DÜŞMANINI ÖPERSEN…


Dava adamı bol miktarda olmaz aslında. Sayıları azdır ama, yanındaki can yoldaşları çoktur onların. Hepsi bir vücut gibidirler. Birbirlerine kızmazlar. Dava adamı yanındakilerden azami istifade etmesini iyi bilendir. Ancak yanındakileri mutlu etmek de O’nun için ayrı biz zevktir.
 Lideri lider yapan, liderin yoldaşlarındır. Aslında liderle yoldaşı arasında hiç fark yokmuş gibi davranır ve canını yoldaşlarına kurban edebilirler. Ama yoldaşları da liderlerinin lider olduğu bilerek itaat eder ve aslında onlar canlarını liderlerine kurban ederler.
 Lider, neşeden uçarken ağlayan yoldaşını görünce gözü yaşarabilen kişidir. Kahırdan çatlayacak elemleri olan lider, yoldaşının gülmelerine iştirak edebilen yiğittir. Onlar aslında bir vücudun organları gibidirler. Birbirlerinden habersiz olmaları düşünülemez. Vücudun tüm sıkıntılarının ve neşelerinin sinyalleri, beyin görevi yapan liderin aklındadır. Zaten bu durumu anlayabildiği için liderdir.
 Aslında lideri lider yapan gerçek özellik, dostlarını ve düşmanlarını iyi seçebilmesinde gizlidir. Onun için; gerçek liderin mağlup olduğuna tarih şahit olmamıştır. İyi seçilmiş dost, verilen talimatın sırrını sorgulamaz. Sadece liderine ittiba eder. Sahte dostları ise liderin fikirlerini hiç sorgulayamaz. Çünkü, dostun sahtesi lidere düşmandır aslında ve bunu lider bilir. Dostunu ve düşmanını ayırt edemeyenlere eğitimbilimciler onun için “lider değil” “yönetici” derler.
 Dost düşman ayrımını yapamadan lider konumuna getirilen yöneticiler yanlarındaki kuzu kılıklı kurtların er yada geç yemi olduğunun şahidi tarih kitaplarıdır. Bu kurtlar, zayi olmuş yöneticilerinin arkasından timsah gibi ağlarlar. Timsah avını yakalayınca ağlarmış ya!
 Ayrıca feraset de bir lider özelliğidir. Olaylar gerçekleşmeden tahmin edip sıkıntıyı yaşamadan atlatmaktır ferasetli olmak. Ferasetli lider, belayı gelmeden gönderir. Yönetici ise belalarla boğuşurken zayii olur. Feraseti “savaşmadan savaşı kazanmak” olarak tarif edenler de vardır. Zaferi masada ilan etmek de diyebilirsiniz.
 Ünlü komutan Ebu Müslim el-Horosani, Emevi Devletini yıkan komutandır. Emevi devletini nasıl yıkmayı başardığı kendisine sorurluğunda öyle bir cevap verir ki, insanın aklını uçuklatır.
 "Onlar; dostlarının zararından emin oldukları için dostlarını yönetimden uzak tuttular. Düşmanlarının zararından korunmak ve kazanmak için onları yakınlarına aldılar. Yanlarına aldıkları düşmanları dost olmadığı gibi, uzakta tuttukları dostları da düşman oldu. Böylece herkes düşman safında birleşince, yıkılmaları mukadder oldu."
 
 
 Düşmanını iştahla öpersen, düşmanın da seni…
 Lider, düşmanını öper gibi yapar ama düşmanına kendisini öptürdüğü görülmemiştir.
 Yöneticiyi mi?
Onu herkes her zaman öpecektir..
İnşallah bu mevzuyu ilerde bir daha hatırlatmak zorunda kalmam.
Önceki ve Sonraki Yazılar