Cumhurbaşkanı gül, artvin’de açıklamalarda bulundu
Referandum demokratik toplumların başvurduğu araçlardan bir tanesidir, o da olabilir" “hukuk yolu bizi bağlayıcı bir yoldur. Hukuk yolu itirazlar karşısında nihai karaların çıktığı bir yoldur. Bunlarla meselenin yürütülüyor olması, böyle tartışmalı konunun böyle bir istikamete girmiş olması sevindiricidir”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gezi Parkı ile ilgili izlenecek yola ilişkin, “Referandum demokratik toplumların başvurduğu araçlardan bir tanesidir, o da olabilir. Hukuk yolu bizi bağlayıcı bir yoldur. Hukuk yolu itirazlar karşısında nihai karaların çıktığı bir yoldur. Bunlarla meselenin yürütülüyor olması, böyle tartışmalı konunun böyle bir istikamete girmiş olması sevindiricidir” dedi.
Doğu Karadeniz gezisinin 2. durağı olan Artvin’e öğle saatlerinde Rize’den karayolu ile geçen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ilk olarak Arhavi ilçesinde yoğun sevgi gösterileri arasında karşılandı. Burada festival alanında kısa bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ardından Artvin’e hareket etti. Artvin Valiliği’ni ziyaretinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gezi parkı temsilcileri ile bir araya gelmesi ve sonrasında yaptığı açıklamalarının hatırlatılması üzerine “Tüm bu sizin bahsettiğiniz görüşmeler mahkemeler demokratik standartlarımızın nasıl çalıştığını nasıl yükseldiğini ve nasıl bir hukuk devleti olduğunu gösterme açısından çok dikkat çekicidir. Belirli bir proje ile ilgili itirazları olan ve buna duyarlılık gösteren bireyler nihayetinde karar merciinde olan Başbakanla bir araya gelip görüşmeleri bu güzel bir şey. Diyalog dediğimiz şey böyle bir şey. Herkesin birbirini dinlemesi, anlaması böyle olur. Neticede bu bir şekilde nihayetine ulaşacaktır, askıda kalmayacaktır. Referandum yine demokratik toplumların başvurduğu araçlardan bir tanesidir. O da olabilir. Hukuk yolu bizi bağlayıcı bir yoldur. Hukuk yolu itirazlar karşısında nihai karaların çıktığı bir yoldur. Bunlarla meselenin yürütülüyor olması böyle tartışmalı konunun böyle bir istikamete girmiş olması sevindiricidir. Bütün dünyaya da örnektir izlenmesi gerekir. Demek ki sorunlarımızı konuşarak tartışarak diyalog çerçevesi içinde, hukuk ölçüsünde çözebilme olgunluğunu gösteriyoruz demektir” diye konuştu.
Artvin’de yapılan maden sahaları ve HES’lerle ilgili soru üzerine ise Gül, “Başka yerlerde de görüyoruz; gerek madenlerle ilgili olarak, gerekse HES’lerle ilgili olarak. Bunlara tabiî ki dikkatli bir şekilde bakmak lazım. Bazen görüyoruz ki çok küçük bir HES çevreye zarar verebiliyor. Bir söz vardır. ‘Ürküttüğünüz kurbağa, attığınız taşa değmez’ diye bu tip durumlar da oluyor. Bunları iyice değerlendirmek lazım. Bakın dünyanın en büyük barajı Artvin’de yapmaktan gurur duyuyoruz. Onun da Artvin’de olması sizler için de bir gurur kaynağı. Bunların siyah beyaz gibi değil; bakmak, ölçmek, tartmak ve sonucunda yan yana koyarak karar vermek gerekir” ifadelerini kullandı.
“Görev süreniz dolduktan sonra sizi siyaset arenasında görecek miyiz” sorusu üzerine Gül, “Bu konu daha önce benimle ilgili sorulmuştu. Cevaplar vermiştim” derken, başkanlık sistemi ile ilgili soru üzerine ise şunları söyledi:
“Demokratik sistem dediğimiz, bu parlamenter olabilir, başkanlık şeklinde olabilir. Bu nihayetinde bir tercih konusudur. Ama önemli olan onun içerisinde bizim ‘balans’ dediğimiz dengeler vardır. Onların çok iyi olması ve o sistemin demokratik olma niteliği, hukukun üstünlüğünü koruma nitelikleri ve prensipleri yerinde olursa. Bu nihayetinde çoğunluğun karar vereceği bir şeydir.”
Doğu Karadeniz gezisinin 2. durağı olan Artvin’e öğle saatlerinde Rize’den karayolu ile geçen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ilk olarak Arhavi ilçesinde yoğun sevgi gösterileri arasında karşılandı. Burada festival alanında kısa bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ardından Artvin’e hareket etti. Artvin Valiliği’ni ziyaretinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gezi parkı temsilcileri ile bir araya gelmesi ve sonrasında yaptığı açıklamalarının hatırlatılması üzerine “Tüm bu sizin bahsettiğiniz görüşmeler mahkemeler demokratik standartlarımızın nasıl çalıştığını nasıl yükseldiğini ve nasıl bir hukuk devleti olduğunu gösterme açısından çok dikkat çekicidir. Belirli bir proje ile ilgili itirazları olan ve buna duyarlılık gösteren bireyler nihayetinde karar merciinde olan Başbakanla bir araya gelip görüşmeleri bu güzel bir şey. Diyalog dediğimiz şey böyle bir şey. Herkesin birbirini dinlemesi, anlaması böyle olur. Neticede bu bir şekilde nihayetine ulaşacaktır, askıda kalmayacaktır. Referandum yine demokratik toplumların başvurduğu araçlardan bir tanesidir. O da olabilir. Hukuk yolu bizi bağlayıcı bir yoldur. Hukuk yolu itirazlar karşısında nihai karaların çıktığı bir yoldur. Bunlarla meselenin yürütülüyor olması böyle tartışmalı konunun böyle bir istikamete girmiş olması sevindiricidir. Bütün dünyaya da örnektir izlenmesi gerekir. Demek ki sorunlarımızı konuşarak tartışarak diyalog çerçevesi içinde, hukuk ölçüsünde çözebilme olgunluğunu gösteriyoruz demektir” diye konuştu.
Artvin’de yapılan maden sahaları ve HES’lerle ilgili soru üzerine ise Gül, “Başka yerlerde de görüyoruz; gerek madenlerle ilgili olarak, gerekse HES’lerle ilgili olarak. Bunlara tabiî ki dikkatli bir şekilde bakmak lazım. Bazen görüyoruz ki çok küçük bir HES çevreye zarar verebiliyor. Bir söz vardır. ‘Ürküttüğünüz kurbağa, attığınız taşa değmez’ diye bu tip durumlar da oluyor. Bunları iyice değerlendirmek lazım. Bakın dünyanın en büyük barajı Artvin’de yapmaktan gurur duyuyoruz. Onun da Artvin’de olması sizler için de bir gurur kaynağı. Bunların siyah beyaz gibi değil; bakmak, ölçmek, tartmak ve sonucunda yan yana koyarak karar vermek gerekir” ifadelerini kullandı.
“Görev süreniz dolduktan sonra sizi siyaset arenasında görecek miyiz” sorusu üzerine Gül, “Bu konu daha önce benimle ilgili sorulmuştu. Cevaplar vermiştim” derken, başkanlık sistemi ile ilgili soru üzerine ise şunları söyledi:
“Demokratik sistem dediğimiz, bu parlamenter olabilir, başkanlık şeklinde olabilir. Bu nihayetinde bir tercih konusudur. Ama önemli olan onun içerisinde bizim ‘balans’ dediğimiz dengeler vardır. Onların çok iyi olması ve o sistemin demokratik olma niteliği, hukukun üstünlüğünü koruma nitelikleri ve prensipleri yerinde olursa. Bu nihayetinde çoğunluğun karar vereceği bir şeydir.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.