EĞİTİMDE SON DURUM: YAAYLALAR YAYLALAR

Eğitim camiasına bir hüzün çökmüş.
İlkokul öğrencileri de öğretmenleri de bitişik temel harflerle okuma-yazma eğitiminin şokunu 9 yıldır atamadı. Birileri de çıkıp “nasıl büyük bir nimet” olduğunu bir türlü anlatamadı.
Orta okul öğrencileri de sınav krizini çözümleyemedi bir türlü. Girdiği sınavın adını birçok öğrenci ezberleyemedi bile. Hangi liseye hangi kurallarla gidileceğini öğretmenler bile çözümlemekte zorlanır oldu. Değişim ve yenileşmeye öğretmenler ayak uyduramadı mı ne!
Liseliler de benzer durumda. Verilen dersler eşitlenmeden katsayılar eşitlendi. Muhabbet değişti ama sonuç değişmedi. Yeni sistemin ne kadar güzel bir nimet olduğunu ne öğrenci kavrayabildi ne öğretmen kavratabildi!
Hangi zamanda oyunun kuralının ne kadar değişeceğini kimse bilmiyor.
Şu değişim ve yenileşmeyi anlayamadık. Bizim için yapılan güzelliklerin bizi nasıl “bahtiyar” edeceğini çoğunluk kavrayamıyor galiba!
***
315 bin öğretmen adayı var.
En fazla 40 bin öğretmen alınacak. 5 branşta yoğunlaşan alımlar 275 bin öğretmen adayını nitelikli işsiz olarak yaşamaya mahkum edecek.
5 sınıflık ilkokul 4 sınıflı hale gelince 50 bin sınıf öğretmeni fazla verdik. “Hiçbiri mağdur edilmeyecek” diyenlere inananlar şimdi şokta. Her il sınıf öğretmeni fazlası verdi. Kesintisiz mezunlar devam ediyor. Hiç kimse bizim için hazırlanmış bu nimetin farkında değil!
Öğretmen rotasyon kanunu çıktı, herkes şaşkın. Telaşa gerek yok azizim, değişim güzeldir. Değişelim yerleri yenileşelim. Bir okulda 10 yıl neyinize yetmedi. Yenileşmekte fayda var, rahat olun.
Ortaöğretim öğretmenleri önümüzdeki sene hangi sınıfta kaç saat dersi olduğunu okullar açılınca öğrenecekler. “Hızlı değişime” ayak uydurmakta zorlanıyorlar! Gelecek güzel günleri onlar da fark edemiyor!
***
50 bin eğitim yöneticisinin unvanları bir kanunla silinse ne olur?!. “Uygun” bulunanların zaten göreve devamı sağlanacak. Ama müktesep unvan olarak değil görevlendirme unvan olarak. Olsun. “Okullar açılınca bizim müdür/müdür yardımcısı kim?” sorusunu herkes birbirine niye soruyor. Kimisi makamını korumak için, kimisi yeni makam kapmak için cepheden cepheye koşarak niye yorgun düşüyor? Görevlendirme yöneticiliklerin ne gibi faydalarının olduğunu birçok yönetici adayı anlayamadıysa yapacak bir şey yok! Gelecek güzel günleri göremeyenler elenecek, telaşınız niye?!
Yönetici olmak için niye hararet yaparsınız azizim? Alın çantanızı kitabınızı, dalıverin sınıflara. Emin olun daha da mutlu olacaksınız. Öğrenciler de tecrübeli yüzlerden yararlansın. Kimse de dedikodunuzu yapamasın. Yoksa “gelecek güzel günlerin” siz de mi farkında değilsiniz?
Demokrasinin kurallarını bilmiyor muydunuz? Bizim de “demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti” olduğumuzu bilmiyor muydunuz? 
Hülasa-yı kelam; telaşa gerek yok. Sizler için hazırlanmış “güzel günleri” fark etmeye çalışın rahat edin!
***
Öğrenciler mutsuz, anlayamıyorlar!
Öğretmenler mutsuz, anlatamıyorlar!
Yöneticiler mutsuz, yönetemiyorlar!
Büyüklerimiz hepimizin mutlu olması için gecelerini gündüzlerine karıştırdılar, çalışıyorlar. Lakin anlayamıyorsunuz. Lütfen rahat olunuz, endişelenmeyiniz. Yöneticilerimizle iki paralel doğru gibi, yan yana, güzel geleceğe doğru gideceğiz. İnanın geleceğimiz daha da güzel olacak.
Anlayamayanlar da anlayacak.
Bu kadar hüzün milleti yorar. Mutlu olmaya çalışın. Çocuklarımız da mutlu olsunlar.
Hadi bakalım…
Bütün öğrenciler: “Yaaylalar yaylalar”
Bütün öğretmenler: “Yaaylalar yaylalar”
Bütün yöneticiler: “Yaaylalar yaylalar”
Bütün ahali: “Yaaylalar yaylalar”
***
Değişik fikirleri olanlara da açıksınız değil mi?!
Moral bozmak yok!
 
Önceki ve Sonraki Yazılar