Hükümette sürpriz revizyon!..

Ahmed ÇITLAKOĞLU

 Sürpriz zirve, sürpriz revizyon… Artık her an yeni sürprizlerle karşılaşabiliriz… Yeni sürprizlere hazır olmalıyız!

 
Türkiye’de gündem aniden değişti… Bu ani gündem değişikliği, yeni gündem değişikliklerinin de habercisidir!
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Yıldırım’ın sürpriz görüşmesi neticesi İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın istifa ettiği açıklanıyor… Açıklamayı yapan Bakan Ala değil, Başbakan Yıldırım! 
 
Kamuoyu istifa sebep ve neticelerini tartışa dursun, gazete ve televizyonlarda yorumlar yapıla dursun, bürokraside ve siyasette temizlik operasyonları hızla devam edecektir.
“İçişleri bakanı neden istifa etti, Bakan Efkan Ala istifa mı etti, istifası mı istenildi, Cumhurbaşkanı Başbakan görüşmesinde görüşme talebi Erdoğan’dan mı, Yıldırım’dan mı geldi” gibi tartışmaların bu saatten sonra pek faydası olmayacaktır…
Önemli olan; bu hadiseden alınması ve çıkartılması gereken ders nedir, ne olmalıdır?
 
***
Sürpriz revizyonun verdiği mesajlar…
 
- “Tek Millet, Tek Vatan, Tek Bayrak, Tek Devlet" sloganı revize edildi, bundan böyle; 
Tek Millet, Tek Vatan, Tek Bayrak, Tek Devlet, Tek Lider!
 
- Bir idarecide,  bir makama getirilecek kişide; ehliyet ve liyakat önemlidir. 
Lakin devlet yönetiminde ve siyasette, atama makamına sadakat; ehliyet ve liyakatten daha da önemlidir!
 
Siz fert olarak çok kabiliyetli, çok başarılı biri olabilirsiniz… Siz o kabiliyetinizi ve birikimlerinizi, sizi o makama getirenlerin kontrolüne bırakmaz, o makamla istişare etmeden bağımsız kullanmaya çalışırsanız sizi o makamda tutmazlar!
Akıllı olmak kâfi değil… Akıllı hareket etmedikten sonra o akıl pek işe yaramaz!
 
- “Bu işi ben başkalarından daha iyi biliyorum, bu iş benim işimdir” diyen kişiler, istişareye pek değer vermezler!.. Haliyle tecrübeli, sahasında uzman kişileri yönlendirmek,  idare etmek de pek kolay olmaz.
 
- Bu sürpriz revizyondan bürokratların ve siyasetçilerin alacağı ve istifade edecekleri çok önemli mesajlar olacaktır! 
 
Uzman siyasetçiler gelişi güzel harekette bulunmazlar… Her hareketlerinde ince nice mesaj gizlidir! 
 
***
İki kere iki kaç eder?!.. 
 
Patronun aradığı “iki kere iki dört eder” diyen değil, “Kaç etmesini istiyorsunuz efendim” diyen muhasebecidir!
 
Bir işadamı iyi bir muhasebeci arıyormuş... 
Gazeteye ilan verilir… 3 muhasebeci adayı müracaat eder. Adaylar teker teker mülakata alınır.
Patron adaylardan birini çağırır ve sorar:
- Söyle bakalım, iki kere iki kaç eder?
- Dört eder efendim!
- Teşekkür ederim. Çıkabilirsiniz. Benim aradığım kişi siz değilsiniz.
 
Patronun yanından çıkan muhasebeci adayı, diğer iki adayın yanına gittiğinde, olayı anlatır ve işe alınmadığını da belirtir.
 
Sırasını bekleyen ikinci aday, arkadaşının işe alınmama sebebini düşünür:
- Arkadaşın cevabı doğru olmasına rağmen işe alınmadığına göre, patronun aradığı başka bir şey olmalı… Sorulan soruya muhtemelen düşünmeden ve hesaplama yapılmadan pat diye birden bire cevap verilmiş olması, kaybetme sebebi olabilir! Ben öyle hareket etmemeliyim, diye plan yapar.
 
İkinci aday, odaya çağrılır ve patron aynı soruyu sorar:
- Söyle bakalım, iki kere iki kaç eder?
- Bir saniye efendim... İzin verirseniz hesaplayayım.
 
,Aday kâğıdı kalemi eline alır ve bir şeyler karaladıktan sonra;
- Hesapladım, dört ediyor efendim.
- Peki, çok teşekkür ederim. Siz de aradığım kişi değilsiniz.
 
Üçüncü aday, önceki iki adayın anlattıklarını dinledikten sonra verilecek cevabı kafasında planlar ve huzura çıkar…
Patron yine aynı soruyu yöneltir:
- Söyle bakalım, iki kere iki kaç eder?
 
Üçüncü aday, önce pencereleri sıkı sıkıya kapatır. Ardından kapıyı da kilitledikten sonra etrafı dinler, bakar ki hiç ses yok… Sessizce patronun yanına yaklaşır, kulağına eğilir ve yavaşça;
- Kaç etmesini istiyorsunuz efendim?
Der… 
Ve patron aradığı cevabı ve elemanı bulmuştur!
 
Vesselam…
1 Eylül 2016 / 29 Zilkade 1437