Ç. Rizespor G.Sarayla oynadığı maçtaki mücadelesi ile bu maçta verdiği mücadele arasında inanılmaz fark vardı.
 

Rizespor bu maçta oyun adına, kazanma ve mücadele adına ne gerekiyorsa elinden geleni yaptı. Golü de erken buldu. İlk 25 dakika birbirlerini tartan iki takım gol pozisyonu bulamadı. İsabetli pas, korner, ceza sahasına orta gibi tüm istatistiklerde Ç. Rizespor üstündü. 25 Dakikada defanstan kopup gelen Abarhoun kornerden gelen topa düzgün bir vuruş yaparak, takımını 1-0 öne geçirdi.
 

İkinci yarının 53. Dakikasında Kaleci Tarık kırmızıyı görünce takım on kişi kaldı. Bu dakikadan sonra 3. Kaleci Zafer’in kaleye girmesiyle tribünlerde ciddi şekilde karamsarlık ve homurdanma hakim oldu. Tabi ki bunu nedeni, kaleci Zafer’in hem deneyimsiz olması, hem de bir süper maçta kalan 45 dakika kalesini koruyabilmesi.

Ama bu 19 yaşındaki delikanlı, kendinden emin bir şekilde kalesini 45 dakika içerisinde tam net 7 gollük pozisyonları kurtararak, takımına büyük katkı sağladı. Öyle hareketler yaptı ki; hem takımına güven verdi, hem de tribünleri ayağa kaldırdı.
 

Futbolda önemli bir parametre vardır. Oyuna iyi başlamak, devam ettirmek ve bitirmek. Bunu her iki devrede de uygulamak çok önemli. Ancak dediğim gibi Ç. Rizespor oyunun başlangıcında çok iyi değildi. Antalyaspor’a kendi sahasında oynadığını hissettiremedi.
 

Ç.Rizespor Antalyaspor maçı, klişe bir ifade gibi durabilir ama, bana göre inancın zaferiydi bu maç. Rizespor buhranlı günlerini yavaş yavaş atlatıyorsa bu takım için büyük bir aşamadır. Bunun en temel nedeni futbolcuların birlik beraberlik içinde hareket etmeleridir. Takım oyunu her zaman kazandırır.
 

Sonuç olarak: 45 Dakika oyunda kalan ve kurtardığı çok net gol pozisyonlarla maçın önüne geçen adam genç yetenek Zafer oldu. Yeşil mavililer çok iyi oynamadı ama, çok da kötü değildiler. Ç. Rizespor bu galibiyetle az da olsa rüzgarı arkasına almış görünüyor.

Son iki maçta aldığı galibiyetler ve topladığı puanlar sonucunda bu ligde kalabileceğinin ciddi sinyalini de vermiş oldu..