Sen de Mus’ab b. Umeyr olabilirsin!..

Ahmed ÇITLAKOĞLU

Ancak sen Mus’bin b. Umeyr olabilmek için önce onu iyi tanımalısın!..
***
Câhiliye devrinde zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Mus’ab b. Umeyr ilk müminlerden biriydi…

Müslüman olmasına izin vermeyeceklerini bildiği için baba ve annesinin bilgisi ve izni olmaksızın gizlice Müslüman olmuştu…

Ailesi onun Müslüman olduğunu öğrenince, onu hapsederler, yolundan dönmesi için çeşitli baskılar yaparlar, fakat dininden vazgeçiremezler…  

Uhud Gazvesi’nde Hz. Peygamber’in yanından hiç ayrılmayıp sancaktarlık görevini yerine getiren Mus‘ab, Resûl-i Ekrem’i yaralayan İbn Kamîe’nin kılıç darbeleriyle her iki eli de kesilince sancağı kollarıyla göğsüne bastırarak dik tutmaya çalışırken yine onun mızrağıyla şehid düşer…

***
Savaştan sonra şehidler defnedilirken Hz. Peygamber, yoksul bir kıyafet içindeki Mus‘ab’ı yanındakilere göstererek onun bir zamanlar en güzel elbiseleri giydiğini, en güzel yemekleri yediğini, fakat Allah ve resulünün sevgisini her şeye tercih ettiğini söyler…

Ardından, “Müminler içinde Allah’a verdikleri sözde duran nice kişiler vardır. Onlardan bazısı sözünü yerine getirip o yolda canını vermiş, bazısı da -şehidliği- beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde -sözlerini- değiştirmemişlerdir” meâlindeki âyeti (el-Ahzâb 33/23) okur… 
***
Sahâbîler, daha sonraki dönemlerde bolluk ve refah içinde yaşadıkları zamanlarda daima Mus‘ab’ı anmışlardır. 

Bunlardan Habbâb b. Eret, Mekke’den Medine’ye dünyevî menfaatler için değil Allah rızâsı için hicret ettiklerini, fakat Allah Teâlâ’nın kendilerine dünya nimetlerini de verdiğini, Mus‘ab b. Umeyr gibi arkadaşlarının bu nimetlerden hiçbir şey tatmadan âhirete intikal ettiklerini belirttikten sonra Uhud’da şehid olduğu gün onu saracak bir kefen bulamadıklarını, bedenini hırkasıyla örtmeye çalıştıklarında başına çekince ayaklarının, ayaklarına çekince başının açıldığını, sonunda başını örttüklerini, ayaklarının üstüne de kokulu bir ot demeti koyduklarını söylemiştir (Buhârî, “Cenâʾiz”, 27, “Meġāzî”, 17, 26; Müslim, “Cenâʾiz”, 44). (TDV, İslâm Aniklopedisi)
***
Evet, sen de Mus’ab b. Umeyr olabilirsin!..
Ancak “ben Mus’ab olacağım” demekle Mus’ab olunmuyor!..

Lafla Mus’ab olunmuyor…
Mus’ab b. Umeyr gibi yaşamakla Mus’ab olunuyor.

Yatlarda, katlarda, saraylarda, her gün defileye gider gibi giyimler altında, lüks otel salonlarında Mus’ab olunmuyor!..  Allah ve resulünün sevgisiyle bunlardan vazgeçenlerden Mus’ab oluyor!..

Zengin bir aileden gelmesine rağmen öldüğünde bedenini saracak bir kefeni dahi bulunamayanlardan Mus’ab oluyor!
***
“Bir kimse başkalarına hakkı emredip kendisi kötü fiilleri işlemeye devam ederse, çok sürmez halkın gözünde güvenirliliğini kaybeder. Yaptığı bütün iyi faaliyetler de heba olur gider.” (Hz. Ebû Bekir)

Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
21 Ekim 2020 Çarşamba / 04 Rebiulevvel 1442