatindeyim.

Fakat bu türden teşebbüsler sırasında farklı varyasyonları da dikkate almak gerekir. Siz iki kişiden birinin oyunu alarak iktidara geliyorsunuz da iki kişinin de iktidarı oluyorsunuz. O halde size oy vermeyenlerin de taleplerine mümkün mertebe eyvallah demeyi de erdem bilmekte fayda var. En azından onlarla uzlaşma ortamı oluşturmalısınız. Bu kişiler ideolojik gruplar deyip insanları ötelemek illegalliğe cesaret verir.

Hazır bu olaylar sürerken mahkeme yürütmeyi durdurma kararı aldı. Hükümet de bu vesile ile meseleyi tehir etse en azından ve sonrasında da hassasiyetlere dikkat ederek projeyi yenilese halk nazarında daha çok prim yapar.

Peş peşe seçim süreçlerine gireceğiz. Bu türden provakatif girişimler zaman zaman gündeme gelecektir. Her defasında halk-polis çatışması gibi gösterilen görüntüler güçlü devletin vizyonuna gölge düşürecektir.

Bugün bu olaylar yaşanmışken yarın meydan cennete çevrilse bile cehennemin izleri kalır. Tez elden devlet ve hükümetin tatlı dil ile uzlaşma sürecini başlatmalı ve illegal girişimlerin teşebbüslerini boşa çıkartmalıdır. 

Böylece Tahrir özlemi içinde olanların hevesleri kursaklarında kalır.
Önceki ve Sonraki Yazılar