Orhan YAZICILAR

Orhan YAZICILAR

AK PARTİ’DE KONGRE SÜRECİ BAŞLARKEN!...

 Ekim ayına girilmesiyle birlikte AK Parti teşkilatlarında kongre süreci de başlamış oldu.
İlimiz Rize için yapılan programa göre 31 Aralık’a kadar bütün ilçe kongrelerinin; 22 Şubat’a kadar da İl kongresinin bitirilmesi gerekiyor. 22 Şubat’tan sonra da genel seçim çalışmaları için yeni yöneticiler sahalara inecekler.
Her hangi bir ayrışma ve sorun yaşamadan Cumhurbaşkanını seçen ve partiyi 2023  hedeflerine taşıyacak olan genel başkan değişikliğini de gerçekleştirmeyi başaran AK Parti’de kongre öncesi belirgin olan tek şey, seçimlere tek adayla girme zorunluluğu olarak gösteriliyor.
13 Eylül Cumartesi günü  İstanbul’da yapılan teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı Süleyman Soylunun net olarak seçimlerde iki aday istemediğini, eğer herhangi bir kongre de iki aday çıkacak olursa buradaki seçimleri iptal edeceğini basından okumuştum. Böyle olacağı da kesin.
AK Partinin bu kadar ısrarcı olduğu tek aday meselesinde haklı olup olmadığı genel kabul görmüş demokrasi kuralları da düşünüldüğünde nasıl yorumlanmalı?
Her özgür iradenin, bağımsız bir biçimde kamuoyuna çıkması, daha sonra bunların oylanması ve farklı alternatifler içerisinden en ehil olanın seçilmesiyle doğru bir yönetim oluşturulamaz mı?
Öncelikle AK Parti dışındaki partilerin yaptığı kongrelere  bakın.. CHP her yaptığı kongreden sonra parçalandı, faal ve partiye katkı sağlayan pek çok partili sırf kaybeden tarafı desteklediği için yönetimden ve aktif siyasetten uzaklaşmak zorunda kaldı. Uzaklaşmak istemeyenler de bir şekilde genel merkez tarafından marjinal hale getirildi.
Milli görüş çizgisinde ki siyasi partilerin ayrışması da hep kongre süreçlerinden sonra yaşandı.
Demirel ve Özal’ın  Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra partilerinin kongrelerinde  yaşananlar her iki partiye de zarar verdi ve bu partilerin çözülme  süreçleri ilk bu kongrelerde başladı.
Bunların tamamı demokrasinin daha doğrusu seçim sisteminin zaaflarına işaret ediyor.
Yapılacak kongrelerde şunun bunun adamı olması sebebiyle gücü elinde tutmak isteyen grupların desteği ile temsil kabiliyeti olup olmadığına bakılmaksızın  tespit edilecek  adaylar; özellikle genel seçimlerin kapıyı çaldığı 2015 Yılında  en çok zararı da AK Partiye verebilirler…
Kongre süreci başlarken AK Parti de istişare kurumunun gereği gibi işletileceği ve emanetin ehline verileceği umudunu taşıyorum…
 
Önceki ve Sonraki Yazılar