Tuncer ERGÜVEN

Tuncer ERGÜVEN

SURİYE İLE SAVAŞ FAKAT,NEDEN ,NİÇİN,KİMİN İÇİN


Orta doğu ve Türkiye –Suriye gelişmelerinin TV ve Yazılı basından yansımalara göre savaş tam tamları çalmaktadır.
Sorunun ana nedeni Esad yönetiminin 1 yıldır Suriye deki yönetimi terk etmemesidir.Esad Yönetiminin Sözde batı eksenli demokrasiye geçmemesi için yapılan baskılara direnmesi ,bu süreçte Suriye-Türkiye ilişkilerinin  kopma noktasına gelmesinden sonra Türk Uçağının bilinerek ve kastı olarak düşürülmesi gerginliği üst düzeyde tırmandırmıştır.

Bugünkü AKP  iktidarı döneminde Türkiye-Suriye yönetimi ve halkları arasındaki ilişkiler en üst düzeye çıkmıştır.Ancak bugün gelinen nokta savaş nedeni olacak kadar daha üst seviye ye ,zirveye hızla tırmanmaktadır.
Esad iktidarını yıkmak için uğraşan,direnen,eylem yapan gurupların fikri,askeri ve lojistik desteklerinin ülkemizden sağlandığı gerekçesi ile Ülkemizi suçlamakta ve hasmane politikalar üretimi sonucu uçağımız düşürülmüştür.
Uçağımızın uçuş hattı boyumca Akdenize çıkış noktasına Suriye hududuna girmesi onun uluslar arası sularda hatta kendi sahlarında vurulmasını gerektirmez.Çünkü ihlal önemli bir iç derinlik taşımamakta normal bir geçiş hattını göstermektedir.İkaz,ihtar atışı,Nota ile  dikkat çekilebilirdi.Fakat Türkiyenin Suriye iç işlerine karışacak kadar agresif olması ,yönlendirici olmasına  gerek yoktu.Çünkü Türkiye cumhuriyetinin kuruluşundan beri günümüze gelen ve AKP nın iktidarından günümüze gelen dış politikasında komşu ülkelerle sorun ve savaş değil barış ve işbirliği seçenekleri öncelik kazanmaktaydı.
Ancak ABD nin Büyük Orta Doğu projelerinin bir halkası olan Suriye de  iktidar değişikliğini istemesine rağmen aktif olarak ortaya eylemsel tavır almamaktadır.  Görevi ve operasyonu Türkiye ile çözmeye kalkmaktadır.    Türk-ABD liderlerinin ilişkilerinden dolayı ve BOP konseptinden dolayı olan bu ilişkide ABD nin bu işlevi Fransadan beklemesi gerekmektedir.
ABD Libya ya Fransanın operasyonuna yol verirken ,Suriye devletinin kurucusu ve bağımsızlığını veren Fransa yı ortada görmemekteyiz.Oysa Orta doğu ve Batıda Suriye ye karşı etkenliği olan ülke Fransa ve Rusyadır.
Rus donanması ordadır.Rusya-Çin-Yunanistan-İran , hatta İsrail Türkiye-Süriye arasındaki sorunların tırmanışında Süriyenin yanındadırlar.
Suriye de Türkiye ile savaş ortamı yaratacak şekilde sorun çıkarmayı ilke haline getirmektedir.PKK kartını sürmektedir.PKK da lidere kadroda ve savaşçı kadroda Süriye uyruklu Kürtlerin varlığını ve etkinliğini bilmekteyiz.
Hududun karşı tarafına PKK bayrağı çekmek eğer orada Suriye ‘’ Ben PKK ya toprak ve egemenlik verdim diyorsa ‘’ O zaman o işin falına Bakmak TSK nın görevidir.
BU bir hesaplaşma getirir.Ancak bu hesaplaşmada Nato kılını kıpırdatmaz.Türkiye aleyhine  İrak-Barzani ve İran müşterek hareket ederken PKK yı ve bölgede bir kürt devleti oluşumunu destekleyen batılı ülkeler Nato üyesi olsa bile Askeri açıdan ve lojistik bakımından Türkiye yi yalnız bırakırlar.
Osmanlı hayranı ve neo Osmanlı politikası hayalini kuran sn. Davut oğlu nun Hayalcı akademik senaryoları onu doğrulamıyor.Orta doğu coğrafyasında Türk Milletini,n dostu yoktur ,hiçbir zamanda olmamıştır. Bu bölgedeki Cumhuriyet öncesi son 200 yıllık dönemde de  Osmanlı o bölgelerdeki yönetime hakimiyeti,insanlara ,halklara sağladığı bir huzur ortamı yoktur.Dini bütünlük ,hatta mezhepsel bütünlük olsa bile bir huzur ortamı ve Osmanlıya bağlılık,hayranlık ortamı yoktur.
Bunun Kanıtı Birinci dünya savaşında Suriye dahil orta doğu ve Arap dünyasının İngilizlerle,hatta Yahudi alayları   ile birleşik olarak Osmanlıyı o topraklardan kovulması için Türk Ordusuna karşı işbirliği yaptıkları tarihi gerçektir.
Bu gün Kuzey Irakta ve Suriye de yıllardır ülkemizi idare edenler  akrabalardan bahsederler.Bu akrabalardaki kasıt her iki tarafta bulunan Kürt ve Arap asıllılardır.Oysa Kuzey Irakta ve Suriye de Türkmenler vardır.İşte o coğrafyada Türkiye ye özlem duyan akrabalar bunlardır.fakat dini mezhepleri bakımından homojen olmadıkları için Osmanlı onları dışladığı gibi bugün ülkemizde azınlıkta olsa da taşıma niyetinde olan Filistinli Arabı daha öncelikli hale getirmeye özen gösterenleri de görmekteyiz.
Balkanlar-Rusya bozkırları-Kırım yarımadası-Ukranya-kafkasya-hazerin kuzeyi, orta doğu ,Mısır,Iran ,Irak,Suriye ve Anadolu da 7 000 yıllık  Türk tarihinin izlerini  kimse görmemezlikten gelemez.7 000 yıllı süreçte İskitler,kimmerler,hunlar,kuman-kıpçaklar-hazer Türkleri,tatarlar,kazaklar,Özbekler ,Azeriler,kırgızlar ,Sibirya Türkleri sabirler,avşarşar,sakalar,Peçenekler,oğuzlar,Türkmenler bu bölgelere gelmişler yerleşmişler ,medeniyetler kurmuşlar yerel halklarla karışmışlardır.Hun imparatırlüğü,Göktürk imparatorlüğü,Cengiz-Timur,Selçuklular,harzemliler,gazneliler,safeviler,memluklular hep Türk imparatorluklarıdır.Son İmparatorluk Osmanlı imparatorluğudur ve kurucu ve yükseliş unsuru Türk milleti mensubiyetidir.
Tüm bu imparatorluk lerin ve burada saymadığımız devlet ve beyliklerin temel dinamikliği millet kavramı ile adı Türk milleti mensubiyetidir.Rus-Arap-batlı tarihçilerin bu anlamlı yaklaşımına Atatürk evrensel bir yaklaşım getirmekte ve Anadoludaki 10 bin yıllık tarihi kucaklarken bugün ihtilaf içine düştüğümüz Suriyede bu çerçevenin içindedir.
Şimdi Atatürkün bu tanımına bakalım ve kendimize bu tanım içinde yer bulmaya çalışalım.Göreceğiz ki Atatürk izi tarif etmektedir. Ankara Atatürk Orman Çiftliğinde ATATÜRK e ''Türk nedir?'' diye sormuşlar. işte ATA 'nın cevabı;

"Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik, en aşağı, bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarları ile sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurları ile yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu; Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
GAZİ MUSTAFA KEMAL"
Bu görüşün içinde kendisine yer bulamayan bir Anadolu ve orta doğu insanı varmıdır,acaba.Benim görüşüme göre bu tarifte tüm Asyalılar,anodolu halkları kendinse 7000 yıl içinde yer bulmaktadır.Öyle ise Esadın ülkesinin toprakları Esadın değildir.Orada Türk milletine karşı dikilen bayrağı bu yüce millet  indirtmesini bilir.Esada düşen o bayrağı orada diktirmemektir , Türkiye ile mutlaka iyi geçinmektir.Yoksa bunun yarını da vardır.
İç işlerine karışmayalım fakat PKK aracını babası gibi kullanmaya kalkmayı sürdürür ise Esad a müsamaha edemeyeceğimiz her kesin bilmesinde yarar olacaktır.

Tabii bu işi yapacak ordu TC kurucusu Mustafa Kemalin Ordusudur.Osmanlının ordusu ve ağlayan generalin ,çuvala kafa sokan generalin değil ,büyük taarruzdaki Hücüm emrini veren Bozkurt generalin ve generallerinin ordusudur.

Önceki ve Sonraki Yazılar