Hüzün dolu bakışlar.

Ümitsizlik içeren cümleler.

Güvensizlik dolu, endişeli bekleyişler.Haksızlık ve adaletsizlik iddialı serzenişler.

Sisi’yi beğenmeyenler.Sisi’yi beğenmeyenleri beğenmeyenler.

Mursi’yi haksız bulanlar.Mursi’yi haksız bulanları eleştirenler.

R4bia hareketini onaylayanlar.

“Tahrir’le gelen Tahrir’le gider” diyenler.

“Vergilerimizi İhvan’a yedirmeyeceğiz” diye haykıranlar.

Esad’cılar, Esed’i lanetleyenler.

Doğu Türkisten’daki mazlum ölümlerine hüzünlenenler.

Hayır,”Doğu Türkistan’dan daha önemli işlerimiz var” diye eleştirenler.

Mezhep kavgaları. Her mezhebin karşısındakileri hain ilan etmeleri.

Amerika’yı sevenler. Rusya’yı haklı bulanlar.“Bir zahmet vurun Suriye’ye” diyenler.

“Hayır, Suriye’ye vurmak bizi yaralar” düşüncesini dillendirenler.

Dün torpille beslenenlerin bugün torpili lanetlemeleri. Şimdi torpil yapamayanların heyecanla intikam almak için torpil yapacağı günleri iple çekmeleri.

Dün adalet isteyerek yırtınanların bugün zulüm pazarlamaları.

Parti değiştirip çok kazananlar.Parti değiştirmeyip batanlar.

Sendika değiştirip uçanlar. Sendika değiştirmeyip sürünenler.

Ağaç sevenler. Merdiven boyayanlar. Ağlayanlar. Ağlayanları sevenlerin aklını tartışmaya açanlar.

“Gezi zekalılar”, “Mursi kafalılar”,“Türk düşmanları”,”Ümmetçiler”,”Irkcılar”, “Vatan hainleri”, “Aşk militanları”, “Sisi beyinliler”, “Süryani katiller”, “Şeriatçılar”, ... gibi bir çuval birbirinden ayrı ve birbirine zıt sloganlar.Zulmü adalet zannedenler. Adaleti gaflet kabul edenler.

Hoyrat mülakatlar.Ahmak ithamlar.“Motivasyon pazarlıyorum” iddiasıyla nefret satanlar.

***

Batıyoruz beyler.

“Ortak noktası olmayan milletlerin, ölüm kardeşliği” bir bela ile mi her zaman gelecek?

Ötekileştirmek, ayrıştırmak ve bölmek vatanperverlik değildir.

Dinde buluşamadık. Millet ruhunda kaynaşamadık. Bari vatan ortak paydasını sadeleştirmeyelim.

Hiç olmazsa bir ortak aşkımız olsun. Bir ortak toprağımız olsun.

Anadolu için hazırlanmış bütün oyunları oynamak zorunda mıyız?

Allah aşkına bizi kim eğitti? Aşkın, cinsiyet sevdasından ibaret olduğunu zannetme çukuruna bizi kim attı? Hani “yaratılanı,yaratandan ötürü” sevecektik? Hani, “Nil’in kıyısında bir kuzuyu” kurda kaptırmayacaktık?

Adaletsizlik, birilerini geçici kazandırabilir. Lakin, adalet bir milleti yaşatır. Milletini ayakta tutamayanlara; sosyologlar “köle”, doktorlar “ex” diyor.

Adil değilsen, tüküreyim “dindarlığına”. Zulmü savunuyorsan, lanet olsun “sosyal demokratlığı”na. Allah cehennemi manzara olsun diye yaratmadı! “Kafirim” diyenlerin iman etmedikçe cehennem ehli olduğu kesindir,ama “müslümanım” diyenlerin cennetini kim garanti etti?

Ölünün milliyeti olmadığı gibi, zalimin de dini yoktur. Zulmün gramı dünyaya ağır gelir. Sevginin zerresi de insanı uçurmaya yeter.

Kol kola yaşamayı öğrenemezsek, koyun koyuna ölüm kaçınılmazdır.

Kol kola yaşamanın mayası adalet, fırını sevgi, meyvası mutluluktur.

Fuzuli konuşmaya gerek yok...