Orhan YAZICILAR

Orhan YAZICILAR

KÜÇÜK DAĞLAR SENİN ESERİN Mİ?

 Gerçekten zaman zaman bazı insanlara haddinden fazla değer veriyoruz.

Aslına bakılırsa vermemek lazım!..

Layık olmadıkları şekilde iyi davrandığınız insanlar her nedense tuhaflaşırlar.

Şımarırlar ve kendilerini bir halt sanırlar.

Herkes ömründe bir kere de olsa bu tiplerle muhatap olmuştur.

Bazı kişiler daha çok olmuş ve olmaya da devam etmektedir.

Allah bu tiplere insanları hiçbir zaman muhtaç etmesin.

Yahut ‘’Şu işin bir ucundan da sen tut’’ derseniz, kırk dereden su getirirler.

İpe de un sermeyi iyi becerirler…

Kendisini bulunmaz ‘’HİNT’’ kumaşı zanneder bu zavallılar, bunu fırsat bilerek kendilerini ağıra satmaya çalışırlar.

Aslında bu tip insanlar çalışmaktan, bir işe yarar olmaktan zevk almaz.

Oysa toplumun veya bir insanın yardımına koşmak; insana manevi hazların en büyüğünü verir.

Benim bahsettiğim bu toplum keneleri; topluma faydadan çok zarar verenlerdir.

Hele bir de hasbelkader bu tip insanlara bir işiniz düşse; birden burunları kalkar…

Havalarından yanlarına yaklaşılmaz.

Küçük dağlar bunların eseridir sanki!...

Tembel ve bencil olan bu tiplerin işe yarayacakları anda ki tavırları; ‘’Sidiğin İlaç’’ hadi şu yaraya belvet.. desen bile yapmaz……

(Ama bu sülük tipi insanlar bir yerlere gelebilmek için yerlerde sürünüp süpürge olurlar.)

Bir de bu yetersiz mahlukların nedense; keseri hep kendilerine yontar.

‘’Rabbena , hep bana’’ dan başka bir şey bilmeyen bu asalakların zararı faydasından çok..

Bu sebeple onlardan ne kadar uzak durulursa; vallahi o kadar iyidir.

Dedik ya; Allah onlara kimseyi muhtaç etmesin…

Bunların hali şu meşhur devekuşu hikayesine benzer..

Hani bir deve kuşuna; ‘’Şu yükü sırtlan da azıcık sen taşı’’ denilince..

‘’Ben kuşum!’’ demiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar