Köseoğlu, "Öğretmenlerin Huzurunu Bozmaya Kimsenin Hakkı Yoktur"

Köseoğlu, "Öğretmenlerin Huzurunu Bozmaya Kimsenin Hakkı Yoktur"

Türk Eğitim-Sen Rize Şube Başkanı Murat Köseoğlu, uzaktan eğitim sürecinde yaşanan sorunlar, çözüm önerileri ve ek ders ücretleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un önceki gün katıldığı televizyon programında öğretmenlerin ders ücretlerinin ödenmesinde sorun yaşanmayacağı sözlerini hatırlatan Köseoğlu, şimdi sıranın tartışmaları bitirecek talimatın yeni hafta itibariyle verilmesine geldiğini söyledi. Yüz yüze eğitimde olduğu gibi hazırlanmış olan haftalık ders çizelgeleri üzerinden ve bir şarta bağlı olmaksızın ücretlendirmeler yapılması gerektiğinin altını çizen Köseoğlu, "Kimsenin şüphesi olmasın; öğretmenlerimiz bu olağanüstü salgın döneminde, öğrencilerimizin eğitim süreciyle ilgili gerekeni zaten yapıyorlar, yapacaklar." dedi.

Başkan Köseoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Uzaktan eğitimle başladığımız yeni öğretim yılının ilk haftasını tamamladık. Ancak hafta boyunca özellikle öğretmenlerimizi huzursuz eden tartışmalar gündemi işgal etti.

Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, önceki gün katıldığı televizyon programında öğretmenlerin ders ücretlerinin ödenmesinde sorun yaşanmayacağını ifade etmişti.

Şimdi sıra tartışmaları bitirecek talimatın yeni hafta itibariyle verilmesine gelmiştir. Bu yapılmaz ise yaşanan karmaşa ve endişeler eğitim çalışanlarının motivasyonunu ciddi seviyede tahrip edecektir.

Çözüm bellidir: Yüz yüze eğitimde olduğu gibi hazırlanmış olan haftalık ders çizelgeleri üzerinden ve bir şarta bağlı olmaksızın ücretlendirmeler yapılmalıdır.

Kimsenin şüphesi olmasın; öğretmenlerimiz bu olağanüstü salgın döneminde, öğrencilerimizin eğitim süreciyle ilgili gerekeni zaten yapıyorlar, yapacaklar.

Bu süreçte öğretmenlerimiz sadece EBA uzantılı değil, farklı programlar üzerinden de canlı ders yapabilmelidir. Bu faaliyetler, öğretmenlerimizin beyanları üzerinden okul idareleri tarafından takip edilebilecektir.

Artık görülmüştür ki, uzaktan eğitimde, yüz yüze eğitimden çok daha fazla mesai ve emek harcanmaktadır. Bunun için de ciddi bir hazırlık ve planlama gerekmektedir. Dolayısıyla öğretmenlerimiz için günlük 1 saat ‘hazırlık ve planlama’ kabul edilmeli ve ücretlendirilmelidir.

Uzaktan erişim araçlarından yoksun öğrencilerimiz için hazırlanan EBA destek merkezlerinde görev yapan öğretmenlerimizin emeği görülmeli ve onlara günlük 3 saat ücret verilmelidir.

DYK’larda hafta içi hafta sonu ücretlendirme farklılığı ortadan kaldırılmalıdır.

EBA canlı ders dağıtımında akşam 20.20’ye kadar ve Cumartesi günleri de ders tanımlandığı görülmüştür. Bu kadar uzun sürelerin hem öğrenci hem de öğretmenlerimiz açısından yıpratıcı olması bir yana, mesai saatleri dışında (gece) ve hafta sonu tatilinde yapılan derslerin ücretlendirilmesinin normal ders saati ücretinden ödenmesi de bir sorun alanı oluşturmaktadır.

Belli bir sürenin ötesinde çocuklarımızın bilgisayar ekranlarına maruz kalması onların kişisel gelişimleri, psikolojileri ve sağlıkları açısından sıkıntılara neden olabilecektir. Bu olumsuz etkinin azaltılması için ders programlarında, canlı ders ve EBA TV dersleri uyumlu hale getirilmelidir. Hem öğrencilerimizin sağlığı bakımdan hem de uzaktan eğitime erişimde fırsat eşitliğinin en yüksek oranda sağlanması açısından EBA TV yayınlarının daha belirgin kullanılması sağlanmalıdır. Öğretmenlerimizin sayı ve süresi seyreltilmiş olan canlı ders programları, EBA TV üzerinden yayınlanan derslerle senkronize edilmelidir. Böylece şu an adeta belli oranda atıl duruma düşürülmüş olan EBA TV yayınlarının öğretmenlerimizin takip ve denetimiyle verimliliği de artırılmış olacaktır.

MEB uzaktan eğitim uygulamalarını artık yasal bir zemine oturtmalıdır. Sayın Bakanın vurguladığı gibi uzaktan eğitim bundan sonraki süreçte de eğitim öğretim faaliyetlerinin bir parçası olacaksa; bu süreç, yüz yüze eğitim için hazırlanmış mevzuat ile yönetilemez. Yönetmelik ve kararlarlarda “Çevrimiçi eğitim” tanımlanmalı, usul ve esaslar bir standarda kavuşturulmalıdır.

Geride bıraktığımız hafta içerisinde olduğu gibi genel müdürlüklerin birbiriyle farklı yorumlara neden olabilecek açıklamalarından sakınılması ve uygulama birliği açısından çevrimiçi ve yüz yüze ders tanımlamaları, ders dağıtımları, ücretlendirmeler vs hususlarda tek merkezden açıklamaların yapılması da önem arz etmektedir.

Ve en önemli bir diğer husus; Milli Eğitim Bakanından okul yöneticisine kadar bütün eğitim yöneticileri, hak ve kazanımlarının korunması anlamında süreci ve mevzuatı her daim öğretmenlerin lehine olacak şekilde yorumlamayı sorumluluklarının gereği olarak görmelidirler.

Şunun da çok iyi bilinmesini istiyoruz ki; eğitim çalışanlarının hak ve kazanımlarını rencide eden hiçbir gelişme ve uygulamaya Türk Eğitim-Sen asla müsaade etmeyecek, her türlü demokratik ve hukuki imkanı sonuna kadar seferber edecektir."

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.