Tuncer ERGÜVEN

Tuncer ERGÜVEN

BİR KAMPANYA HAZIRLIĞI PLANLAMASI NE ZAMAN


Çay üreticisinin sigortası olan Çaykur bu yıl güç  koşullarda yaş yaprak alım kampanyası sürdürüyor.
Çaykur geleneğinde  işin gereği olarak ,
Yenileme-montaj-idame, kapasite artırıcı yatırımların planlama ve  ihalelerinin gelecek yılın yeni kampanyasına yetişmesi  ve mevcut olanakları menfi etkilememesi için yaşanan yılın  temmuz-ağustozunda planlama ve ihaleleri  yapılır,ekimde uygulama başlar mart sonunda deneme işletmesi yapılır.Deneme işletmesi için çay yaprağının beklenmesi gerekmez.Buhar üretiyorsanız,  üreteceğiniz buharın debisini ve ısı derecesini biliyosunuz ,bu durumda 4-5 gün çalıştırır deneme yaparsınız.Yükleme sisteminiz,taşıma sisteminiz içinde bu durum geçerlidir.
Eğer Nisan 15 İtibariyle , onarım –bakımınız ,yeni ilave sistemleriniz , alım yerinden alınan yaprağı fabrika ve fabrikalara nakledecek  taşıma ve yükleme ihaleleriniz yapılmamışsa,kampanyayı açtığınız anda üreticiyi sahasında denetleyip bahçeye sokacak ,azamı oranda çayını toplatıp 24-26 günde çayını kaliteli yaprak toplayarak satın alacak bir planlamanız yok ise bunun anlamaı siz kampanyaya hazır değilsiniz demektir.BU durum herhangi bir fabrika için veya tüm genel müdürlük için geçerlidir.

BU yıl kampanyanın açılışı için yaprağın olgunluğa erişmesi iklimin kış ayında güç geçmesine rağmen klasik zamanda hasat dönemi başlamıştır. Hatta Çaykur 5-7 gün önce kampanyasını açmalıydı
Eğer her üreticiye indirgenecek hasat ve alım planı Üreticiden-alım yerine-Alım yerinden Fabrika ve Genel müdürlük olarak bir planlama yapılıp uygulansaydı , yukarda belirtilen teknik hizmetler zamanında  devreye alınmış olsaydı .Çaykurun şu anda 120 000 ton  yaprak alıp işlemiş olması gerekirdi.
Eğer  bunu yapabilseydi özel sektör  üreticiden yaprağını alabilmek için 1992-1993 deki gibi ayağına gidip aynı  fiyattan,hatta üstüne para vererek çay alacaktı.
Ancak Çaykur bu planlamayı  yapmamıştır.Çünkü bugünkü kadrosu bu planlamayı yapacak bilgi ve donanıma sahip değildir.
Çaykurda yıllardır bulunmak , geçmişte çaykurun  bugünkü gibi yaprak alamamasından veya  alamayışından dan veya siyasi  gücen yönlendirmesinden  yaprak alma olanağını bulup  3-4 sene üreticiye para ödemeyen işletmelerde tesadüfen iş bulmak için çalışmış olmakla elde edilen deneyim Çaykur da fabrika müdürlüğünü hakkı ile yapmaya yeterli bilgi sahibi olanağını  sağlamaz.
Bugün çekilen sıkıntının sebebi  ezbercilikten kaynaklanan ,amaca  yönelik bilgi ve beceri üretememekten ,yani mevcut kadrolardan kaynaklanan  Plansızlık,organizasyon eksikliği dir.Bunun sebebi de  Makine-İşletme-tarım-hizmet satın alma anlaşmalarının  zamanında tamamlanmış olmasından görülmektedir.                    

Çünkü kampanyanın 15 nisanda veya 25 mayısta açılmasıda muhtemeldir.

İhalelerde yetişmemesi halinde gecikme cezası konulmasının bir anlamı yoktur.Çünkü buhar üretilmezse üretim yapılmaz bunun gecikme cezası para  ile hesaplanmaz.Nitekim bu sorun bugün yaşanmaktadır.Bu durum 1978lerde kömür bulunamadığı dönemle aynı noktadadır.

Peki yetişmeyen bakım onarımın – kapasite artırımının ve bu nedenle çalışmayan fabrikanın,yaş çay nakliyesi ihalelerinin mayıs 10 kadar yapılamamasının , 3cü gün kontenjan konulmasının ,5500 tona ulaştık diye çay alınmamasının sorumlusu kimdir.
Bunun sorumlusu , Genel Müdürden önce görevini yapamayan veya yapmamış durumda görüntü veren başkanlar ve yardımcılar ve fabrikalar değilmidir.
Her halde Başbakan-hükümet-Milletvekilleri –siyasi partiler değildir,iktidar değildir.Fakat Muhalefet hiç değildir.
Bu işin suçlusu üretici de hiç değildir.
O halde suçlu kim olabilir.Kimlerin olduğu veya olabileceği çaykrumunun  görev ve yetki yönetmenliklerinde vardır.
.Eğer fabrika müdürleri fabrikalarının sorunlarını  daire başkanı ve Gn.Md.yrd.lara  ve Genel müdüre götürmemişlerse yanlıştırlar,başarısızlığa ortaktırlar.
Eğer Başkanlar ve yardımcılar  bu  eksiklikleri görmeyip Genel müdüre tedbir önerileri götürmemişler ise görevlerini yapmamıştırlar.
Kampanyanın açılış tarihinin zamanında göremeyen ,geç açılışına seyirci kalan ,yükleme ve taşıma ihalelerini1 15 nisandan  önce planlamayan ve hazır edemeyen , her üreticiye ait  hasat ve onu alım planını yapamayan , yarın ne alınacağını planlayamayan veya planlamamış olan tarım dairesi başkanının hala daha dekara 10 kg günlük kontenjan,aylık   kota, münavebe ,hafta tatili  gibi yaprak almayı  ve kaliteli hasadı engelleyen uyduruk sistemin esiri edilen sistemi uygulayanlar Hükümete ,iktidara, Vekil ve bakanlarına ,yanlış yanlış ve haksızlık yapmışlardır.
Ancak üreticilere yazık olmaktadır.Çünkü esas mağdur olanlar üreticilerdir.Ve ne deseler haklıdırlar.
 Görünen şu iki her üreticiye dönük bir plan yoktur,
Her fabrikanın mevcut çay durumuna göre kampanyanın ilk gününden son gününe  kadar alım-aktarma-işleme planlaması yoktur,İlgili daire  ve  Gen.Md yardımcılarının böyle bir planlama anlayışı yoktur.BU ne demektir.
Genel müdürlüğün bir planlama-üretim ve işletme politikası  yoktur.
O halde işletme dairesi –tarım dairesi başkanlılarına ve ilgili genel müdür yardımcılarına da gerek yoktur.
Peki genel müdür ne yapmaktadır. Klasık anlamda doğru hedefler koymaktadır , dünya çay pazarını öğrenmek için ülkelere  seyahat etmektedir.Ekibi denetlemeye vakit bulamadığı gibi vekilleri ve sorumluları da sorumluluk üstlenmemektedirler.
Bu durumda ortaya kaos çıkmıştır.
Sonuç olarak kim zarar etmektedir.
Üretici zarar etmektedir,
Çaykur zarar etmektedir.
Yanlış uygulamaların sonucunun siyasal faturası  hükümete,iktidara,iktidarın bakan ve vekillerine hatta daha da ileri giderek Başbakana kesilmektedir.
Fakat gördüğümüz kadar Bakan ve vekiller hatta başbakanın yaptığı sadece Genel Müdüre olanak sağlamak olmuş ve sağlanmıştır.
Ocak ayında Sn.Bakanın yönettiği bir toplantıda bakan ve orada hazır bulunan yetkililer,sivil toplum liderlerin  huzurunda Sn.Bakana hitaben ‘’ Sn.Bakanım size burada doğruları söylemiyorlar,Genel Müdürün doğru tespit ve hedeflerini yapacak kadrosu yoktur.Eğer var ise 9 yıldır bu kadrolar görevdedir, o halde sorun olmaması gerekirdi.BU  kadroların anlayışı ile başarı gelmez ‘’ demiştim.Sonuç ortada.
Bu  yıkıntının telafisi insanların görevden alınmasını gerektirmez.Buna sebep olan bakımcının,müdürün,daire başkanın , üstlerdeki görevlilerin görevlerinden aflarını issteemek ,yani istifa etmek gibi haklarının olduğunu ve bunu yapmalarının Çaykura-Üreticiye-Hükümete karşı bir  borçları olduğunu düşünmekteyim.
Yapamadığın veya yapmadığın bir görevin  daha iyi yapılmasını sağlamak için İstifa bir erdemdir.Son yapılacak bir hizmettir.

Önceki ve Sonraki Yazılar