'Şehir selleri büyüyen illerin ortak şehircilik sorunudur'

'Şehir selleri büyüyen illerin ortak şehircilik sorunudur'

KTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bektaş: ”Rize’de yaşanan seller, ilin jeolojik yapısı ve gelişen şehirleşmenin doğal sonucudur”

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş, yaptığı açıklamada, Rize’nin yerinin değil, şehircilik anlayışının değişmesi gerektiğini belirterek, ”Şehir yerinin değiştirilmesi pratik bir yöntem olmadığı gibi, bölgede taşkın ve sel problemini yok edici bir çözüm de değildir. Ortak şehirleşme sorunu olarak gelişen sellerin sıklığını ve büyüklüğünü taşkın planlaması ve yönetimi ile kontrol etmek ve azaltmak mümkündür” dedi.

Son yıllarda Rize’de can ve mal kaybına neden olan sellerin ana nedeninin geçirimli doğal arazinin şehirleşmeyle azalmasından kaynaklandığını ifade eden Prof. Dr. Bektaş, ”Rize şehir selleri için yaygın görüş küresel ısınma, şiddetli yağış ve sahil yolunun deşarj engelleyici varlığıdır. Oysa en önemli neden doğanın ve şehirleşmenin temel yasası olan ve birbirleriyle sıkı ilişki içerisinde gelişen Rize’nin jeolojik yapısı ile şehrin zaman içerisinde büyüyerek geçirimli doğal arazinin geçirimsiz asfalt yollar, kaldırımlar ve beton yapılar tarafından işgal edilmesidir” diye konuştu.

”Şehir selleri büyüyen illerin ortak şehircilik sorunudur”

Prof. Dr. Bektaş, başka bir deyişle beton yığını haline gelmiş yerleşim alanına düşen yağışın önemli bir kısmının toprak tarafından emilemediği için çevredeki kuru derelere normalden daha fazla su dolarak şehir taşkınlarına neden olduğunu söyledi.
Bektaş, şöyle devam etti:

”Aslında şehir selleri tüm dünyada olduğu gibi büyüyen illerin ortak şehircilik sorunudur. Bu bağlamda Trabzon, Giresun, Ordu gibi büyüyen Doğu Karadeniz yerleşim alanları şehir selleri açısından potansiyel risk taşımaktadır. Rize, jeolojik olarak Rize körfezine açılan kuzeydoğu ve kuzeybatı doğrultulu fayların oluşturduğu at nalı şeklinde bir çöküntü alanıdır. Yaklaşık 9 kilometrekarelik yerleşim alanının çevresi 300 metre yüksekliğe varan sırtlarla çevrilmektedir. Şehirleşme nedeniyle bölgeden suları uzaklaştıran doğal drenaj ağı büyük ölçüde yok edildiğinden doğu, batı ve güney yamaçlardan inen yağmur suları doğrudan tektonik çanak içerisindeki Kaplıca, Müftü, Orhon, Çarşı, Değirmen ve Pehlivan Taşı mahalleleri üzerine boşalmakta şehir sellerine neden olmaktadır.”

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.