GEZİ PARKI: İYİ AKŞAMLAR

Bir hikaye:
                Adamın biri metafizik maharetini o kadar geliştirmiş ki; artık eviyle bile muhabbet edebilecek hale gelmiş. Ancak evinin kerpiç ve eski oluşundan arada bir evde çatlaklar oluşurmuş. Adamda çamurdan yoğurduğu hamurla çatlakları tamir edermiş. Bir gün ev tamamen çökmüş. Adam sinirli ve üzgün evine sitem etmeye başlamış: “-Hani arkadaştık. Muhabbetimiz iyiydi. Madem çökecektin, bana önceden deseydin de önlemimi alsaydım.” Ev cevap vermiş:”-Be adam söyleyecektim ama, her ağzımı açtığımda bir avuç çamuru ağzıma doldurdun, beni dinlemedin ki!” demiş.
                Tecrübeyi filozof ise şöyle tanımlıyor: “-İnsanların akıllıları tecrübeleri ciddiye alır ve zarar etmez. Laftan anlamayanlar ise; daha önce tecrübe edilmiş olayı önce yaşarlar.
Zarar ettiklerinde de ‘-Ha, adam haklıymış.’ derler.”
                “Gezi parkı”nın anlamak isteyenler için işin özeti budur.
                Bir zamanların bir sloganı vardı: “-Onlarınki gulu gulu dansı.” Sonra gulu gulu dansını yapanlar istedikleri operasyonu bitirdi. Teferruata gerek yok.
                Sonra bir TC muhabbeti çıktı. (“iki salla birbağla” isimli yazımda ayrıntılı anlattım.) Haftalarca tartıştık. Sonra bütün duvarları TC doldurduk.
                Bunlar tecrübe değil mi?
                Gezi parkı eylemini yapanlar amaçlarının ağaç olmadığını ilan ettiler. Etmeselerde herkes biliyordu zaten. Dün başka bir eylemde gezi parkındaki fidanları ve çiçekleri darmadağın edenler bugün aynı parktaki ağacı savunacak değildi her halde!
                Sosyal psikolojiyi iyi bilenler vakaları iyi okurlar. Vakaların arkasındaki tetikçileri de bilirler. Bilmeyenler ise, yıkıntılar üzarinde gazel okurlar. Ali KALKANCI ve Fadime ŞAHİN nerde? Aylarca Fadime ŞAHİN’e bu millet ağlamadı mı?
                Tecrübe çikolata değil ki herkese dağıtasın!
                Her sosyal eylemde mağlup bağırır. Mağlubiyetinin suçlusunu da her zaman karşı cephede arar. Mağlup, gerginlikten beslenir. Mağluplar; “-Ye benimsin, ya toprağın.”sloganını çok severler. Böyle zamanlarda, vakayı galip doğru yönetmez ve sükuneti sağlayamazsa; mağlup amacına ulaşmış demektir. Bilinmelidir ki; “rest” kumarda bir taktiktir ve her zaman kazandırmaz. Çok acırdır ki; bazan restle kumarı kazananlar hayat savaşını kaybedebilir. Anadoluda bir söz vardır; “-Karnını doyuramayacağın yerde aclığını belli etmeyeceksin.”
                Herkes bilmelidir ki; “Gezi” ile başlayan eylem güçler savaşıdır. Süreci yönetemeyen kaybedecektir. Yabancıların haber ajanslarının haberi verme taktiğine dikkat: “-Türk baharı başlamıştır.” “Türklerin isyanı, diğer milletlerin isyanına benzemez, başarırlar.”
                Düşman boşuna alkışlayıp kollarını yormaz. Bizdeki bir pankart aslında her şeyi özetliyor:
“-Sinirlenince çok güzel oluyorsun Türkiye.” Oysa herkes bilirki insan en çok hatayı sinirlendiği zaman yapar. Bir TV sunucusu mikrofonun kapalı olduğunu sanarak şöyle dedi: “-Birkaç ölü olsaydı iyiydi.”
                Olayları tahlilde hata yaparsan ve sık sık rest taktiğini kullanırsan rakibi kazandırırsın. Sonra da, kaleminden önce silgini bitirirsin. “Sosyal medya ihanet etmiştir.”sözü ham bir sözdür. Sosyal medyanın gücünün ne olduğunu ve hamlık yapma riskinin bulunduğunu görememiştiysen, iyi akşamlar!
                Şu anda herkes hata yapıyor. Belki bu yazı bile hatadır. Güçlülerin vaka analizini yanlış yapması herkesin potansiyel hatalı olmasına sebep olabilir. Şu anda Anadolu üzerinde emelleri bulunan herkes sevinçten ne yazacağına, ne söyleyeceğine karar veremez durumdadır. Orjinal gündemlerimiz güme gitmiştir.
Son söz: “Söz konusu vatansa, tartışma bitmiştir.” Kimin haklı olduğu bizi hiç ilgilendirmiyor. Ekonomistler diyor ki; “-Bu olayların Türkiye’ye maddi maliyeti 2 milyar dolar.” Diğer zararlarımızı da siz hesap ediniz. 1983 yılında PKK ile ilgili yorum yapan böyük yetkilimiz demişti ki: “Onlar 3-5 çapulcu.” Acıdır ki; PKK’nın Türkiye’ye maliyeti 500 milyar dolar ve 30 bin candır. Şu anda kasamızda 500 milyar dolar bulunduğunu hayal edersek, gücümüzü de anlayabiliriz.
Sosyolojide bir kural vardır: “-iki kişi kavga ederse, daima üçüncü kişi kazanır.”
 Anlamak isteyenlere duyurulur.
Önceki ve Sonraki Yazılar