Tuncer ERGÜVEN

Tuncer ERGÜVEN

TÜRKİYEDE UNUTTURULMAK İSTENEN TÜRKLER

OCAK –MART 1921  İTİBARİYLE DÜNYADA BİLİNMEYEN
29 EKİM 2012 İTİBARİ İLE TÜRKİYEDE UNUTTURULMAK
İSTENEN TÜRKLER

Türkiye cumhuriyeti halkı  ABD ve İngiltere de ,Mısırda,AB merkezlerinde ve ülkemizdeki STK okulları veya güdümlü üniversite ve okullarımızda özenle yetiştirilen ,finanse edilen ,özel ve kamu kuruluşlarına yerleştirilerek eğitilen eski ve yeni aydınlarla işbirliği yaparak Türk milleti-ulus devlet ve Türkiye gerçeğini saptırmaya çalışan neo liberal-Liberal ve ılımlı İslam,aşırı ırkçılığa ulaşan milliyetçilik,etnisite dogmaları,marksist-sosyalist ideologların ,Emevi ,vahabi ve şia öğretilerini gerçek kuranın emri ve islami kuralları kabul ederken onları ve dini anlayışlarını  Hoca Ahmet Yesevi den İmamı azam Ebu Hanefi nın İslam anlayışından üstün tutan anlayışla dinimizi uluslar arası menfaatlerin çatışma alanı ve tarikatların savaş alanına çeviren ,etnik gurupların savaşı haline getirmeyi amaç edinen aydınların yazılı e görsel basında olduğu gibi üniversitelerimiz de ve parlamentomuzda da yoğun  beyin yıkama   baskısı altına tutulmaktadır.
Cumhuriyeti inkar eden ,yanlış kurulduğunu,yanlış adamların kurduğunu ,hatta Osmanlıdan,hanedandan ve halifelikten cumhuriyete geçişin yanlış olduğunu söyleyebilen Türklere de rastlamaktayız. Bunlar terminolojilerinde millet kelimesini kullanırlar fakat o millet Türkiye ve Türkiye deki halkların oluşturduğu Türk milleti değildir. Hatta bir kısmı Türk kelimesinden utanır sıkılır ,kabullenemezler de,ancak bunu her yerde açığa vurmazlar.
 Fakat 7 000 yıllık tarihimiz sürecinde dünyada dikili kazığı olmamış, lokal bir bölgede  bile etnik uyumu olmayan coğrafik bölgelerden etnisite yaratarak ,insan hakları adına,anadil adına,özgürlük adına ülkemize dinamit koymaya çalışırken, farkında olmadan bağımsızlık adına esarete koşarlar.
Bölümler halinde okuyucuya sunacağımız yazımızda OCAK-MART 1921 deki İstanbul,batı,Avrupalılar,ABD,Padişah,Osmanlı ve istiklal savaşı veren ANKARA hükümetini CLARENCE K.STREIT in BİLİNMEYEN  TÜRKLER
KİTABINDAN ALINTILARLA O GÜN BİİNMEYENLERİN BUGÜNDE BİLİNMEYENLER OLARAK GEÇERLİ OLDUĞUNU  ANLATMAYA ÇALIŞACAĞIZ.

Mr.Streıt 1921 de Ankara ya seyahat eden Mustafa Kemal Paşa ile yabancı ve ABD lı olarak ilk konuşan gazetecidir.Philadelphia ‘’ Publıc Ledger’’ gazetesinde çalışmaktadır ve 1921 ocağında İstanbul dan samsun vapuruna biner.Samsun-merzifon-Çorum-Alaca-Yozgat-sekilli,Kırıkkale,Hasankale-ANKARA- ESKİŞEHİR-AFYON-Sandıklı-Dinar-İsparta-Burdur-Antalya güzergahını gezer ve O günkü Anadolu yu kuzeyden Güneye geçerken Mustafa Kemal ve Arkadaşlarını tanır,istiklal savaşını veren milletin Osmanlı ve Padişah değil Türk milleti olduğuna şahadet eder.
Haberlerden biri şöyledir ve Mustafa Kemalin ordusu henüz egede iç Anadolu ya doğru geri çekilmektedir ve tarih 1921 dir.
‘’Ve o kadar çaba sarf etti ki tarih Mustafa Kemal Paşa!ya Yeni Türk devleti’nin kurucusu olarak tanıyacaktır ‘’ yazısını geçer.
O gün ABD ve Avrupa, padişah ve İstanbul idaresi,halife bunu anlamamıştır.Anlamayanlar yanıldılar.Bugün anlamak istemeyenler o gün bunu idrak edemeyenlerin , o kurulmakta olan bağımsız Türk devletine karşı olanların bugünkü versiyonlarıdır.Bilerek ihanetin içinde olmaya özen göstermektedirler.
Mr.Streıt izleyelim.  İstanbul da ,Anadolu ya gidip orada ne olup bittiğini öğrenmek niyetimi söylesem ‘ O bölgeye girmek için padişahtan izin almak imkansızdır.Çünkü Kemalist hükümetin kontrolün de dır’ denmekteydi diyor.Bunun anlamı orada otorite M. Kemal dır ve yeni bir devlet vardır demektir. 2012 de bunu göremeyenler, anlamayan,inkar eden ler de var.
‘Bana öyle denmişti ki Kemalistler Amerikalılara son derece düşmanca davranırlar ‘ uyarısını aldığını, sevr anlaşmasını uygulamak için 1920 martında İtilaf devletlerinin İstanbul u işgal ettiğinde Türk Milliyetçileri,Mustafa Kemal paşa yönetiminde isyan etmişler di’ ve ‘Ankara da yeni bir hükümet kurmuşlardı’
Tespitini yapmaktadır. Tespitlerine devamla ‘ Anadolu hem batıdan hem de İstanbul dan koparılmıştı .Kendi başkentinde neredeyse bir tutuklu gibi olan Sultan Mustafa Kemal paşa ve arkadaşlarının suçlu bulunmasından dolayı asılmasına karar vermişti’ Hatta’ milliyetçilerle uzlaşma için padişahın eski sadrazam Ahmet İzzet Paşayı bir heyetle Ankara ile uzlaşmaya göndermişler fakat sonuç alamamışlardı’ .
Mr.streıt Samsunda şunu kayda almaktan kendisini alamaz. ‘’ Eğer buraya başka bir gezegenden gelseydim ve bu bölgede boş bol gözlem fırsatı bulup müslümanlık ve Hıristiyanlık hakkında hiçbir şey bilmeseydim, İslam dinini seçebilirdim ‘’diye kayıt düşmektedir. Samsunda Pontus Rumları kendilerini bölgenin efendisi saymakta, işgalci İngilizlerde yardım etmekte olduğunu yazan yazar ilk tespitleri ile kış ayında Anadolu yollarına kiraladığı araba ile yürümeye başlar.
Buradan itibaren Osmanlının sevr anlaşması ile sona eren devletinden arta kalan Anadolu ve halkını Mr.Streıt ten izleyelim.
Samsundan 75 mil ötede olan Merzifona ulaşamayan Streıt,gecenin 4 ünde yolun 1/3 ünü kat etmişti.Görünürde ne bir ev ,ne bir köy vardı.kar kürekleyip araba ile yol alıyorlardı.
Merzifon da bir Amerikan kolejini gördüler. Kolej kampusunda 25 kadar Amerikan misyoneri ve Near East Relief çalışanlarından oluşan bir koloni ile karşılaşır. Burada da samsunda olduğu gibi Rum eşkıya lar kol gezmekteydi.
Yoldaki rastladıklarına yol güvenliğini sorunca, Köylüler ‘ Birkaç ay evvel bu yolda seyahat edemezdiniz. Ama artık babamız Mustafa Kemal Paşa sağ olsun, eşkıya tehlikesi yok’ cevabını aldıklarını, Anadolu’da nereye gitsem, hiç şüphesiz, olağan dışı bir güç gösterisi olmadan korunan mükemmel bir nizam bulduğunu da kaydetmektedir.
Çorumda dinlenip  yola devam eden Streıt in Artık Anadolu halkını ve köylerini tanımaya başladığı yazılarından anlaşılmaktadır. Ona göre ‘ Türklerin karakterinde tuhaf bir hususi haysiyet,kardeşlik ve eşitlik hissiyle doğululara has otoriteye saygı karışımı var’’ dı.
Milliyetçi baş şehir ANKARA
Yanlış okumadınız Streit kitabında daha istiklal savaşı kazanılmadan, devlet kurulmadan,cumhuriyet ilan edilmeden  1921 Ocağında ‘ Milliyetçi Baş şehir Ankara ‘ adını koymaktadır………….
Yazara göre Ankara ‘ Beş yüz yıl aradan sonra Osmanlı Türkleri tarihinde 3.cü kez yeni bir rol oynamaktadır.Ankara o günlerde Türk Milliyetçi hükümetinin baş şehri olarak sadece Türklerin değil, İslamiyet in de yeni merkezi ,.Doğuda bugün hakim olan hissiyat sadece dini değil,ayni zamanda siyasidir…… İslamiyet tek, meslek farklılıklarına rağmen Türkler Doğuda yüzyıllardır güç olma prestijine sahip.Müslümanların onların liderliği ve yardımını beklemesinden daha doğal bir şey olamaz.Müslüman dünyasının her yerinden heyetler kendi ülkelerindeki yabancıların hakimiyetine son vermek ve bağımsızlıklarını ilan etmek için Ankara yı  yardıma çağırıyor.
Hint Müslümanları 20 000 kişilik bir ordu verin İngilizleri atalım derken Mustafa kemal paşa Afgan emirinin ricası üzerine Afgan ordusunun düzenlenmesi ve eğitimi için Türk subaylarını gönderiyordu’.
İşte bugün tartıştığımız 1921 in dünya Müslümanlarının lideri Atatürk-Mustafa Kemalin Ankara sın dan bahsedilmektedir.
Milliyetçi Hükümetin resmi basın kuruluşu Anadolu ajans Stretin Ankara ya gelişini Fransızca olarak 14 Şubat 1921 de 64 No.lu başlıkla verdiğini görmekteyiz.
Ankara da bir restoranda bir Türk teğmen ve 4 sivilden alınan bilgi notlarına bakalım. ‘ Türkler ülkelerinde ne olup bittiğinin gerçeklerinin görecek bir gazeteciden memnun görünmektedirler’ ‘ Onlara göre Türkler hep savaştaydılar,Avrupalı güçler onları hiçbir zaman rahat bırakmayacağından ve ülkelerini geliştirmeleri için onların zaman tanımayacağından şikayet ettiler ‘ diyor.
Türkiye de yapılacak o kadar iş vardı ki, Makineye ihtiyaçları vardı.Tüm bunlara rağmen toprak verimliydi,derken genç Subay,acı acı ‘’ Evet ,eski imparatorluğun toprakları çok verimli,içinde o kadar çok Türk gömülü ki ‘’ diyerek araya girmişti diyor Mr.Streit.
Bugünlerde ki ve 1980 sonrası dönemle, durumla ne kadar özdeş. Batı aynı batı. Genç subayın kafasında bugünkü Türkiye devleti var. Ancak bugünkü bazı ları gibi  ne padişah, ne Osmanlı, ne haneden,ne de halife, yok.


Streit Ankara da ki Türklerin Almanları sevmediğini kaydederek ,Bir çok Türk bana ‘’ Arkadaş olarak geldiler,düşman olarak olarak gittiler’’ dediklerini belirtmektedir.
Mr.Streit Ankara da bir restoranda yine Çavuş Osman,Teyfik ve Cemal adına üç çeteci ile tanışır. Kaleminden izleyelim.
‘ Restoranda otururken Osman ve Teyfik kasılarak içeri girdi.Lokantanın ermeni garsonu kulağıma ‘’ Hah işte çeteciler ‘’ diye güler yüzle fısıldadı ve abartılı bir kibarlıkla servis için yanlarına gitti.Aslına bakılırsa ………iki çeteci 13 yaşlarında çocuklardı.Kendilerini çok ciddiye alıyorlar ve adam havası taşıyorlardı.Ve sadece çocuk değillerdi:Bir çok yetişkinin yaşamamış olduğu deneyimler onları olgunlaştırmıştı’. Garsona ‘’ bunlarda kim gerçekten çetecimi ?’’ diye sordum. ‘ Evet dedi’, ‘’ Yetimler ,kaçıp çetecilere katılmışlar…….Yunanlılarla savaşmışlar ,yunanlılar Osmanın kellesinede fiyat biçmişler ‘’ yanıtını alınca , Streit devamla ‘’ Çocukların masam gelip bir tatlı yemelerini rica ettim.Osman ın başında bir LAZ başlığı,üstünde deri ceketi,süvari pantolonu ve mahmuzları vardı.Sessiz temkinli ve hülyalı bir çocuktu.Bir gözünü kaybetmişti.Teyfiğin gri bir üniforması vardı.yeterince konuşkandı ve bana deneyimlerinden bahsederken mimik ve hareketleri canlı idi.Çocuklar tam İnönü muharebelerinde tanışmışlardı’’.
Teyfik muharebeyi şöyle anlatmış. ‘’ Sabah erkendi.simit yiyerek ve süt içerek kamp ateşinin etrafında oturuyorduk.Birden ‘Gavurlar geliyor! ‘ dediler.Atları ile bize doğru dörtnala koşuyorlardı.Silahlarımıza sarıldık ve bam!bam!bam! diye ateş ettik.Sonra kaçmak için atlarımıza atladık ama kuşatıldığımızı far ettik.sadece dokuzumuz kaçabildik,Osman yaralanmıştı ve sonra bir yunanlı ona süngü ile saldırdı.Arkadaşlarımdan biri esir alındı ,ödlümü bilmiyorum.Eğer öldüyse ,huzur içinde yatsın,yaşıyorsa kulakları çınlasın’’diyen bu iki ahbap çavuşu Bursa ve Boğaziçi saldırılarından sonra Mustafa Kemal Paşa artık koruması altına almıştı.
Lokantaya bu arada 12 yaşında Edirneli Cemal gelir.Annesi balkan savaşında Bulgarlar tarafından ,babası da dünya savaşında öldürülmüştü.İstanbul da yetimhanede iken İstanbul düşman tarafından işgal edilince İzmite gelmiş oradan da yunan çetecileri ile savaşanlara katılmıştı. Cemal in kafatasında 
Ve kalça kemiğinden iki kurşun yarası taşıyordu.
Şimdi Cumhuriyeti, istiklal savaşını yapanları eleştirenlere ,İstiklal savaşını Türkler –Kürtlerle yapmıştır diyen Kürt koliklere sormak lazım.Bu çocukları o ideal için savaşmaya kim gönderdi.Kürt Kökenli böyle bir savaşçı varmıdır.
Yazar Streit Ankara da bir ay kalır.Meclise gider.
Mr.Strein Ankara da ki son günlerinde İzmir den Anadolu ya  vize alamadığı için Antalya dan giriş yapan  Hollandalı  gazeteci Mr.George Nypels ile tanışır.Artık Ankara da iki yabancı gazeteci vardır ve görüşlerini şöyle onunla paylaşmaktadır.
‘’ Türkler tam sempatimi kazandı ve kazanmaya devam ediyor.Mükemmel özellikleri olduğunu kabul ediyorum.Birlikte yaşadıkları Laventenlerden-Ermeniler,Rumlar ve doğunun Avrupalıları dediklerimizden-hiç şüphesiz yüz kez daha asil,zarif ve iyilerdir’’. 
Ankara da Mustafa Kemal paşa ya bir şekilde ulaşan,pek iyi karşılanmayan ve mülakat yapan Neypels M. Kemal ile ilgili gözlemlerini şöyle tasvir eder.’’ İnsanı delen  bakışları ile sert suratlı ve kısa boylu bir adam,yüzünde ya da tavrında pek etkileyicilik yok,kalpak ve spor ceket giyiyor…….’’’’Aynı zamanda hayranlık uyandıran bir asker ve devlet adamı.  
 BÜYÜK MİLLET MECLİSİ HÜKÜMETİ
Mr. Streit Ankarada ki meclis binasını şöyle tarif eder:’’ Millet meclisinin toplandığı ufak ama hoş bina geçen sene bir Türk mimarı,Ali Kazim bey tarafından tamamlandı.Osmanlı mimarisini iyi bir örneğidir.’’ 
‘’ Türk meclisi dünyadaki temsilci hükümetler arasında en ilginç ve olağan dışı örneklerinden birini teşkil etmektedir. Eşsizdir.karşılaştıracağım örneği yoktur’’.
‘Batı ,Büyük Millet meclisini diplomatik olarak tanımamakla kalmadı,mevcudiyetini de reddetti.Milliyetçilere,  Kemalist ,bakanlarına Mustafa Kemalin bakanı derdi’.
MUSTAFA KEMAL PAŞA
‘ Çok az insan,beni bu Türk Washingtonu nun etkilediği gibi etkilemiştir.hangi ülkede olursa olsun iz bırakırdı.Kendine çabucak güven aşılama yeteneği olan nadir insanlardan biri.İnsanların onun uğruna ölmek isteyeceği tipte bir adam.Fiziksel açıdan yakışıklı,yapılı bir adam,kırık yaşında.Bir entelektüelin sahip olabileceği yükseklikte alnı var, eylem adamlarının ağız ve çenesine sahip,yani bir savaşçı.Yüzünde,bilhassa gözlerinde,idealistçe bir hayalpereste has ama hayallerini gerçekleştiren hayalperest.her yönü ile tam bir centilmen,nazik,kültürlü,ince ve hep şık giyimli.Batıda herhangi bir salonda otururken göze çarpmayacak kadar Avrupalı görünüyor.Onunla Fransızca konuştun çok akıcı konuşuyor ‘ diyor mr.Streit.

Türk devletinin ve cumhuriyetinin lideri Mustafa Kemaldır.Osmanlı meclisi,birinci ve ikinci meşrutiyet meclisleri Osmanlı iradesi değil batının dayatmasıdır,emredici tavırlarıdır.
Ancak Mustafa Kemal ın Ankara da topladığı meclis halkın,Türk milletinin meclisidir.sevr anlaşması ise tarihten silinen Osmanlı devletinin topraklarında 20 nin üzerine kurulan devletlerin kurucuları Osmanlıya karşı duruma göre İngiliz,Fransız,Ruslarla işbirliği yapan liderlerin ,o ülkeler boyunduruğunda kurulan devletlerdir
Ancak Mustafa Kemal ın Türk devleti batıya-İstanbul a-ayrılıkçılara karşı kurulan Türk devletidir.Kurucularına Türk milleti denir.
Bu insanlar devletin rejimini de cumhuriyet olarak kurmuşlarıdır. 12-13 yaşlarındaki Laz Osman,Edirneli Cemal ve egeli Teyfik için borçlarımızı ödemeliyiz.Onlara ne oldu,savaştan sağ kurtuldular mı bilmiyoruz.
Bu nedenle Misaki milli, andına halen sahip çıkmak ve Cumhuriyeti, Türkiye devletini korumak her Türk milleti mensubunun asıl görevidir.
Mustafa Kemal ve arkadaşlarının bizden beklediği padişah rejimine geçiş veya Araplara hamilik değildir. Türk milleti ve ne mutlu Türküm diyenlerin dertlerine sahip çıkabilmek için ekonomisi güçlü,ordusu güçlü,rejimi güçlü,inanç dünyası güçlü, barışık.özgür, üniter  bir Türkiye ye ihtiyacımız vardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar