"Geleceğimize Yatırım, Türkiye'ye Yatırım" Toplantısı

"Geleceğimize Yatırım, Türkiye'ye Yatırım" Toplantısı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı."Türkiye'nin değişim ve dönüşümünün arkasında güven ve istikrar var."

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye'nin değişim ve dönüşümünün arkasında güven ve istikrar olduğunu, güven ve istikrarı milletin sağladığını belirtti.

Yazıcı, Rize Dedeman Otel'de Milliyet Gazetesi tarafından düzenlenen "Geleceğimize Yatırım, Türkiye'ye Yatırım" toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dünya coğrafyasının çok önemli bir kesitinde, üç eski kıtayı bağlayan bir kavşakta yer aldığını ifade ederek, "Sanki Allah Türkiye'yi bir lojistik merkez olarak yaratmış, böyle bir yerdeyiz" dedi.

Türkiye'nin enerji kaynaklarının fazla olmadığını belirten Yazıcı, şöyle devam etti:

"Enerjide daha çok dışa bağımlıyız ama öyle bir yerdeyiz ki enerji ihtiyaçlarını karşılayan ülkeler bizim doğumuzda, çok fazla tüketenler ise batımızda. Enerji sirkülasyonunu sağlayacak güzergah üzerindeyiz. Bizim de buna yönelik projelerimiz var. Dünya tarihine baktığımız zaman, kavgalar, karmaşalar, suikastler hep bu yakın çevremizde olmuş. Peygamberler de hep bu bölgeye gelmişler ve herkesin gözü Türkiye'nin üzerinde. Türkiye farkındalığını ortaya çıkarttıkça herkesin Türkiye'ye ilgisi daha fazla ortaya çıkıyor. Türkiye ilgi odağı haline geldi. Son 10 yıl içerisinde bu farkındalık daha fazla arttı."

"Türkiye siyasi tarihi darbelerle, müdahalelerle dolu"

Türkiye siyasi tarihinin darbelerle, müdahalelerle dolu olduğunu ifade eden Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok partili demokratik hayata geçtikten sonra Türkiye maalesef sıkça darbeler sürecini yaşadı. Çok farklı şeyler söylemek mümkün. Mantığı ne olursa olsun, neye dayandırılırsa dayandırılsın Türkiye'nin kalkınma refleksi itibarıyla baktığımızda bu süreçler dolayısıyla kaynaklarını, millete ait imkanları, potansiyelini kullanamayan, aksine var olan imkanlarını da kaybeden bir ülke olmuş. Her darbe, her müdahale Türkiye'yi geri götürmüştür."

Yazıcı, AK Parti hükümetleri olarak devlet ve birey algısını değiştiren bir siyasi anlayışa sahip olduklarını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Milletten yönetim sorumluluğumuzu aldığımız günden itibaren çok sıkıntılarla karşılaştık. Sıkıntılı süreçler yaşadık ama hep sabırlı olduk. 3 Kasım 2002'de seçimler yapıldı, tek başına iktidar sorumluluğunu millet bize verdi, hükümeti kurduk, faaliyete başladık. Kamuoyunda şöyle bir beklenti vardı, 'bu kadrolar Türkiye'nin içerisinde bulunduğu, özellikle ekonomik anlamda sıkıntılı süreçleri aşma noktasında deneyimden noksandı, bunlar bu süreçleri doğru idare edemeyecek, yönlendiremeyecek, sonuçta birkaç ay sonra kaos daha da büyüyecek, kriz yaygınlaşacak ve bunlar geldikleri gibi tepe taklak gidecekler'. Beklenti, ekonomik olarak bir açmaza düşüleceği ve onun sonucunda siyasi arenadan yok olunacağı yönündeydi. Oysa biz milletten emanet isterken hep şunu söyledik, biz sizin gündeminizle hükümetin gündemini bir tutacağız. Milletin gündemi ayrı, hükümetin gündemi ayrı olmayacak, öyle yaptık. Gece gündüz demeden çalıştık. Bize farklı bir kaynak gelmedi bir yerden. Doğru projeler yaptık, önceliklerimizi doğru belirledik. Kısıtlı imkanlarla doğru projeler yaptık. Türkiye'nin değişim ve dönüşümünün arkasında güven ve istikrar var. Güven ve istikrarı millet sağlar. Ne zaman sağlar, seçimde sağlar. Türkiye güven ve istikrarla büyüyor ve gelişiyor. Bu konuda da hükümetimiz büyük bir önem göstererek, bunu kalıcı hale getiriyor."

"Merkeze insanı yerleştirdik"

Bakan Yazıcı, yaşanan süreçte merkeze hep insanı yerleştirdiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bizim sosyal, ekonomik, tüm faaliyetlerimizde insan var. İnsanın güveni, huzuru önemli. Mutlu, huzurlu bir toplum kalkınmanın dinamosudur. Hiçbir zaman popülizme kaçmadık. Siyasi yürüyüşümüzde, hiçbir yerde 'yapamayacağımız hiçbir vaadimiz' olmadı. Bol keseden atmadık. Yapabileceklerimizi söyledik. Türkiye'de siyaset anlayışını değiştirdik. Türkiye'nin siyasetinin en sorunlu olduğu alanlardan bir tanesi bugün muhalefet anlayışı itibarıyla siyasetin değerler üzerinden yapılmaya çalışılıyor olması. Muhalefet siyaseti değerler üzerinden yürütüyor. Oysa siyasetin proje üzerine yürütülmesi, hizmet odaklı olması lazım. Değerler hepimizin, Cumhuriyet hepimizin, Cumhuriyetin nitelikleri hepimizin. Cumhuriyetin nitelikleri ile sorunu olan insan olabilir mi? Varsa çok marjinaldir. Onların zaten esamesi yok. Cumhuriyet bu milletin en büyük kazanımı. Bugün Türkiye'de muhalefetin en büyük sıkıntısı, proje üretemiyor oluşudur."


Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.