Orhan YAZICILAR

Orhan YAZICILAR

İSMİNİN BAŞINDA T.C. YAZANLAR!.

Soruyorum hangi kurum ve kuruluşlarda T.C. ibaresi kaldırılıyor? Böyle bir uygulama yoktur ve olamaz da. Bu yalandır ve iftiradır. İsminin başında T.C.yazan değerli dostlar sizlerde bu yalana ortak oluyorsunuz.Bir hareket oluştuğu zaman araştırma gereği duymamak bizim genel karakterimiz zaten.Bu nedenle sonunu düşünmeden ve göremeden,araştırmadan bu dedikoduların bir parçası oluyorsunuz.

Geçmiş yıllar gözümüzün önüne gelsin bi düşünün yakın tarihimizde bu tür provakatif eylemler hep olmuştur. Toplumumuz bu provakatif eylemlere hep alet edilmiş ve hiç yoktan çatışmalar, guruplaşmalar ve nihayetinde acı olaylar sonunda kan ve gözyaşı ülkenin üzerinde zor sonuçlara sebep olmuştur.

Geçmişi hatırlamayanlar olabilir, hatta hatırlamak istemeyenler de olabilir.Ben kısaca hatırlatmak isterim.Bu tür provakatif eyleri…28 Şubat mesela…Bugün toplanan Milli Güvenlik kurulunun irtica ile mücadele kapsamında almış olduğu 18 maddelik önlemler paketi 28 şubatın en önemli gerekçesi idi.

Ülkemizde irtica tehlikesi var ve bunu önlemek için irtica ile mücadele adı altında 18 maddelik bir öneriler paketinin anlamı aslında Muhtıradır…İrtica ile mücadele mi?Yoksa Erbakan tasviye mi sonradan anlaşıldı.Bu plan Erbakanı başbakan yapmama planıydı.Şöyle bir bakalım irtica ile mücadele planına.

Müslüm Gündüz (Baş oyuncu) Görevi Aczimendi tarıkatı adına eylemler yapmak,ve bu karışıklıkları medya aracılığıyla toplumla paylaşmak.

Ali Kalkancı:Madde bağımlısı baş oyunculardan biri,görevi ürkütücü ayinler düzenlemek ve şeriatçı akımların ülkemizi şeriat düzenine geçirmek istedikleri imajını vermek.

Fadime Şahin:Senaryonun kadın oyuncusu.Görevi 28 şubata kadar görevini en iyi şekilde yapmak ve Müslüm Gündüzün altında rol alıp ortamı daha da germek.Sonraki süreci izah etmeye gerek yok.

İşte 28 Şubat öncesi bütün bu eylemleri gerçekleştirenler daha sonra deşifre ediliyor ve umulmadık kurum ve kuruluşlardan kişilerin bu tezgahta rol aldıklarını ibretle görüyoruz.

28 Şubat irtica ile mücadele adı altında yapılan Post modern darbenin amacına ulaştığını da ibretle görüyoruz.

13 Mart 1997 Zamanın Erbakan ve Çiller hükümeti Bakanlar kutulunu toplayarak MGK Anayasal kuruluştur. Alınan kararların gereğinin yapılması mutlaktır demesi hem bir teslimiyet hemde cuntacıların ekmeğine yağ sürmektir.

Şekil olarak amacına ulaşan 28 Şubat oluşturulan bir senaryo ve çevrilen bir film idi.Türk halkı bu filmi ağzı açık izledi.Ben o dönemin memuruydum.Cumhuriyet döneminde hiç o dönemdeki kadar maaş alamadık.

Bazı müteşebbis insanlarla konuşuyoruz.Siz Cumhuriyet döneminde ekonominin bu kadar büyüyüp geliştiği bir başka dönem yaşadınız mı?Yaşamadık diyorlar.

Sonuç olarak:İrtica ile mücadele edeceğiz diyenler zaten olmayan bir oluşumla mücadele edilemeyeceğini deklere edip bu geçer süreyi de tarihimizin karanlık sayfalarına gömdüler.Bankaların içinin bir gecede de boşaltıldığını bilmeyen mi var? Gecelik faizlerin 7000’ lere tavan yaptığı Rant ekonomisinin Repo bağlantılı satışlarında inanılmaz faizleri gözleri görüyordu.Bu toz duman içinde..ve ekonomi birkaç gün içinde çöktü.

Allah bilir dışarıdan alınan kredilerden ne kadar komisyon alınıyordu. Zamanı gelince bununda hesabını sorar bu millet…

Şimdi de aynı oyunu tezgahlama çabalarında olmak isteyenlerin oyuncağı ve destekçisi durumuna düşmeyelim.Akli selim insanlar gibi düşünüp bu ülkede yaşanacak güzel yarınların temelini atalım..

Önceki ve Sonraki Yazılar