AVCI’YI DÜZ OVADA AVLARLAR

Eğitim herekisi ilgilendirir.
Gariptir ki; herkes de bildiğini zanneder.
Daha garibi, eğitim konusunda en çok bakanlarımız yanılır/yanıltılır.
Karar değiştirmek, yanılmayı kabullenmektir. Milli Eğitim Bakanlığı aynı sistemi iki yıl üstüste uygulamadığına göre; her yıl yanılıyor/yanıltılıyor mu?
Mesela, yönetici atamada bakanlığın kararı nedir? Defalarca yönetmelik yayınlandı. Şu anda yürürlükte “yönetici atama yönetmeliği” yok. Sonucu: Yüzbinlerce mutsuz eğitimci.
Mesela; liselere geçiş sistemi nedir? SBS kalktı/kalkamadı, üçe çıktı/çıkmadı, sorular açık uclu olacak/ olmayacak. Sonucu: Milyonlarca mutsuz vatandaş.
Eski yıllarda çakma müslüman gazetede bir haber başlığı vardı: “Bu sene de kurban bayramı hac mevsimine rast geldi.” diye. Gülmüştük, utanmıştık... Bu sene MEB’ de öyle birşey oldu(!): SBS başvuruları bu sene öğretmenin iller arası tayin dönemine rast geldi. Mecburen başvurular uzatılmışmış. Tesadüf işte. Başka bir zamana da rastlayabilirdi(!)
Sayın bakanımızı çok eski tanırım. Ardniyetli olduğuna ihtimal vermem. İletişim uzmanı olarak çok iyi bilir ki; sistematik bir düzeniniz yoksa, kararları daima başkaları alır. Birileri bakanımızı hata yapmaya hazırlıyorsa, o birilerini kim nerden bulmuştur acaba?
Dinlemek isteyenler için;
1.       Acilen yönetici atama yönetmeliği yayınlanmalı ve eşit, objektif ve hiç kimseyi ötekileştirmeyen nitelikte olmalıdır. Mutsuzluğun artması başarısızlığı tetikler, unutmayalım. Bu kadar mutsuz ve ümitsiz öğretmenle bahtiyar iş yapılamaz.
2.       Öğretmenin özlük hakları bir düzene ve standarda oturtulmalıdır. “Hiç olmazsa lise mezunu uzman çavuş kadar maaş esterim.” “Müezzin kadar maaş isterim”... gibi serzenişleri dinlemek kimseyi mutlu etmez.      Külfeti eşit bölüştürerek adalet sağladığını zannedenler, nimeti eşit bölüştürmediğinin hesabını başkaları yapmadan kendileri yapmalıdır. Vatana ihanetin bin türlüsü vardır!
3.       Liselere yerleştirmede en adil yol; 5,6,7 ve 8. sınıflarda SBS sınavı olmalı ve okul notlarının etkisi minimize edilmelidir. 48 tane merkezi sitemli sınav değil, sadece 4 sınav. Okul başarı puanlarıyla yerleştirme tamamen hatadır. Çünkü her okulda rakkamlar aynı değeri ifade etmez. Okulların kendi sınavların kendileri yapması ise daha önce defalarca denendi ve        adil olmadığı için merkezi sınav sistemi icat edildi. Bu yıl SBS’de okul puanının etkisi artırıldı. Sadece 3 örnek vermek yeterli olur sanırım. SBS sonuç formundan okuyup buraya yazıyorum. Birinci öğrenci: 76 net ile Türkiye 85 binincisi. İkinci öğrenci: 72 net ile Türkiye 65 binincisi. Üçüncü öğrenci: 72 net ile Türkiye 82 binincisi. Bu sıralamadaki mantıksızlığın sebebi okul puanlarıdır.
4.       Dershaneleri kapatma muhabbetinin eğitimle alakalı olmadığını sonra konuşuruz.
Adaleti tesis etmede naz edenler, günü gelince adalet dilencisi olurlar. Bugün adalet dilenenlerin dün yaptıklarını ezberlemedik mi? İyi niyetle uyarmak isterim. Bir vecize ile bağlayalım, belki anlaşılır derdimiz: “Eller her zaman çırpılır. Alkışı hak edenler için, iki el birbirine vurulur. Laneti hak edenler için ise, el tokata dönüşür. İnsanı tokatlamanın ise bin türlü yolu vardır.”
“Ey oğul, insanı yaşat ki; devlet yaşasın.”
“Adaletsiz olarak yaşayan en uzun ömürlü devlet 100 yıl yaşamıştır.”
Gezi’nin sadece faiz olmadığını ve sadece siyasi olmadığını anlamamakta inat edenlerin yanıldığını söylesem kim dinler ki?
Önceki ve Sonraki Yazılar