Rize’nin Derepazarı ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki emekli Metin Çelik, bölgenin geleneksel tatlarından biri olan “çüme”nin yapım sürecini ve kültürel önemini anlattı. Cevizli sucuk “köme”ye benzeyen çümeyi ayıran temel farkın, siyah kokulu üzümün (isabella) tarifte kullanılması olduğu ifade ediliyor.
Çümenin yapımını anlatan Çelik, “Çümenin temel malzemesi bölgede ‘kokulu kara üzüm’ olarak bilinen siyah üzüm. Üzümü ezip şırasını çıkarırız, mısır unu ve nişasta ekleriz. Cevizleri ipe dizer, bu ipleri hazırlanan şıraya bir ya da iki kez batırırız. Daha sonra odalarda veya soba kenarında kurutmaya bırakırız. Yaklaşık bir haftada yenir hâle gelir” dedi.
“Eskiden beri yapılıyor”
Çelik, çümenin kuşaklar boyunca sürdürülen bir gelenek olduğunu belirterek, “Ninemin ninesinden beri yapılan bir tatlı bu. Eskiden hemen her evde olurdu. Üzüm ve ceviz çoktu, kışın enerji vermesi için saklanırdı” diye konuştu.
“Satmıyoruz, kendimiz için yapıyoruz”
Çelik, çümenin ticari amaçla yapılmadığını, daha çok aile içinde tüketildiğini vurgulayarak, “Bunu satmak için yapmıyoruz. Hem maliyeti hem emeği çok. Yapan genelde çocuklarına, torunlarına dağıtır. Misafire ikram edilir” ifadelerini kullandı.
Çocukluk yıllarında çümenin aile içindeki yerinin ayrı olduğunu söyleyen Çelik, “Eskiden çümeyi çatıya asarlardı. Biz çocuklar gizlice alırdık. Komodine kilitleseler bile bir yolunu bulurduk” diyerek geleneğin aile içindeki yerini anlattı.
“Enerji Deposu”
Siyah üzüm ve cevizin yüksek enerji verdiğini belirten Çelik, “Kışın bir bardak çayla yersin, hem ısıtır hem tok tutar. Üzüm kan yapar, ceviz besleyicidir” dedi.
Bölgede üzüm yetişen birçok köyde yapılmaya devam eden çüme, bugün hem kültürel miras hem de geleneksel bir kış lezzeti olarak yaşatılıyor.