KOCATEPE’DE SON GECE, ZOR GECE

Ceyhun KALENDER

25 Ağustos’u 26 Ağustos’a bağlayan gece… 
Önünde düşman, arkasında millet…
Cepheye mermi taşıyan kadınlar…
Evde kalan yetim çocuklar…
Düşünün; ya Anadolu’dan sökülüp atılacaksın ya da büyük bir devlet kuracaksın.
Bu ne büyük bir imtihan!
Düşünün Başkomutan’ın omzundaki yükü…
Her insan taşıyabilir mi ki bunu?
Sadece Mustafa Kemal taşır.
Ve Kocatepe’de son gece…
Başkomutan Mustafa Kemal çadırında düşünceli…
Ama bir o kadar da kararlı:
“Yarın öğleden sonra Afyon’da olacağız” diyor.
Bu duygularla alaca karanlıkta harekete geçti.
Yürüdü düşman üstüne.
Yendi milletin makus talihini.
                ***
Bugün 10 Kasım… Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 83. Yıldönümü…
Ömrünün her anı dolu dolu geçen, sayısız savaşa komutanlık yapan ve bunların hepsini zaferle sonuçlandıran, çağdaş medeniyeti yakalamak için birçok yeniliğe imza atan eşsiz bir kahraman…
Yaptıklarıyla uzun, yıl olarak belki de kısa bir ömür…
Bu ömür içinde birbirinden zor geçen günler, geceler…
O, Türk Milletinin önderiydi.
O, çağının dahisiydi.
O, bir çiftçinin yanında çiftçi, halkın sorunlarını dinlerken içten ve sıradan bir insan gibiydi.
O, Toroslarda keçisini otlatan bir Yörük için özgürlüğün sembolü…
O, gittiği her vilayette, ilk ziyaretini okullara yaparak öğrencilere ve öğretmenlere verdiği değeri gösteren bir liderdi.
O, aynı zamanda Hindistan'dan Afrika'ya kadar olan milletler için de bağımsızlığın önderiydi.
Hindistan Parlamento Heyet Başkanı şöyle demiştir:
“Atatürk, yalnız Türk Milleti'nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderidir.”
O, fikir, ideal ve eserleriyle bağımsızlığımızdan tarihimize, dilimizden sanatımıza ve benliğimize kadar en gerçek fikirlerle aramızda her zaman yaşayan bir önderdir.
Onun aziz hatırası önünde bir kere daha saygıyla eğiliyorum. 
Ne Mutlu Türküm Diyene!