Türk gençleri Rum kesimine gidiyor
KKTC Dışişleri Bakanı yaptığı açıklamada 100 bin Kıbrıslı Türk'ün pasaport için Rum kesimine göçtüğünü açıkladı.
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Rum pasaportlu Kıbrıslı Türklerin sayısını TBMM’de açıkladı. 400 bine yakın nüfusu bulunan KKTC’de Rum pasaportu alanların sayısının 100 bine yakın olduğu belirten Özgürgün, endişesini, “Rumlar özellikle gençlerimizi, Kıbrıslı Türkleri pasaportla kandırıyor” sözleriyle anlattı. Özgürgün, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama girişimini ise Hristoyas’ın iç politikada mevzi kazanmak için başlattığını savundu.
GENÇLER RUM KESİMİNE GÖÇ EDİYOR
Özgürgün, KKTC Kıta Sahanlığı Anlaşması, Doğu Akdeniz’deki petrol arama girişimleri ve Rum Yönetimi ile yapılan müzakereler hakkında dün TBMM Dışişleri Komisyonu üyelerini bilgilendirdi. Basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda Özgürgün, Rum Yönetimi’ye yapılan müzakereleri 6 ayrı başlık altında toplayarak gelinen safhalar hakkında bilgi verdi. Bazı komisyon üyelerinin, “Kıbrıs’ta gençler arasında Kıbrıs davasına ilginin azaldığı görülüyor, gerçekten böyle midir” sorusu üzerine Özgürgün, ilginç bir tespitte bulundu. Rum Yönetimi’nin AB’ye üye olmasından kaynaklanan avantajları kullanarak Türk gençlerini Rum vatandaşı olmaya çektiğini belirten Özgürgün, “Rum kesimi özellikle gençlerimizi, Kıbrıslı Türkleri AB pasaportu ile kandırıyor. 100 bine yakın Kıbrıs’lı Türk, Rum pasaportu almış durumda. Büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyor. Öğrenci ve işsiz olan gençler Avrupa’ya okumaya veya iş bulmaya gidiyor. KKTC pasaportuyla vize gibi bir sürü engelle karşılaşmamak için Rum pasaportuna yöneliyorlar” diye konuştu.
DÜŞMANIMIN DÜŞMANI DOSTUMDUR
Özgürgün, Rumların Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama girişimi konusunda bilgi verirken, “Rumlar daha önce Mısır ve Lübnan’la işbirliği yapıyordu. Şimdi ise ‘düşmanımın düşmanı dostumdur’ anlayışı içinde Türkiye ile ilişkileri gergin olan İsrail’e yanaştılar” dedi.
Özgürgün, komisyon üyelerinin KKTC ve Türkiye arasında imzalanan Kıta Sahanlığı Anlaşması’nda bir eksiklik olup olmadığını yönündeki soruları üzerine, bütün Kıbrıs’a yönelik arama ve çıkarma yetkisi verdiklerini dile getirdi. Özgürgün, basına yaptığı açıklamada ise petrol arama girişiminin Hristofyas’ın iç politikaya yönelik hamlesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Müzakereler devam ederken Güney’deki patlama olayıyla birlikte Hristofyas’ın bir şekilde iç politikayı kullanarak, hükümet sıkıntıya girmişken, bakanları istifa etmişken, iç politik mesele haline getirip, belki kendi pozisyonunu güçlendirme düşüncesiyle karşımıza çıktı bu durum. Doğu Akdeniz’de suları ısıttı. Kendi iç politikalarındaki manevra diyelim. Hristofyas’ın manevrası. Biz Kıbrıs Türkleri olarak eşit haklara sahip olduğumuzu, ana vatan Türkiye’nin de Doğu Akdeniz’de bütün diğer ülkelerden de daha fazla hatta, petrol ve doğalgaz meselesinde hakkı olduğunu söylüyoruz.”
GENÇLER RUM KESİMİNE GÖÇ EDİYOR
Özgürgün, KKTC Kıta Sahanlığı Anlaşması, Doğu Akdeniz’deki petrol arama girişimleri ve Rum Yönetimi ile yapılan müzakereler hakkında dün TBMM Dışişleri Komisyonu üyelerini bilgilendirdi. Basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda Özgürgün, Rum Yönetimi’ye yapılan müzakereleri 6 ayrı başlık altında toplayarak gelinen safhalar hakkında bilgi verdi. Bazı komisyon üyelerinin, “Kıbrıs’ta gençler arasında Kıbrıs davasına ilginin azaldığı görülüyor, gerçekten böyle midir” sorusu üzerine Özgürgün, ilginç bir tespitte bulundu. Rum Yönetimi’nin AB’ye üye olmasından kaynaklanan avantajları kullanarak Türk gençlerini Rum vatandaşı olmaya çektiğini belirten Özgürgün, “Rum kesimi özellikle gençlerimizi, Kıbrıslı Türkleri AB pasaportu ile kandırıyor. 100 bine yakın Kıbrıs’lı Türk, Rum pasaportu almış durumda. Büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyor. Öğrenci ve işsiz olan gençler Avrupa’ya okumaya veya iş bulmaya gidiyor. KKTC pasaportuyla vize gibi bir sürü engelle karşılaşmamak için Rum pasaportuna yöneliyorlar” diye konuştu.
DÜŞMANIMIN DÜŞMANI DOSTUMDUR
Özgürgün, Rumların Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama girişimi konusunda bilgi verirken, “Rumlar daha önce Mısır ve Lübnan’la işbirliği yapıyordu. Şimdi ise ‘düşmanımın düşmanı dostumdur’ anlayışı içinde Türkiye ile ilişkileri gergin olan İsrail’e yanaştılar” dedi.
Özgürgün, komisyon üyelerinin KKTC ve Türkiye arasında imzalanan Kıta Sahanlığı Anlaşması’nda bir eksiklik olup olmadığını yönündeki soruları üzerine, bütün Kıbrıs’a yönelik arama ve çıkarma yetkisi verdiklerini dile getirdi. Özgürgün, basına yaptığı açıklamada ise petrol arama girişiminin Hristofyas’ın iç politikaya yönelik hamlesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Müzakereler devam ederken Güney’deki patlama olayıyla birlikte Hristofyas’ın bir şekilde iç politikayı kullanarak, hükümet sıkıntıya girmişken, bakanları istifa etmişken, iç politik mesele haline getirip, belki kendi pozisyonunu güçlendirme düşüncesiyle karşımıza çıktı bu durum. Doğu Akdeniz’de suları ısıttı. Kendi iç politikalarındaki manevra diyelim. Hristofyas’ın manevrası. Biz Kıbrıs Türkleri olarak eşit haklara sahip olduğumuzu, ana vatan Türkiye’nin de Doğu Akdeniz’de bütün diğer ülkelerden de daha fazla hatta, petrol ve doğalgaz meselesinde hakkı olduğunu söylüyoruz.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.