'Vatandaştan odun değil, çay istiyorum'

'Vatandaştan odun değil, çay istiyorum'

ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu üreticilerin kaliteye önem vermediğini belirterek "Vatandaştan odun değil, çay istiyorum" dedi.

Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, üçüncü sürgünde 69 bin ton civarında olmak üzere bu yıl şu ana kadar 540 bin tonun üzerinde yaş çay satın aldıklarını ve yoğun bir kampanya dönemi geçirdiklerini belirterek, ``Birinci sürgünde bölge genelinde çay aynı anda hasat olgunluğuna geldi. Vatandaşımız bu nedenle sıkıntı çekti. Biz de vatandaşımızı bu sıkıntılarını çözmek için elimizden gelen gayreti gösterdik`` dedi.

İlk sürgünde dönüm başına kotayı 425 kiloya çıkarttıklarını, 47 gün gibi çok uzun bir süre vatandaştan çay alımı yaptıklarını, vatandaşın çayını elinde bırakmadıklarını ifade eden Sütlüoğlu, birinci sürgünden 5 gün aradan sonra ikinci sürgün yaş çay alımlarına başladıklarını kaydetti.

650 BİN TON HEDEFİ

Ramazan Bayramı öncesinde ikinci sürgün alımlarını tamamladıklarını, Ramazan Bayramında verilen aranın ardından 2 Ekim itibariyle üçüncü ve son sürgün yaş çay alımlarına başladıklarını anlatan Sütlüoğlu, ``Birinci sürgünde 238 bin 257 ton, ikinci sürgünde de 233 bin 147 ton olmak üzere 471 bin tonun üzerinde yaş çay alımı yaptık. Üçüncü sürgünde ise şu ana kadar 69 bin ton civarında alım yaptık. Böylece şu ana kadar 540 bin tonun üzerinde yaş çay satın aldık. Bu yıl 650 bin ton civarında alım politikamız var. Gelecek ay yapacağımız alımların ardından üçüncü sürgünü de sona erdirerek bu yıl kampanyamızı tamamlamış olacağız`` diye konuştu.

Pazarlama ve satış çalışmalarının ise 12 ay devam ettiğini vurgulayan Sütlüoğlu, kampanyanın tamamlanmasının ardından satış çalışmalarına ağırlık vererek pazar payını artırmak için çalışmalarına devam edeceklerini söyledi.

ÜRETİCİ ÇAYI KALİTELİ TOPLAMIYOR

İmdat Sütlüoğlu, yaş çayda iklim şartlarından dolayı rekoltenin geçen yıla göre biraz düştüğünü, randımanın da istedikleri seviyede olmadığını dile getirerek, ``Müstahsil çayı kaliteli toplamıyor. Maalesef 13 yıldır vatandaş ne topladı ise, çay bezi açılmadan ÇAYKUR ve özel sektör tarafından alındı. Çayda kalitenin püf noktası yaprağın kalitesidir. Çay yaprağı kaliteli ise çay da kaliteli olur. Çay yaprağı kaliteli değilse hangi teknolojiyi uygularsanız uygulayın, kalitesiz yaş çay yaprağından kaliteli çay üretemezsiniz. Çay üretiminde şu andaki en büyük handikabımız, vatandaşın çayını kaliteli toplamamasıdır`` diye konuştu.

Bu yıl özellikle ikinci ve üçüncü sürgünde vatandaşın çay bezini açarak evsaf dışı çayını seçmesini istediklerini, istemeye de devam edeceklerini belirten Sütlüoğlu, ``Genel müdürlük olarak ekipler oluşturdum, bu konuya yakından takip ediyorum. Vatandaşın çayını mutlaka evsafına uygun toplayarak, evsaf dışı olanları da ayıklayarak vermesi lazım. Yabancı unsurların çayda olmaması lazım. Çayın selüloz yapısındaki kart bölgelerin olmaması lazım`` dedi.

“FABRİKALARIMIZ ÇAY FABRİKASI, KERESTE FABRİKASI DEĞİL”

ÇAYKUR olarak yılda ortalama 110-120 bin ton arasında kuru çay ürettiklerini, bunun yanında da 25 bin ton çöp, odun ürettiklerine dikkat çeken Sütlüoğlu, şunları söyledi: ``Bu, vatandaşın evsafına uygun çay vermemesinden kaynaklanıyor. Bizim fabrikalarımız çay fabrikası, kereste fabrikası değil. Vatandaştan odun değil, çay istiyorum. Bunu tekrar tekrar söylüyorum, rica ediyorum. Vatandaş bu şekilde çay vererek kendi lehine bir şey yaptığını zannetmesin. Aslında kendi bindiği dalı kesiyor, kendi geleceğini yok ediyor. Eğer çayda kalitesizlik devam eder, yeniden kaliteyi yakalayamazsak bu dalga pazardan geri döner. Ters dalga olur ve bu dalga en zayıf halka olan müstahsili boğar. Elbetteki firmalar da, biz de zarar görürüz. Ama en büyük zararı müstahsil görür. Müstahsile (kalitesiz çay verin) deseler de vermemeleri lazım. Bu konuda müstahsilden anlayış ve destek bekliyorum. Çünkü kalitesiz çayı pazarda satamayız. O zaman üreticinin parasını ödeyemeyiz. Daha sonra da çay alamayız.
Bu konuda ÇAYKUR`u da özellikle desteklemelerini istiyorum. Çünkü ÇAYKUR olmadan nelerin olabileceğini gördüler. Her şeyimizle üreticiye destek veriyoruz. Verilen fiyatın altına inmiyoruz. Ödemelerimizi peşin yapıyoruz. Vatandaş mağdur olmasın diye büyük fedakarlıklarla bunları yapıyoruz. Ama vatandaşın da bunun karşılığında bize vermesi gerektiği gibi çay vererek destek olması lazım. Evsaf dışı çay vermesinin helal olmadığını da belirtmek isterim. Bize `çay` verilmesi lazım. Aksi halde başkası ürettiğimiz kalitesiz çayı bizim hatırımıza tüketmez. Başka bir içecek içer, veya ithal çay içer. O zaman da üretilen çay satılamaz, tarlada kalır. Bu nedenle yapılması gereken mutlaka çayda kaliteyi yeniden sağlamaktır. Geçmişte 4 kilo yaş çaydan 1 kilo kuru çay üretilirdi. Bugün bu 6 kiloya doğru gidiyor. Çünkü vatandaş, çay yerine `odun` veriyor. Bunu tekrar eski haline, olması gerekene, kaliteli çaya döndürmemiz gerekiyor.``

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.