NEDEN GÜNÜMÜZ İNSANI HADDİNİ BİLMEZ!....

Orhan YAZICILAR

HAD’ denen çizgi neden aşıldı dersiniz?

Neden günümüz insanı haddini bilmeyen derin bir ruh halinin çıkmazın içinde acaba?

Neden iyi insan olmak yerine, helak olma pahasına karanlık dehlizlerde istikbal arar oldu?

Neden ölüm gerçeği bile; insanoğlunu içine düştüğü hadsizlikten caydıramaz oldu?..

İşte bu soru, bu fakir bünyeyi ziyadesi ile kemirir ken; bu soruyu cevaplamak için, bazı süreçlerin hatırlanması gerektiği kanaatindeyim...


Mesela emeksiz kazanılan büyük paralar.


Birkaç günde gelen şöhret!..


Aniden yükselen başarı grafikleri!...


Hak edilmeden edinilen mevkiler – makamlar.....


Ve bu makamların sağladığı orantısız güç…


İşte bütün bu süreçlerdir kanımca ademoğlunu ‘HADSİZLİK’ denen girdabın içine çeken…


Hepsi geçmişte olduğu gibi günümüz insanını da maalesef ki şımartmış ta şımartmış...


Yönünü yörüngesini kaybettirmiş!...


Dayanılmaz bir şımarıklığın kısır döngüleri içine atmış yok etmektedir...


Cümle insanoğlu; küçük bir firavun olma arzusu ile ruhunu tatmine çalışır olmuştur…
Oysa tarihin tozlu sayfalarını karıştırdığımızda, bir büyük mezarlıkla karşılaşıveririz ki; içi bu gafletle helak olmuş insanlarla doludur…
Görürüz içinde bu tanımlamalara uygun bir çok tanıdık simayı …
Ve hatırlarız birçoğunun bu gün adı sanı unutulmuş…
Haddini bilmeden; dünyaya gitmemek üzere geldiği, insanlığını unutanlardan..
Paraya tapanlara; olağanüstü güçlerine güvenenlere...
Bir pire için yorgan yakanlara kadar herkes gitmiş, bitmiş ve tükenmiş yatmaktadır bu gün mazi olan bu kabristanlarda!
Meğer dünya bir yalanmış. Hem de ne yalanmış...

Hadsizlik sadece maddi ve manevi güce sahip olanlarda değil; hiçbir vasfı olmayan ehl-i dünyanın da bir çıkmazı...

Cehaletiyle arzı titretirken..
Merhametsizliğiyle,
Vicdansızlığıyla,
Görgüsüzlüğüyle,
Bilgisizliğiyle,
Arsızlığıyla,
Riyakârlığıyla,
Kibriyle geçmişin firavunlarına rahmet okutanlara kadar...

Bir büyük densizlik kol geziyor insanoğlunun ruhunda!

Haddimizi bilmek elzem!
Zahiri görüntülere bakıp insanların dinini imanını sorgulayan; oların ne kadar inandığını veya inanmadığını bile neredeyse olmayan vicdanlarının terazisinde ölçmeye kalkışan...

Kendini hâşâ huzurdan Allah’ın yerine koyan hadsizler var bir de.
En tehlikeli olanlarda bu gafillerdir kanaatimce…
Bu gafillerdir ki; kimde olup olmadığı sadece Allah’ın bilgisinde olan batını bir bilginin,
İnsanların imanı üzerine suizan’da bulunmaktadırlar.
Sağlıklı ve merhamet duygularıyla dolu olarak kalın....