Haydi Ailece Camiye Konulu Panel

Haydi Ailece Camiye Konulu Panel

2011 Yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri çerçevesinde 06 10.2011 Perşembe günü saat 14.00`te İsmail Kahraman Kültür Merkezi`nde İl Müftülüğümüz tarafından `Haydi Ailece Camiye` konulu bir panel düzenlendi.

Panele, panel yöneticisi olarak Rize Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Nebi Gümüş, panelist olarak ise Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Yrd.Doç.Dr.Huriye Martı ve Aile ve Dini Rehberlik Dairesi Uzmanı Semra Nurdan Yağlı katıldı.
 
Programa İl Müftü Vekili Yahya Çankaya, Müftü Yusuf Karali Eğitim Merkezi Müdürü Mehmet Bilgin, İlçe Müftüleri, Daire Amirleri, Sivil Toplum Örgütleri, Din Görevlileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
 
Sunuculuğunu İl Vaizlerimizden Tuğba Kişmir’in yaptığı program, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı`nın ardından İl Vaizlerimizden Mustafa Yıldız’ın Kur’an-ı Kerim tilâveti ve İl Müftü Vekilimiz Yahya Çankaya’nın açış konuşmasıyla başladı.
 
Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Yrd.Doç.Dr.Huriye Martı, İl Müftülüğümüz tarafından İsmail Kahraman Kültür Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen "Haydi Ailece Camiye" konulu panelde yaptığı konuşmada, Hz. Muhammed`in İslama davet ettiği insanların kadınıyla erkeğiyle bir bütün olduğunu belirtti.

Hz. Muhammed döneminde kadınların vakit namazlarının yanı sıra Bayram ve cuma namazlarına da katıldığını ifade eden Martı, "Bizim arkasında ashabın değerli isimlerine imamlık yaparken `bir annenin bebeği ağladı` diye namazı kısa tutan bir peygamberimiz var. Günümüzde camilere geldiğinde ses çıkaran çocuklar olduğunda cemaat ve hocalar buna tepki gösteriyor. Oysa ki çocuklara dini eğitimi vermekle yükümlü olan oradaki babalardır" dedi.

Martı, kadınların çocuklarıyla camiye geldiklerinde hoca ve cemaatin buna tepki gösterdiğini anlatarak, şöyle konuştu:

"Erkeklerin, camilerde gürültü olduğu gerekçesiyle `hanımlar çocuklarınıza sahip çıkın, mümkünse çocuklarınızı da alıp camiden çıkın` anlayışından vazgeçmesi gerekir. Biz hanımları camiden çıkarırsak, onlar da çocuklarını alıp çıkarırsa, yarın o çocuklar delikanlı olduklarında bir daha onları camiye sokamayız. Yönlerini kıbleye döndüremeyiz. Çocuğu camiden çıkarıp anneyle birlikte uzaklaştırdığın zaman genç yaşa geldiğinde camiye girmiyor. İçinde bulunmadığı cemaati tanımıyor, sevemiyor. Kadın camiden uzak kalırsa, ibadet şuurundan anlamazsa çocuk da ailede dinden uzaklaşıyor. Cami Allah`ın evidir ve Allah`ın evine onun tüm kulları girmelidir. Anne babalar çocuklarıyla camiye gelmelidir. Bu bilince herkes ulaşmalıdır."

Aile ve Dini Rehberlik Dairesi Uzmanı Semra Nurdan Yağlı ise Hz. Muhammed`in cami ile çocuk arasına duvar örmeyip çocukların ibadetiyle bizzat kendisinin ilgilendiğini belirtti.

Yağcı, İslamiyetin ortaya çıktığından bu yana caminin hayatın merkezinde olduğunu, bu hayatın tam ortasında da her zaman çocukların bulunduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Doğumumuzdan ölümümüze kadar geçen yaşantımızın her döneminde camilerle iletişim halindeyiz. Çocuklar camilere geldiğinde bazı cemaatler ters tepki göstererek camiden çocukları soğutabiliyor. Eğer çocuklara tepkiyle yaklaşırsak gelecekte çocuklar cami yerine farklı ve istenmeyen ortamlara yönelebilir. Caminin tek fonksiyonunu ibadet olarak görmemeliyiz. Caminin kucaklayıcı, cemaati birbirine sevdirici, ısındırıcı, birbirinden haberdar edici sosyal boyutunu da düşünmeliyiz. Geleceğin cemaati bugünkü çocuklarımız olacaktır. Bu nedenle çocukları camide lüzumsuz ve boş bir aksesuar olarak görme zihniyetini bir kenara bırakmalıyız." dedi.

Program sonunda panelistlere çiçek takdim edilerek hatıra fotoğrafı çektirildi.

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.