Organik gübre konusunda müstahsilde çok ciddi endişenin olduğunu kaydeden CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, “Kişisel olarak 10 seneden fazla bir süreden beri bu bölgenin organik çaya, organik tarıma geçmesi gerektiğini defalarca söyledim. Bunu sadece burada söylemedim. Bunu soru önergesi haline getirdim, meclis kürsüsünde söyledim. Bu konuda bütün çalışanları da teşvik ettim. Sayın genel müdürü de teşvik ettim. Organik çayla ilgili çalışmalar yapması gerektiğini, bu bölgenin ancak ve ancak organik çayla kurtarılabileceği, Türk çaycılığının da organik çayla kurtulabileceğini defalarca söyleyen bir insanım. Cumhuriyet Halk Partisi olarak organik çayı destekliyoruz.” diye konuştu.Bekaroğlu, geçtiğimiz yıl Nisan ayı içinde Rize’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılımıyla çayla ilgili toplantılar gerçekleştirdiklerini ve bu toplantılarda organik tarımla organik çay konusunun altını defalarca çizdikleri hatırlatmasında bulunarak, “Organik çaydan yanayız fakat şu anda yapılan şey organik çay değil zaten, organik gübre. Bakın bugün 28 Şubat, yarın 1 Mart. Önümüzdeki günlerde çaycılar çaya gübre atacaklar. Bu gübre kullanımının sonunda ne olacak? Bu konularda hiç kimse bir şey bilmiyor. Niçin Sayın Bakan, Sayın Faruk Çelik, niçin sayın genel müdür bu işi oldu bittiye getiriyor bu konuyu bilmiyorum. Organik gübreye geçilecekse. geçilmesi gerekiyor. Geç bile kaldık. Bunun bir hazırlığının yapılması gerekiyor. Hangi tarihte ne olacağı? Bunların açıklanması gerekiyor. Bu konu ile ilgili bilgi verilmiyor. Birden bire şu bölgeler organik gübre kullanacak deniliyor.” Şeklinde konuştu.
Çay üreticisinin kullanacağı organik gübre ile organik gübre fiyatları ve organik gübre kullanımı sonrası yaşayacağı ürün kaybı konularında da ciddi endişe içerisinde bulunduklarını vurgulayan Bekaroğlu, “Hangi gübreyi kullanacağız, ne zaman kullanacağız, bu gübre kaç lira, kimin fabrikasında üretiliyor, niye bir tane gübre üzerinde duruluyor, bu gübrenin kullanılmasıyla verimin ne kadar düşeceği, bu verim düşmesinin ilk sene ile ikinci sene hangi oranlarda yaşanacağı, verim düşmesi nedeniyle vatandaşın yaşayacağı ürün kaybının devlet tarafından karşılanıp karşılanmayacağı, karşılanacaksa hangi oranda nasıl karşılanacağı gibi soruların hiçbirinin cevabı yok. Zaten insanlarımızın bir kısmının elinde kimyasal gübre var, bir kısmına da devletin denetiminde olan kooperatifler kimyasal gübre satıyorlar. Fındıklı’da, Ardeşen’de, Pazar’da her yerde kimyasal gübre satmaya devam ediyorlar. Ne yapacak bu insanlar? Kaça alacaklar, hangi gübreyi alacaklar? Kimse bilmiyor. Bu yanlış bir şeydir. Böyle olmaz. İnsanlarla dalga geçilmez. İnsanların ekmeğiyle oynanmaz. Bir daha soruyorum: Hangi gübreyi öneriyorlar, bu gübreyi kim üretiyor, nerede üretiyor, bu şirketin danışmanlarıkim, ortakları kim? Bu konuyu da araştıralım” diye konuştu.Organik gübre kullanımında araçla püskürtme yönteminin kullanılacağının açıklandığını belirten Milletvekili Bekaroğlu, Karadeniz’in engebeli arazisinde araçların giremediği çay bahçelerinde organik gübrenin ne şekilde uygulanacağı, vatandaşa yeni maliyetler yükleyip yüklemeyeceği gibi endişelerinin de bulunduğunu vurguladığı açıklamasında, şunları kaydetti: “Deniliyor ki püskürtme tarzı bir gübre kullanılacak. Peki bu püskürtme gübre engebeli Karadeniz arazisinde, arabaların falan giremediği çay bahçelerinde nasıl uygulanacak? Bunun için kullanılacak pompalar var, motorlar var. Bunları parayla mı satın alacak insanlar, bunlar kaç lira. Bu motorları kim satacak, bayiliğini kimler aldı bilmiyoruz daha hiçbir şey. 15 gün sonra gübre atacağız daha hiçbir şey bilmiyoruz. Böyle bir şey olmaz ya. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurumsallaşmış 93 yıllık Cumhuriyet, bin yıllık tarihi olan bir milletiz. Böyle bir şey olur mu ya? Çadır devletlerinde bile böyle bir şey olmaz. Araştıracaksın 1 sene, 2 sene, 3 sene hangi gübre uygundur, nasıl etki ediyor, verim düşüyor mu, ne kadar bir verim düşüyor, verim düşmesinde devlet ne kadarını karşılayacak? Bunların hiçbiri belli değil. Bir anda çıkıyorsun. Yok böyle bir şey, olmaz bunu düzeltsinler. Organik gübreye bir an önce geçilsin ama bu seneki bu kargaşayı kaldırsınlar. Bu seneki bu işi uygulamaya vazgeçsinler. Gelecek sene açık açık konuşarak gübreyi tespit etsinler, yeteri kadar araştırma yapsınlar, verim düşüşü karşılığında bütçeye desteğini koysunlar. Deniliyor ki 10 ton çay veren bir yerde ilk senede 7 ton düşecek. Bunun altından üreticilerimiz kalkamaz. Dolayısıyla önce bunları çözüme kavuştursunlar, ondan sonra organik gübreye geçsinler.”