Orhan YAZICILAR

Orhan YAZICILAR

HER ŞEYİN SAHTESİ, ÇAKMASI ÇOĞALDI…’’İNSANIN’DA’’

DİKKATLİ OLUN … !

İşsizliğin, yoksulluğun kol gezdiği, geri kalmış, dar gelirli, çağdaşlıktan yoksun olan ülkelerde, insanların sırtından geçinerek, haksız rekabet neticesinde zengin olma hayallerini gerçekleştirmek isteyenler, insanları kandırarak her şeyin sahtesini piyasaya sürdüler.

Günümüzde sahtecilik, kopyacılık, korsan çakma diye tabir edilen ürünlerin piyasaya sürülmesi ile; hem insanların sağlığıyla oynuyorlar, hem de alın teri ve emeğin karşılığı olan, maddi anlamda paralarını kasp ediyorlar.

Piyasalarda aklınıza gelebilecek her şeyin sahtesi var.

Özellikle sahtesi olmaz denilen tam güvenlikli olduğu söylenen paralar sahtesi, sahtekar para kalpazanları, aklı hayale gelmeyecek binbir tür düzeneklerle paraların sahtesini çıkarıyorlar. Gerçeğinden ayırt edilmesinin çok zor olduğu sahte paralar, bir çok insanın başını yakıyor, hayatını söndürüyor. Temiz, dürüst ve namuslu insanların, toplumda farklı gözle bakılmasına ve anılmasına sebep oluyorlar.

Evet, sıkça kullanılan her türlü paranın sahtesi var.

Az da olsa kullanılan Gümüşün sahtesi var.

Geleceğin garantisi olarak kabul edilen ve dar günün dostu diye tabir edilen, çoğu kes yatırım amacıyla yastık adı edilen, değişmez, vazgeçilmez alışkanlık olan Altının sahtesi var.

“Öyle bir zamandayız ki; neyin sahtesi yok ki!” dediğinizden eminim.

Arkadaşın, dostun, komşunun, esnafın, işçinin, memurun, hocanın bile sahtesi var.

Bitmez tükenmez denilen sevginin sahtesi var, sevgi alan, veren insanların sahtesi var. Ne zaman insan çıkar odaklı düşünceye, menfaat adaylı bir yaşam tarzına ve daha da zengin olma hayali ortaya çıkmışsa; gerçek, sağlam ve güvenilir olan herşeyin, sahtesi, çakması, korsanı ortaya çıkmıştır. Anlayacağınız günümüzde her şey çıkar odaklı, menfaate dayalı bir sistem üzerine kurulmuş sanki.

Siyasetin, siyasetçinin sahtesi var.

Dinlerin, dincilerin sahtesi var .

Din kisvesi altında, dini duygular istismar edilerek, dini kutsal kavramlar kullanılarak dindar kesimler rencide ediliyor.

Bu da dindar geçinen sahte dindarlar tarafından yapılmaktadır.Dini ticarete alet ederek çoğu milyarder olan, bazı sahtekar kişilerin sahtekarlığı var. Perişanlığın, işsizliğin, yoksulluğun kol gezdiği yerlerde, geri kalmış dar gelirlilerin yaşadığı bölgelerde yeme, içme, giyme, barınma gibi daha bir çok alanda ve ürünlerde, her şeyin sahtesini çıkararak, insanların kanını emenler, olmadık fırıldaklıklar yaparlar.

Marketlere AVM’lere girdiğinizde; eğer dikkatli, bir tüketiciyseniz; alacağınız her şeyin bir sahtesi, çakması olduğunu göreceksiniz.Özellikle Çin mallarında ve özellikle de ilimizde Rus ve Gürcü mallarından tutun her şeyin:

(GDO) Genetiğiyle oynanan, zalim, gaddar, başbelası İsrail mallarında… Eğer nevsinize yenilip, ucuzdur diye almaya yönelirseniz, sağlıksız, kalitesiz, garantisiz, hem bozulabilen bu malları alırsanız, hem de sağlığınızdan ve hem de çebinizdeki helal paranızdan olursunuz.

Yani anlayacağınız günümüzde sahtecilik aldı başını yürüdü. Her şeyin bir sahtesini ve çakmasını çıkardılar.Biraz daha dikkatli olalım…

Hem canınızdan; hem malınızdan olmak istemiyorsanız, alacağınız her şeyde bin düşünüp, bir karar verin ve öylece her türlü alışverişinizde daha seçiçi olunuz.

Bilindik sözler vardır ya !

“Ucuz etin yahnisi olmaz.”

“Ucuz mal alacak kadar zengin değilim.”

Son pişmanlık fayda etmiyor, bilesiniz !...



ORHAN YAZICILAR

(GAZETECİ - YAZAR)
Önceki ve Sonraki Yazılar