Kanserden ölüyoruz

Kanserden ölüyoruz

Dünyada kalp hastalıklarından sonra en sık görülen ikinci hastalık olan kanser nedeniyle Türkiye'de yılda 140 bin kişi hayatını kaybediyor.

Sağlık Bakanlığı'nın 2000-2006 yıllarını kapsayan çalışma sonuçlarına göre, Türkiye'de 396 bin kanser vakası bulunuyor. Yılda 140 bin kişi kanser sebebiyle hayatını kaybediyor.

Bu rakamın önümüzdeki 20 yıl içerisinde 500 bine ulaşacağı tahmin edilirken, her yıl ortalama 150 bin kişiye yeni kanser tanısı konuyor. Yine 20 yıllık dönemde hasta sayısının 1,5 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Kanserin Türkiye'ye yıllık maliyetinin ise 2,5 milyar dolar civarında olduğu bildiriliyor. Kadınlarda meme, erkeklerde ise akciğer kanseri birinci sırada yer alıyor.

Kanser oluşumuna neden olan sebepler öncelikle iki gruba ayrılıyor. Birinci grupta değiştirilemez risk faktörleri olan cinsiyet, ırksal ve ailevi özellikler yer alırken; değiştirilebilir faktörler olan ikinci grupta alışkanlıklar (sigara, alkol, puro kullanımı vb.), beslenme tipi, çevre koşulları, mesleki faktörler yer alıyor.

Kanserden korunmak için beslenme konusunda yapılması gerekenler ise normal sağlıklı yaşam için yapılması gerekenleri içeriyor. Bunun için başta kilo almamaya çalışmak, sağlıklı kiloyu sürdürebilmek için kalorisi düşük yiyecekler ve içecekleri tercih etmek, özellikle yağlı yiyeceklerden uzak durmak, günde en az 5 porsiyon çeşitli renkte sebze ve meyve tüketmek, kırmızı et tüketimini sınırlandırmak, işlenmiş et ürünleri (sucuk, salam, sosis vs) tüketmemek, ayrıca egzersiz yapmak, sigara ve alkol tüketiminden uzak durmak geliyor. Hiçbir şikayeti olmayan sağlıklı bireylerde kanser taraması ile hastalık erken evrede tespit edilebiliyor.

Bu sayede hastalık daha kolay tedavi edilebiliyor. Şu ana kadar yapılmış çalışmalarla meme, kalın bağırsak, rahim ağzı kanseri ve prostat kanseri için tarama programları mevcut.

KANSER TARAMASI İÇİN ÖNERİLER

Meme Kanseri: Kendi kendine meme muayenesinin 20 yaşından itibaren her ay yapılması önerilir.

Mammografi (meme röntgeni): 50 yaş üzerindeki kadınlara yılda bir yapılması önerilir.

Ultrason: Tek başına tarama testi olarak kullanılmaz. Gerekli görüldüğünde diğer testlere eklenmelidir

Meme MR: Ailesinde meme kanseri olan, yüksek riskli kişilerde faydalı olduğu düşünülmektedir.

Serviks Kanseri: İlk cinsel ilişkiden itibaren ilk 3 yıl içinde veya en geç 21 yaşında serviks kanseri tarama testlerine başlanmalıdır. Her yıl kadın doğum muayenesi ve Pap testi yapılmalıdır. 30 yaşından sonra arka arkaya yapılan son 3 tarama normal bulunmuşsa başka bir risk faktörü yoksa tarama aralıkları 2-3 yılda bire çıkarılabilir.

30 yaş üstü olan ve normal sonuçları olan kişiler için diğer bir öneride 3 yılda bir yapılacak olan Pap testi ve HPV-DNA testidir. 70 yaş ve üstü kadınlarda son yapılan Pap testlerinden 3 veya daha fazlası veya peş peşe yapılan testlerden 10 tanesi birden normal gelirse serviks kanseri için tarama sonlandırılabilinir. Kalın Barsak Kanseri: Taramaya genellikle 45-50 yaşlarında başlanır.

Gaitada Gizli Kan (GGK) Aranması: Gaitada sadece mikroskopla görülebilen kanamalar bu testle saptanabilir. Farklı günlerde alınan 3 dışkı örneği test edilir. Yılda bir tekrarlanır.

Sigmoidoskopi: Makattan sigmoidoskop denilen cihazla girilip kalın bağırsakların bir kısmının incelenmesidir. Eğer şüphelenilen bir bölge, polip, ülser, vb. saptanırsa aynı zamanda biyopsi yapılmasına da olanak sağlar. 5 yılda bir tekrarlanmalıdır.

Rektal Tuşe: 45-50 yaşlarda rutin muayene sırasında elle rektal bölgenin muayenesidir. Bu muayeneyle rektum tümörlerinin üçte birine tanı konabilir.

Prostat kanseri: 50 yaşından sonra ailesinde prostat kanseri olan kişilerde 45 yaşından itibaren yıllık kanda prostata özgü antijen (PSA) bakılması ve rektal tuşe ile erken tanı konabilir. PSA seviyesi 2,5- 4 ng/ml olan hastalar yakından takip edilmelidir.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.